2. BÖLÜM

75 4 0
                                    

🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

  Ruby Dye, cama vuran yağmur seslerini duymasıyla bir­likte kaşlarını çattı. Bir güzellik salonu için yağmur hiç de iyiye alamet değildi. Curl Up and Dye adlı kuaför ve gü­zellik merkezinin koruması gereken bir ünü vardı ve nem yeni yapılı saçların başdüşmanıydı; özellikle de Vera ve Vesta’nın elinden çıkan kreasyonların. Conklin ikizleri, yüksek nemli günlerde saçların adeta bir miğfere dönüş­ mesine neden olsa bile, saç spreyini aşırı derecede kullan­ maya bayılıyorlardı.Ruby saatine baktı. Neredeyse yedi olmuştu. Eğer şimdi yola çıkarsa, Willa Dean Miller, haftalık yıkama ve bakı­mına gelmeden önce, yerleri süpürmek ve havluları katla­yıp hazırlamak için yeterince vakti olacaktı.

Willa Dean yerel bir seyahat acentesi işletiyordu. Ge­çen sene, vaiz kocasını bir fahişeyle ilişkiye girerken yakaladıktan sonra boşayan Patty June Clymer için, İtal­ya’ya bir gezi ayarlamıştı. Bu boşanma Blessings’de ol­dukça ses getirmiş ve Patty June’un geziden döndükten sonra İtalyan erkeklerinin ne kadar yakışıklı olduklarını etrafta anlatmasıyla birden Willa Dean’in işleri artmıştı.
Ama Ruby’nin istediği tek seyahat evinden salonuna gitmekti; bu yüzden yağmurluğunu giydi ve aynada saç­ larına son bir kez bakarak yamulan bir bukleyi düzeltti.Sattığı şeyin reklamını yapmayı seven biri olarak saç rengini belirli aralıklarla değiştirmekten zevk alıyordu.
Son iki aydır sarışın ve kıvırcık saçlara sahipti ve saç­larının bu halini seviyordu. Bu renk ve model gözlerinin yeşilini ortaya çıkarmıştı. Evden çıkarken cüzdanını ve şemsiyesini yanına aldı ve üstü kapalı bir veranda ile ga­raja sahip olduğuna şükretti.

       Arabayı Main Sokağı’na doğru sürerken, silecekler Garth Brooks’un CD’sinden yükselen melodiye uygun bir tempoda cama vuruyordu. Gayriihtiyari bir şekilde araba­ ya servis veren bir pastanenin önünde durdu ve bir düzine çörek aldı. İkizler yağmurlu günlerde aksi oluyorlardı ve gergin ortamı yumuşatıp onları neşelendirmek için çörek­ ler onlara iyi gelecekti.Bugün aynı zamanda Mabel Jean Doolittle’ın da do­ğum günüydü. Manikürcüsü gerçekten de tatlı bir kızdı ve Ruby ona bir hediye almamış olsa da reçelli bir çörek ve bir haftalık bedava solaryum kullanımı Mabel Jean’i mutlu etmeye kesinlikle yeterdi.

     🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

    Şehrin diğer tarafında, kısmen yeni evli Mike ve LilyAnn Dalton henüz uyanmamışlardı. Mike’ın Main Sokağı’nda bulunan masaj-spor salonu tadilat nedeniyle geçici ola­rak kapalıydı ve Lily aylık doktor kontrolüne gitmek için bugün işten izin almıştı. Dört aylık hamileydi ve hâlâ sa­bahları mide bulantılarıyla mücadele ediyordu. Bu yet­mezmiş gibi, sürekli gelgitli bir ruh hali içindeydi. Sanki bir atlıkarıncanın tepesindeymiş gibi duyguları gün boyu değişiyordu. Günlük mide bulantıları ve sebepsiz ağlama krizleri arasında sinirleri harap olmuş vaziyetteydi. Bu­nunla birlikte Mike bir bebek bekledikleri için mutluluk­ tan havalara uçuyordu. LilyAnn de kendini iyi hissettiği günlerde onun bu sevincine ortak olacaktı. Şimdiye dek hayatının çoğunu boşa harcamıştı.

      🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

    Blessings’deki diğer çoğu işletmelere göre, yağışlı gün­ lerde Granny’s Country Kitchen’da müşteri kaybından söz edilmezdi. Hatta kötü havalarda insanlar kendilerini bir an önce sıcak ve rahat bir ortama atma isteği içinde olurlardı. Ve sıcak kurabiyeler ile bir fincan kahveden daha rahatlatıcı bir şey bulmak zordu.
Garson kızlar her zamankinden çok daha fazla sipariş­le mutfağa dönüyor ve Granny’nin sabah aşçısı Walt War- den alman siparişleri kısa sürede hazırlıyordu. Müşteriler gelmeye devam ediyor ama yağmur yüzünden kalkmak istemiyorlardı. Çok geçmeden mekân ağzına kadar dol­ muştu ve en az yarım düzine insan da paket servis sıra­ sında bekliyordu.
Dori işini yaparken asla etrafa bakınmazdı. Yine her zamanki gibi tabaklardaki artıkları sıyırıp suya tuttu ve bulaşıkları endüstriyel tip bulaşık makinesinin içine yer­leştirdi. Kaynar suyla yıkama on dakika, durulama ve ku­rutma devri beş dakika sürüyordu. Hepsini tekrar servis tepsisine istiflemeden önce soğumaları için birkaç dakika daha beklemesi gerekiyordu. Ve bu kesintisiz bir süreç olduğundan onu devamlı hareket halinde tutuyordu. Kah­valtı telaşı bittiğinde saat onu geçmişti ve artık bir çay molası verebilirdi.Arka kapı açılıp restoranın sahibi Lovey Cooper elinde şemsiyesiyle içeri girdiğinde, başını kaldırıp ona baktı. Lovely, Dori’ye gülümsedi ve ızgarayı temizleyen Walt’a el salladı.

HEP SENİNLE OLACAĞIM ( Aşk serisi 2#) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin