Merhaba 🤗Hoşgeldiniz ❤️
🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂
JOHNNY UYUYAN BEBEĞİ DORI’YE UZATTI VE
sonra arabanın kapısını kapattı. Dori kapının çarpmasıyla birlikte irkildi ama Luther etrafında olup bitenden habersiz uyumaya devam ediyordu. Gece boyu duyulan sirenlerden sonra arabadaki sessizlik ortama ağır bir hava katmıştı. Dori hâlâ dumanların kokusunu alabiliyordu. Pencereden sokağın karşısında var güçleriyle alevleri bastırmaya çalışan itfaiyecileri seyretti. Büyükbabasını nereye götürdük lerini merak ediyordu. Onu gömerken üzerine giydirebileceği tek bir kıyafet bile kalmadığını fark etti ve yeniden gözyaşlarına boğulmamak için dudaklarını ısırdı.Memur Pittman büyükbabasının pantolonunun cebinden çıkan telefonu ve şarj aletini ona vermişti. Lovey’i arayıp yarın işe gidemeyeceğini söylemesi gerekiyordu.Arka koltuktaki oğlanların varlığından haberdar olmak la birlikte söyleyecek bir şeyler bulmak için zihni fazla sıyla uyuşuktu. Çocuklar sessizdi çok sessiz. Arabadaki sessizlikte Dori, onların nefes alıp verişlerini ve kıyafetlerinden çıkan belli belirsiz hışırtıları duyabiliyordu.Luther uykusunun arasında parmağını ağzına götürüp emmeye başladı.
“Evinin yanmasına çok üzüldük,” dedi Beep.
“Evet gerçekten çok üzüldük,” diye ekledi Marshall.
Dori başını salladı ve sonra arkasına yaslanıp gözlerini yumdu. Johnny arabaya binip kapıyı çektikten sonra,
“Kemerleriniz bağlı mı?” diye sorup motoru çalıştırdı.
“Evet,” dedi çocuklar aynı anda.
Johnny dönüp Dori’ye baktı. Gözleri kapalıydı ama yanaklarından yaşlar süzülmeye devam ediyordu. Arabayı vitese takarken kendini nasıl bir derdin içine soktuğunu düşünüyordu. Fikrini değiştirecek değildi ama yeni bir dizi sorunla karşılaşmak şu an ihtiyacı olan en son şeydi. Yine de şimdiden olacakları düşünüp hayıflanmanın bir yararı yoktu. Şu an için Dori Grant’in bir arkadaşa ve desteğe ihtiyacı vardı.
“O nerede yatacak?” diye sordu Beep.
“Annemizin odasında.”
“Kimse annemizin odasına giremez,” dedi Marshall.
“Ama orada fazladan bir yatak var ve onların ihtiyacı olan şey de bu, öyle değil mi?”
Marshall, Johnny’nin yanında oturan kadına daha yakından bakmak için öne doğru eğildi. Saçları ıslaktı. Üşüyor olmalı, diye geçirdi içinden.
Beep fazlasıyla sessizdi ve Johnny bunun sebebinin farkındaydı. Beep en küçükleriydi, annesinin bütün ku surlarından habersizdi. Onun yatağında başka birinin yatacak olmasını kafaya takmış olmalıydı ama şu an bunun bir Önemi yoktu.Dori kendi aralarında konuştuklarını duyabiliyordu ama ne söylediklerini dinlemiyordu. Gözünün önüne sürekli büyükbabasının acı içinde kıvranan yüzü ve yere yığılışı geliyordu.Tüm bu yaşananlar gerçek mi? Tanrım lütfen hepsi yalnızca korkunç bir kâbus olsun.
Birkaç dakika sonra araba yavaşladı.“İşte geldik,” dedi Johnny arabayı evin önünde durdu rarak.
Dori gözlerini açtı.
Sokak lambaları seyrekti ama ahşap evi ve panjurların arasından sızan ışıkları görmesine yetecek kadar ışık saçıyordu.Geniş verandada yanan tek bir lamba vardı.
“Bekle de arabadan inmene yardım edeyim. Karanlıkta tökezleyip yere düşmeni istemem,” dedi Johnny.
Johnny oğlanların eve girmesine eşlik ederken Dori yerinde oturup bekleyerek onun yarı aydınlık bahçede sağlam adımlarla ilerlemesini seyretti. O an Johnny’nin hayatının büyük bir kısmını karanlıkta geçirdiği gerçeği yüzüne çarptı. Ve aniden yangından önce ne kadar rahat bir hayat yaşadığının farkına vardı. Plansız doğan bir bebeği olmasına rağmen iyi bir eve ve bir büyükbabaya sahipti. Johnny’nin, küçük ailesini ayakta tutabilmek için kendinden başka kimsesi yoktu.
Kollarında uyuyan bebeğe baktı ve nihayet uykuya dalmış olduğuna şükretti. Yeni bir ağlama krizini kaldıracak gücü kalmamıştı.Sonra Johnny’nin evden çıkıp uzun adımlarla arabaya doğru yaklaşmasını seyretti. Johnny kapıyı açıp içeri eğildi, bebek çantasını omzuna aldı ve koltuktan kalkması için Dori’ye yardım etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEP SENİNLE OLACAĞIM ( Aşk serisi 2#) (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilDori Grant yaşamın karşısına her gün başka bir zorluk karmaşasına artık alışmıştır. Can damarı dedikodu olan bir kasabada yaşamaktadır. Üstelik bekar ve gencecik bir annedir. Hiç kimsenin onu onaylamadığı bir yerde büyükbabasının yardımıyla küçük o...