HEP SENİNLE OLACAĞIM ( Aşk serisi 2#) (TAMAMLANDI)

7.BÖLÜM

Hellö 🥀

     Ben geldim canlarımm...

 
  Uzatmadan hikâyeye geçin bakalım

  Seviliyorsunuzzzz 💟

      🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

   JOHNNY ÇOCUKLARI ALIP EVE DÖNDÜ, BEEP’İ YATAĞA YATIRDI 

Marshall kardeşinin yanına oturup TV izle­meye koyuldu. Johnny kendisine bir kahve yapmak için mutfağa gitti ve suyun ısınmasını beklerken, çocukların kendisiyle beraber olduklarını haber vermek için Bayan Jane’i aradı.

“Hasta mı oldular?” diye sordu kadın.

Jane tıpkı kötü davranışlar gibi mikroplara karşı savaşmayı da kendine görev edinmişti ve tamamen iyileşmeden onların diğer çocukların yanın yaklaşmalarını istemiyordu.

“Hayır efendim. Beep bugün okulda yaralandı.”

“Ah, bunu duyduğuma üzüldüm. Oyun parkında mı düşmüş? İnsanlara yıllardır oradaki demirlerin sağlam ve güvenli olmadıklarını söylüyorum.”

Johnny hiç tereddütsüz olanları anlatmaya koyuldu. Meseleyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne serecekti.

“Hayır. Bir grup oğlan adeta bir çete gibi üzerine çul­lanıp onu dövmüşler. Fena halde hırpalanmış.”

Bayan Jane gürültü patırtıdan hoşlanmazdı ama düzgün davrandıkları zaman Pine oğlanları severdi.

“Pekâlâ bu korkunç bir şey. Gerçekten çok üzüldüm. İstasyonun oradaki serseriler mi yapmış bunu?”

     Johnny, terk edilmiş bir depoda kendi kendilerine mü­zik yapan bir grup zararsız genci suçladığı için kadına aşırı tepki vermek istemedi ve derin bir nefes aldı.

“Hayır efendim. Saldıranlar sizin oralardan. Koç Sharp’ın ve Banker Buckley’in oğulları ile Bayan Rankin’in ikizleri.”

Hattın diğer ucunda önce bir iç çekiş, ardından sessiz­lik oldu. Johnny kadının telefonu tam kapatacağını düşü­nürken, Bayan Jane titreyen sesiyle bir soru daha sordu.

“Durumu ne kadar kötü?”

“Burnu ve kaburgaları kırık. Birçok yerinde ezilme var. Yüzü şiş, birkaç dişi dökülmüş ve gözleri morarmış halde. İyileşip tekrar kreşe döneceği zaman size haber ve­ririm.”

“Ah, Johnny. Ben gerçekten çok üzgünüm.”

“Evet efendim ben de öyle,” dedi Johnny ve telefonu kapattı.

Şimdi öncelikli meseleyi hallettiğine göre, artık uzun vadede neler yapacağına odaklanması gerekiyordu. Ken­dine bir fincan kahve doldurdu ve telefon rehberini ya­nına alarak mutfak masasına oturdu. Avukatı aramanın vakti gelmişti.

        🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

      R .Nutt Butterman ya da kasabada bilinen adıyla Peanut, okuldaki olayı sekreterinden duymuştu. Sekreter de koca­sı okulda servis şoförü olarak çalışan görümcesinden. Pe­anut çok geçmeden Paul Quick’ten bir telefon aldı; doktor sosyal sorumluluk kapsamında Johnny Pine’ın davasıyla ücretsiz olarak ilgilenmesini rica ediyordu. Peanut ezilen­lere karşı daima sempati beslerdi ve Johnny Pine’ın aile­sini Sosyal Hizmetler sisteminden çekip almasını takdir etmişti. Yardım etmeyi hemen kabul etti. Sekreteri oda­sına girdiği sırada Pine’ı kendisi mi aramalı yoksa onun iletişime geçmesini mi beklemeli diye düşünüyordu.