🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂
Johnny acil serviste yatan Beep’in yatağının kenarına ilişmişti. Marshall ise duvara dayalı bir koltukta sessizce oturuyor ve küçük kardeşinin başına gelenlerin şokunu üzerinden atmaya çalışıyordu. Odada bulunan araç-gereçler gözünü korkutmuştu.
Operasyonla Beep’in burnu düzeltilmişti ve her iki gözü de morarmış haldeydi. Kanamayı durdurmak için burun deliklerine küçük pamuk tamponlar yerleştirilmişti. Burnunun üzerine koydukları plastik koruyucu, yüzününün üst bölümünü tıpkı bir maske gibi kavrıyordu. Bugün başından geçen olaylar yüzünden bitap düşmüştü. Bir uyuyor bir uyanıyordu.Marshall, Johnny’ye gözucuyla baktı.
“Eve ne zaman gidebiliriz?”
“Doktor her şeyin yolunda olduğunu söylemeden buradan ayrılamayız,” dedi Johnny.
Marshall’m gözünden bir damla yaş süzüldü.
“O ölecek mi?”
“Hayır, elbette ölmeyecek,” diye karşılık verdi ama onun da endişeleri artmıştı. Beep gitgide sessizleşmeye başlamıştı ve Johnny aklını bir türlü kan pıhtıları, beyin sarsıntısı sonucu meydana gelen hasar gibi kötü düşüncelerden uzaklaştıramıyordu.
Saate baktı. Üç saatten uzun bir zamandır acil servisteydiler ve artık bazı sorularım cevaplarını almaya hazırdı. Aklından bu düşünceler geçerken doktor elinde rönt gen sonuçlarıyla çıkageldi.
Dr. Quick, Beep’in doğumunu gerçekleştiren kişiydi ve küçük adamın başına gelenlerden dolayı çok öfkeliydi. Ama eleştirileri başkalarına bırakmalıydı; onun görevi çocuğu iyileştirmekti. Elindeki zarftan birkaç tane röntgen filmi çıkardı, görüntüleyici ışığın altına tutarak ekrana yerleştirdi.Johnny ve Marshall da ona doğru yaklaştılar.
“Vardığımız netice çocuklar, Bay Brooks’un uzun bir iyileşme sürecine ihtiyacı olacağına yöneliktir. Kırılan burnu dışında, iki tane çatlamış kaburgası ve biri uyluk kemiğinde diğeri omurgasında olmak üzere ciddi ezilmeler var. Şuraya bakın,” dedi röntgenin bir bölgesine işaret ederek.
“Dördüncü ve beşinci kaburgada gördüğünüz şu ince çizgiler çatlakları gösteriyor. Kırılan burnu dışında bu organlar da kendilerini tekrar işe yarar hale getirmek zorunda. Başında veya boynunda başka bir hasar görmedim.”
Johnny duydukları karşısında kendini çok kötü hissetti. İçinden ağlamak gelse de güçlü olması gerekiyordu.
“Ne yapacağız peki? Bunu nasıl düzeltebilirsiniz?” diye sordu.
“Ve hepsinin bu kadar olduğuna emin misiniz? Gitgide uyuşup hareketsizleşti. Beyin sarsıntısı ge çirmediğinden eminsiniz değil mi?”
“Adrenalin yorgunluğu,” dedi Dr. Quick sessizce.
“Sarsıntı yok, kafatasında herhangi bir kanama yok.”
“Pekâlâ burnunu korumak için maske gibi bir şey takıldı ama kaburgalar ne olacak?”
Dr. Quick, Beep’in bacağını okşadı.
“Birkaç hafta fazla hareketten ve yük taşımaktan uzak durduktan sonra kendi kendine iyileşecek. Yaşı çok küçük ve çocukların kemikleri oldukça esnektir.”
Beep onlara düşündükleri kadar uykulu olmadığını kanıtlamak istercesine söze girdi.
“Hâlâ banyo yapmam gerekecek mi?” diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEP SENİNLE OLACAĞIM ( Aşk serisi 2#) (TAMAMLANDI)
Novela JuvenilDori Grant yaşamın karşısına her gün başka bir zorluk karmaşasına artık alışmıştır. Can damarı dedikodu olan bir kasabada yaşamaktadır. Üstelik bekar ve gencecik bir annedir. Hiç kimsenin onu onaylamadığı bir yerde büyükbabasının yardımıyla küçük o...