30.BÖLÜM

50 4 0
                                    


  Herkese merhaba 🌼

      Yeniden hoşgeldiniz ❤️

Başlamadan önce buraya 🌹 bırakabilir misiniz?

  İyi okumalar 👏😊

🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍂

  
     İNSANLAR ELLERİNDE CEP TELEFONLARIYLA BİRLİKTE

farklı yönlere dağıldılar. Bir kez daha Dori’nin hayatı herkesin gündemindeydi. Bir kısmı gelişmeleri yaymakla meşgulken; olayı kaydetmeyi akıl eden bir diğer kesim de çektikleri videoları sosyal medyaya yüklüyorlardı.

                       
                    🍂🍂🍂

    Dori günün geri kalanını sersem bir halde geçirdi. Bir sürü çamaşır yıkadı ve oğlanların giysi dolabını düzenledi. Ar­dından onları almak için okula gitti. Luther mızmızlanıp duruyor ve koltuktan kalkmak istiyordu; Dori bu yüzden oğlanlar gelene kadar onu arabadan indirip kucağına aldı ve etrafta dolandılar.Bayan Jane de minibüsünde kreşe götüreceği çocukları bekliyordu. Dori’yi gördüğünde hemen aşağı inip ona el salladı.

“Gel benim aracın gölgesinde bekle,” diye seslendi.

Dori teklife minnettar kalıp onun yanına yürüdü. Luther hâlâ ağlıyor ve burnunu Dori’nin omzuna sürtünüp duru­yordu. Dori uykusunun geldiğinin farkındaydı ama oğlan­ları alıp eve gidene kadar elinden bir şey gelmiyordu.

“Bu ufaklığın derdi ne?” diye sordu Jane, Luther’in kıvırcık başını okşarken.

“Uykusu var ve huysuzluğu üzerinde.”

“Onu tutabilir miyim?” diye sordu Jane. “Senelerdir elime bir bebek almadım.”

Kadının sevimli ifadesi Dori’ye, Frankie Ricks ile olan tatsız karşılaşmasını bir an için unutturmuştu.

“Elbette,” diyerek bebeği ona uzattı.
Yeni bir yüzle karşılaşmak Luther’in hemen ilgisini çekti ama kısa bir süre için annesinin kucağından ayrıldı­ğı için ağlayıp ağlamamakta kararsız görünüyordu. Ama Jane’in parmağıyla burnuna dokunup gülümsemesine o da gülerek karşılık verdi.

“Seni tatlı surat!” dedi Jane ve yanağını öptü. “Ah, ne ka­dar tatlı bir bebek. Hayatının en büyük neşe kaynağı olmalı.”

Dori içini çekti. Yavaş yavaş kendini toparlıyordu. Parmaklarını oğlunun kıvrım kıvrım saçlarında gezdirip ensesini okşadı.

“Haklısınız. Kesinlikle en büyük neşe kaynağım o.”

“Bu arada düğün için de tebrik ederim. Beni gördün mü bilmiyorum ama oradaydım. Oğlanların törene büyük bir renk kattıklarını da söylemeden geçemeyeceğim.”

Dori güldü.

“Evet öyle oldu. Ve benim hayatıma da renk kattılar. Daha dün gece bana anne demeye karar ver­diler ve buna bayıldım.”

“Bu harika,” dedi Jane. “Kesinlikle bir anneye ihtiyaç­ları vardı. Ah, yanlış anlama. Johnny’nin iyi bir iş çıkar­madığını söylemiyorum, tam tersi onlara mükemmel ba­kıyor. Ama daha yaşları çok küçük ve her çocuğun iyi bir anneye ihtiyacı vardır.”

Dori küçükken, annesiz geçen günlerde ne kadar kork­tuğunu hatırlayarak kadına hak verdi.Zilin çalmasıyla birlikte, öğrenciler okulun tüm çıkış kapılarından üçer beşer dökülmeye başladılar.

HEP SENİNLE OLACAĞIM ( Aşk serisi 2#) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin