“Katsuki, geri dönsem olmaz mı?” Telefona doğru konuşurken gurubun toplandığı masaya baktı, elini kahkülüne attı ve geriye doğru taradı saçlarını, baş parmağının tırnağını ağzına alıp gergince kemirdi. “Olmaz. Biliyorum buralardasın, hemen masaya gel.” “Katsu-” Telefon yüzüne kapandı, genç kız sarışın çocuğun telefonu masaya bırakıp gözlüğünü çıkartmasını izledi, gözlüğü ilk iki düğmesi açık olan gömleğinin yakasına astı ve eliyle saçlarını geriye doğru taradı. Masada duran su şişesine uzandı sarışın diğerleri kahkaha atarken, kafasına dikti şişeyi, dudaklarından kaçmayı başaran bir iki damla su, çenesinden boynuna doğru aktı. Suyu her yutuşunda yukarı aşağı oynayan adem elmasına kadar süzüldü su damlaları, ardından göğsüne doğru yol aldı ve genç kızın görüş açısından çıktı. Sıcaktan dolayı boncuk boncuk terlemiş alnı güneşte parlıyordu, karşısındaki ilahi manzaraya iç çekti kız.
Neden nefesimi kesecek kadar güzelsin?
Genç kız daha fazla orada durmanın hiçbir getirisi olmadığını bildiğinden üstünü başını düzeltti, saklandığı duvardan çıktı ve masaya doğru çekingen çekingen adımladı.
Sandalyesine iyice yayılmış Katsuki kızı görünce dikleşti, siyah bir etek üzerine sıradan, göğüslerinin altında biten ve göğüslerini iyice saran beyaz bir bluz giymişti.
Bu kadar sıradan bir elbisenin içinde nasıl bu kadar parlamayı başarıyorsun?
“Merhaba,” dedi kız sessizce, boş olan bir kaç sandalye arasından Katsuki'nin yanındakine oturdu. “Geçen gün okula gelmemiştin, iyi misin, Mina?” Meleksi sesiyle sorduğu soruyla kafasını telefondan kaldırdı ve cevapladı pembeli. “İyiyim, sadece ufak bir mide bulantısıydı.” Şükürler olsun der gibi gülümsedi genç kız. “Neden siparişleri vermiyoruz?” Mina guruldayan midesini tutarak söylendi, Kirishima hızlıca cevapladı.
“Biri daha gelecek.” Kaşlarını çattı Mina. Masaya göz gezdirdi ve ardından tekrar Kirishima'ya döndü. “Hayır, hepimiz buradayız, eksik yok.” “Üzgünüm, beklettim.” Mina'nın cümlesi biter bitmez duyulan sesle birlikte masaya sessizlik hakim oldu. Pembeli kaşlarını çattı, yanlış duyduğunu umuyordu. Kafasını yavaşça kaldırdı ve Toura'yı kadrajına aldı. “Ne işin var burada?” Sertçe sordu pembeli. Rahatsızlığı iki metre ileriden bile fark edilebilirdi.
Toura, Kirishima ve Bakugou arasındaki boş sandalyeye kuruldu, az önceki soruyu es geçti ve gülümsedi. “Seni de görmek güzel, Ashido.” “Mina,” diye düzeltti sinirleri gerilmiş pembeli. Genç kız tam da bu yüzden başta masaya oturmaya çekiniyordu, Mina ve Toura arasında bir şey olduğunu Toura'nın saç tokasını çektiği o gün fark etmişti. Gerilimli ortamlar nasıl davranması gerektiğini bilmediğinden kendisini oldukça etkiliyordu. Eli, diğer teki Katsuki'nin bileğinde bağlı duran pembe bilekliğe kaydı ve ona tutundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓛𝓲𝓶𝓸𝓷𝓵𝓾 𝓴𝓮𝓴
Fanfiction"𝐿𝑖𝑚𝑜𝑛𝑙𝑢 𝑘𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟 𝑚𝑖𝑠𝑖𝑛?" "𝐿𝑖𝑚𝑜𝑛𝑙𝑢 𝑘𝑒𝑘𝑡𝑒𝑛 𝑛𝑒𝑓𝑟𝑒𝑡 𝑒𝑑𝑒𝑟𝑖𝑚." ~ 𝙺. 𝙱𝚊𝚔𝚞𝚐𝚘𝚞 𝚑𝚊𝚢𝚛𝚊𝚗 𝚔𝚞𝚛𝚐𝚞. #bakugou'da 1,21 bin hikaye arasında #1 #anime'de 8,5 bin hikaye arasında #1 #bnha'da 2,83 bin hika...