「 Chapter; Two 」

3.7K 351 246
                                    

Etrafına baktı Katsuki sıkıntıyla, masaya ayaklarını attı ve ellerini ensesinde birleştirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Etrafına baktı Katsuki sıkıntıyla, masaya ayaklarını attı ve ellerini ensesinde birleştirdi. Ne monoton bir gün ama.

Pembe saçlı kız heyecanla bir şeyler anlatıyordu, kendisi ise bakışlarını onun dışında her yerde gezdiriyordu. Annesi ile kavga etmişlerdi bu sabah. Bu doğal bir şeydi ve her zaman oluyordu fakat bu sefer biraz ileri gitmişti. Annesinden ne kadar nefret ettiğini söylediğinde genç kadının susmayı tercih etmesi bunu kanıtlıyordu. Genç kadın dolu gözlerini saklamadan kafasını sallamış ve odasına çekilmişti.

Sanırım fazla ileri gittim.

"Bakugou, dinliyor musun?" Pembe saçlı kız bıkkınca sordu. Her zamanki gibi kendisini takmıyordu. "Ha?" Katsuki kabaca sordu.

"Okul çıkışı bir şeyler yapalım diyorum, sınav haftası gelmek üzere ve biz doğru dürüst eğlenemedik bile!" "Evet evet, her neyse." Kısaca kesip attı Katsuki. Belli etmese de gurup ile takılmayı seviyordu.

"Herkes yerlerine, Bakugou düzgün otur!" Aizawa'nın sınıfa girmesi ile herkes toparlandı. İşte tekrar başlıyoruz, diye düşündü Bakugou gözlerini devirirken.

~

Sarışın çocuk kollarını iki yana açarak esnedi. "Sonunda öğle yemeği. Açlıktan kısa devre yapacaktım." Arkadaşının söylediğine göz devirdi ve çantasını sağ omzuna attı.

"Yine mi tek yiyeceksin Bakugou? Biraz bizle takılsan ölür müsün?" Kırmızı saçlı çocuk her zamanki şaşkın halini takındı. "Beni rahat bırakın boktan saçlı." Bunu demesiyle yürümeye başladı. "Tabi tabi, nasıl istersen." Bakugou'nun ısrarı sevmediğini bilen Kirishima gözlerini devirirken söylendi.

~

Çatı katına ulaştığı gibi gözleri tanıdık silüete kitlendi. Yine burada.

Her zamanki yerine oturdu ve evden getirdiği yemeklerin bulunduğu saklama kabını açmaya koyuldu. Yanındaki hareketliliği hissedince yaptığı işten bir saniye bile gözlerini ayırmadı. Belki bu gün sormayacak.

"Limonlu kek ister misin?" İç çekti Katsuki. İki eli ile kocaman kekin bulunduğu tabağı kendisine uzatan kıza baktı. Kafasını eğmişti her zamanki gibi. Saygıyla kekini ikram ediyordu yanındaki gence.

Bunu neden yapıyordu? Belki de okul başladığından beri her öğle yemeğinde aynı şeyler oluyordu. Genç kız saygıyla limonlu kekini ikram ediyor, Katsuki reddediyor ve sessizce yemeklerini yiyorlardı.

"Hayır, limonlu kek sevmem." "Hah?" Genç kız ilk kez önüne dönüp kekini yemekten başka bir tepki vermişti. Katsuki gözleri kocaman olmuş kıza baktı şaşkınca. "Hah?" Aynı tepkiyi verdi, pekâlâ daha kaba bir şekilde aynı tepkiyi verdi.

"L-Limonlu kek sevmez misin?" Bunda büyütecek ne vardı? Katsuki kızı başından savmak için pembe bir yalan söylemişti, aslında bu yaşına kadar hiç limonlu kek denememişti. Kızın gözlerindeki hayal kırıklığına şahit oldu.

"Evet. Sevmem." Kız hızlıca önüne döndü. Bu dünya üzerinde yaşayıpta limonlu kek sevmeyen insanlar var mıydı? Bu kızın gerçekten canını yakmıştı. Limonlu kek onun için tek eğlence kaynağıydı.

Katsuki hala değişik bir yüz ifadesi ile, kekini yiyen kıza bakıyordu. Neden bu kadar üzülmüştü ki?

Daha fazla gözlerini kızda oyalamadı Katsuki. Çubuklarıyla eriştesini karıştırdı ve bir tutam ağzına attı. Yine sessiz bir yemek yiyecekti. Bu onu mutlu ediyordu.

"İyi misin?" Genç kızın ani sorusuyla kafasını kıza çevirdi. Ağzında hala bir tutam erişte vardı. Hızlıca ağzındakileri yuttu ve koluyla ağzını sildi.

"Neden soruyorsun?" Genç kız ona bakmadan konuşmaya devam etti. "Ne zamandır birlikte yemek yiyoruz bilmiyorum ama her kek teklif ettiğimde sadece reddedersin. Bu gün neden reddettiğini de açıkladın. İyi misin?"

Katsuki başını sağa doğru hafifçe eğdi. Kendisini bu kadar iyi okuması ne kadar korkutucuydu? İyi değildi, annesi aklından çıkmıyordu.

Kızın her zamanki yüzüne baktı, mimik yoktu. Ama aynı zamanda donukluk hissi de vermiyordu. Genç kız kendisini izleyen kırmızı gözlerle buluşturdu gözlerini. Katsuki kızın gözlerinde saf endişeyi görebiliyordu.

Neden kendisi için endişeleniyordu ki?

"İyiyim. Bir şey olduğu yok."

İkili bu kısa konuşmanın ardından tekrar sessizliğe gömüldü.

İkili bu kısa konuşmanın ardından tekrar sessizliğe gömüldü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-------------

Vee bölüm iki

Bölümler nasıl? Hoşunuza gidiyor mu?

Yaptığınız yorumlar benim için çok çok değerli. Hani bilin istedim :)

Geceniz sizin kadar güzel geçsin!✨

~𝓁𝒾𝓂ℴ𝓃𝓁𝓊 𝓅ℴ𝓅 𝓀ℯ𝓀

𝓛𝓲𝓶𝓸𝓷𝓵𝓾 𝓴𝓮𝓴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin