「 Chapter; Seven 」

2.8K 343 440
                                    

Başındaki koni şeklindeki parti şapkasını düzeltti genç kız gün ışığının sadece birazının girmesine izin veren küçük pencereli terasta, etrafına baktı; üç beş balon, terasın duvarlarına yapıştırılmış üç beş süs, ortamı aydınlatmak için üç beş mum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başındaki koni şeklindeki parti şapkasını düzeltti genç kız gün ışığının sadece birazının girmesine izin veren küçük pencereli terasta, etrafına baktı; üç beş balon, terasın duvarlarına yapıştırılmış üç beş süs, ortamı aydınlatmak için üç beş mum...

Elindeki konfetiye heyecanla biraz daha yapışırken bakışlarını teras kapısına yöneltti. Saatini kontrol etti, öğle yemeği başlamıştı. Sadece bir iki dakika daha. Tekrar kapıya sabitledi bakışlarını.

Ağzına beyaz parti düdüğünü yerleştirdi, sarı saçlı gencin burda olması artık an meselesiydi. Doğrusu biraz gergindi genç kız, bütün bunları kendisi organize etmişti ve mükemmel olmasını istiyordu herşeyin.

Kapının açılmasıyla elindeki konfetiyi patlattı, ağzındaki düdüğe kocaman bir nefes verdi. Karşısındaki gencin bunu beklemediği aşikardı, okul üniformasının kol düğmesini düzeltmeye çalışan eli donmuştu, kafasını yavaşça kaldırmış kırmızı gözlerini genç kızınkiler ile buluşturmuştu. Bunu yapacağından bahsetmişti, sarışın bunu gerçekten yapacağını düşünmemişti.

Ağzındakini çıkardı genç kız. Elindeki konfetiyi yere, küçük partisi için hazırladığı diğer malzemelerin yanına koydu, malzemeler arasında bulunan ve kendisine hafiften pahalıya patlayan altın sarısı kral tacını iki eli arasına aldı ve neşeyle çocuğa doğru koşuşturdu küçük bir kız çocuğu gibi.

"Tebrikler! Spor festivallerinin birincisine yakışır cinsten bir kral tacı! Umarım beğenirsin!" Katsuki dizlerini hafifçe kırdı genç kızın tacı kafasına yerleştirmesine yardımcı olmak için. Bunu bilinçsizce yapmıştı, gözleri kızın parlak gülümsemesinde takılı kalmıştı yine. Genç kız, şimdi kendisiyle hemen hemen aynı boya gelmiş çocuğun kafasına tacı özenle yerleştirdi, kırmızı gözleri kocaman açılmış çocuğun sadece bir taç ile bu kadar güzel olması şaşırtıyordu kendisini. Çocuğun parfümü burnunu doldururken onu bu kadar yakından görmek, güzelliğini kanıtlıyordu, yüzündeki her kusuru ile güzeldi.

Katsuki Bakugou çok güzeldi.

Yakınlıktan dolayı ufaktan ufaktan hızlanmaya başlayan kalbini es geçerek üniformasının cebinden telefonunu çıkardı, bir kaç adım öne geçip Katsuki'yi de kadraja aldıktan sonra kocaman gülümsemesine eşlik eden barış işaretiyle birlikte bir fotoğraf çekti. Herşey çok hızlı gelişmişti ve Katsuki olan biteni hala idrak edemiyordu.

"Tanrım yine gülmemişsin." Somurtkan bir yüz ifadesiyle mırıldandı Y/n. "Ama sorun etme yine de iyi çıkmışsın!" Tekrar modunu yükselterek konuştu. Karşısındaki gencin geldiğinden beri tek kelime etmediğini fark edince sırıttı.

"Ne o, konuşamayacak kadar çok mu duygulandın?" Genç kızın yüzündeki yaramaz sırıtışla birlikte kendine geldi çocuk. "Ne s*kim dönüyor burda?" Ellerini başındaki taca götürecekken genç kız kavradı iki elini de. "Hayır hayır çıkarma lütfen! Kalsın." Kaşlarını çattı ve ellerini genç kızınkilerden kurtardı Katsuki. Ten teması hoşuna gitmiyordu.

𝓛𝓲𝓶𝓸𝓷𝓵𝓾 𝓴𝓮𝓴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin