Banyodan çıktı genç kız, kapının önünde dikildi bir müddet. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu, Katsuki'yi mi çağırmalıydı? Ağzını araladı, ıslak saçları omuzlarından dökülüp göğsüne doğru yol alırken altındaki kumaşı ıslatmaktan geri durmuyordu. Yeni duş aldığı için parlayan yüzü, şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu.
"Neden sincap gibi kocaman gözlerinle banyo kapısında dikilmişsin?" Katsuki'nin kıkırdamalarının arasında söylediği cümleyle beraber arkasını döndü, üzerinde beyaz kuru kafa benzeri bir baskısı olan siyah tişörtü ve altındaki siyah şortu ile nemli saçlarını karıştırdı kendisine doğru yürümeden önce.
Etrafı kolaçan ettikten sonra sesini kıstı ve Katsuki'nin kulağına doğru uzanmak için parmak uçlarına çıktı Y/n, Katsuki ne yapmak istediğini anladığında hafiften eğildi ve başını yana doğru yatırdı karşısındaki kısa beden için. "Katsuki, çok gerginim ben. Ne yapacağımı bilmiyorum." Küçük bir kahkaha bütün koridoru sardı. Katsuki genç kızı bileğinden tuttu, mutfakta akşam yemeği hazırlayan annesinin yanına doğru adımladı.
Mitsuki, ten temasından nefret eden oğlunun kızı bileğinden tutup sürüklemesini izlerken hayretler içinde elini kuruladı. Katsuki genç kız için mutfak masasından bir sandalye çekti, kızı omuzlarından kavradı ve sandalyeye oturması için hafif bir baskı kurdu. Mitsuki hala oğlunda ki bu değişiklik karşısında şaşkındı.
Sarışın kadın ilk yardım çantasına uzandı, genç kızın yanındaki sandalyeyi çekti ve oturdu. Çantayı masaya koyup içindeki tentürdiyota uzandı, pamuğa damlattı, pamuğu genç kızın yarılmış alt dudağına bastırmadan önce endişeli gözlerini Y/n'inkiler ile buluşturdu. "Biraz acıyabilir dişini sık olur mu güzel kızım?" Genç kız duraksadı bir müddet, kızım, diye geçirdi içinden, bana bu şekilde seslenmeyeli ne zaman oldu anne?
Başıyla onayladı nemlenmiş gözlerini yumarken, pamuğun dudağıyla buluşmasından hemen sonra genç kızın ağzından acı bir inleme kaçtı, acı eşiği düşük bir insandı. Katsuki tezgaha arkasını yaslamış iki kadını izlerken yüzünü buruşturduğunun ve yumruklarını sıktığının farkında değildi. Mitsuki kızın yaralarını temizledikten sonra yara bantları yapıştırdı, kollarındaki çürükler için krem sürdü, dirseklerindeki ve dizlerindeki yaraları sargı bezi ile sarmadan önce temizledi, avuç içlerine sürdüğü kremle birlikte küçük ve acısız bir masaj yaptı, yüzündeki morlukları da güzelce kremledi.
Sarışın kadın genç kızın ağzından kaçan her bir inlemede canının yandığını hissediyordu, o da bir anneydi ve oğlunun başına bunların geldiğini hayal ediyor, empati kuruyordu. Genç kızın acısı Katsuki'nin kalbini sıkıştırıyordu. Daha fazla dayanamayan sarışın çocuk hemen bir iki adım ilerisinde duran balkona adımladı ve gecenin serin havasını içine çekti.
S*keyim böyle işi, elimden hiçbir şey gelmiyor.
Balkon korkuluklarını var gücüyle sıkarken içeriden kısık bir ses geldi. "Katsuki?" Genç kızın sesi nefes nefese çıkıyordu, belli ki az önceki yaralarını sarma seansı acılıydı. "Geldim, sorun ne? Bir şeye mi ihtiyacın var?" Başını iki yana salladı genç kız, kurumuş dudaklarını araladı. "Ş-Şey, yarın... Okula gitmesem, sorun olur mu?" Mitsuki domates doğramaya devam ederken ikilinin sohbetine kulak misafiri oluyordu. "Sorun değil, neden sorun olsun ki?" Katsuki bağırmadan mı cevap vermişti birine? Tanrım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓛𝓲𝓶𝓸𝓷𝓵𝓾 𝓴𝓮𝓴
Fanfiction"𝐿𝑖𝑚𝑜𝑛𝑙𝑢 𝑘𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟 𝑚𝑖𝑠𝑖𝑛?" "𝐿𝑖𝑚𝑜𝑛𝑙𝑢 𝑘𝑒𝑘𝑡𝑒𝑛 𝑛𝑒𝑓𝑟𝑒𝑡 𝑒𝑑𝑒𝑟𝑖𝑚." ~ 𝙺. 𝙱𝚊𝚔𝚞𝚐𝚘𝚞 𝚑𝚊𝚢𝚛𝚊𝚗 𝚔𝚞𝚛𝚐𝚞. #bakugou'da 1,21 bin hikaye arasında #1 #anime'de 8,5 bin hikaye arasında #1 #bnha'da 2,83 bin hika...