Toplanmak

5.5K 485 607
                                    

Beğenin lütfen 😽

Sabahın köründe durmadan çalan kapı yüzünden yorganı üstümden fırlatarak yataktan kalktım ve alt kata indim.

Gözlerimi ovuşturarak kapıyı açtığımda karşımda Tanaka ve Noya duruyordu.

"Çocuklar?"

İkisi de aynı anda gülerek bağırdı, "SELAM NATSUME!"

Ben daha bir şey diyemeden beni kenara çekip içeri, salona ilerlediler.

Tanaka salondayken Noya'ya karşı konuştu. "Diğerleri daha gelmemiş."

Kapıyı kapatıp salona döndüm. "Kim daha gelme-"

Kapımın tekrar çalması ile kapıya dönerek kapıyı açtım.

Kuroo, Kenma ve Terushima karşımdaydı.

Terushima Kuroo ile bir şey konuşurken kapı açıldığı an hepsi bana döndü.

Teru direkt yanağımdan makas aldı, "Günaydın güzellik." Ve direkt içeri, salona gitti.

Onun arkasından Kuroo girdi, "Günaydın Natsume!"

Onun arkasından da elindeki oyun konsoluna bakan Kenma birkaç saniseliğine bana bakarak içeri girdi. "Günaydın Natsume."

Anlamsız şekilde onlara bakarken kapıyı kapattım ve tekrar içeri adım attım.

Tam salona girdiğim anda tekrar kapımın çalması ile derin bir nefes alarak kapıya ilerledim.

Bu sefer karşımda Bokuto, Akaashi ve Tendou vardı.

Bıkmış bir şekilde kenara çekildim. "Girin, siz de girin!"

"GÜNAYDIN NATSUMEEE!!!"

Bokuto resmen sokağı inleterek bağırdı ve içeri girdi. Arkasından Akaashi girdi, "Günaydın Natsume-san."

Onun arkasından da götü yerinde duramayan ve dans eden Tendou girdi. "Selam Natsume!"

Hepsini başımla selamladım ve kapıyı kapatarak salona ilerledim.

Ne ara yaptılar bilmiyordum ama çoktan PlayStation'ı açmış ve oyun oynuyorlardı.

Hepsi yere ve koltuklara oturmuştu. Getirdikleri simit, poğaça, donat gibi şeyler de masanın üstünde açık hâlde duruyordu.

Teru kafasını oyundan çevirmeden bağırdı, "Keltoş! Donat uzatsana bana!"

Tanaka'da kafasını oyundan çevirmeden bağırdı. "Kime keltoş diyorsun lan sen?! Sarı keko seni! Akaashi, Teru'ya donat uzatır mısın?"

Akaashi oturduğu koltuktan doğruldu, "Tabii ki."

"HEY!"

Hepsi bir anda bana döndü.

"Burası benim evim. Farkındasınız değil mi?"

Hepsi onaylarcasına başını salladı.

"Peki sabahın köründe, evimde ne işiniz var?"

Kuroo gülümsedi, "Saat öğlen 12 Natsume. Ayrıca... Burası ne biliyor musun? Bizim toplanma alanımız." Son cümleyi göz kırparak söylemişti.

Tam bir şey diyecekken tekrar kapı çaldı. Artık kimin geleceğini düşünemiyordum. Trump gelse onu bile normal karşılardım.

Kapıyı açtığımda elinde fırın poşeti ile gülümseyen Oikawa'yı gördüm.

"GÜNAYDIN NATSU-CHAN!"

Sinirle kapının önünden çekildim, "GİR AMINA KOYAYIM, GİR! SEN DE GİR İÇERİ!"

Hafifçe kaşlarını çatıldı, "Başkaları da mı var?"

İçerden gelen sesler ile kafasını salona doğrulttu. Hemen eve girerek salona ilerledi. Ben de peşinden salona gittim.

"Çüş!"

Hepsi Oikawa'ya döndü.

Tanaka yan gözle Oikawa'ya bakıyordu, "Heh, ego yumağı da geldi."

"Siz ne yapıyorsunuz lan burada?"

Teru omuz silkti, "Yakın arkadaşımızın evine gelirken senden izin mi alacağız?"

"Eve-" Duraksadı. Yutkundu ve devam etti, "Hayır ama hepiniz neden buradasınız? Natsume bu saatte uyuyor olmalıydı."

Tendou kahkaha attı, "Uyandırdık uyuyan güzeli."

Oikawa x Reader |Haikyuu x Reader|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin