Beğenin lütfen 🔪
Birkaç gün sonra:
Bugün erkek takımının Nekoma ile hazırlık maçı vardı. Maçı izlemeye gidecektim, Oikawa'nın karşı takıma nasıl davrandığını görmek istiyordum.
"Kaptan, bir şeyler içmeye gidelim mi?"
"Üzgünüm kızlar, işim var. Siz gidin."
"Tamam."
Kızlar eşyalarını alıp çıktıklarında ben de çantamı tek omzuma taktım ve okuldan çıktım.
Bir taksiye binerek Nekoma'ya gittim.
Ücreti ödedim ve taksiden indim, okul bahçesine girerek spor salonuna ilerlemeye başladım.
İçeri girdiğimde herkes ısınma hareketleri yapıyordu.
Kenma ile bir şeyler konuşurken ısınma hareketi yapan Kuroo beni gördü ve doğruldu.
Gülerek bana yaklaşmaya başladı, "Selam, Natsume!"
Kollarını açtığında sarılacağını anlayıp ben de kollarımı açtım ve birkaç saniye sarıldık.
Ayrıldığımızda Oikawa'nın uzakta, kaşlarını çatarak bize baktığını gördüm.
"Ego yumağını izlemeye mi geldin?"
Güldüm, "Umarım artık ego yumağı olmaz."
Kafasını Oikawa'ya çevirdi, "Bugün biraz garip."
"Neden? Yine bir şey mi yaptı?"
"Hayır. Normalden daha az sinir bozucu hareket yaptı. Normalde maç başlamadan en az 100 kez karşı tarafa laf ederdi."
"Şimdi ne kadar etti?"
Bana döndü, "90"
"Baya fark olmuş..."
Saçlarımı karıştırdı, "Oikawa gibi birine göre gayet iyi bir ilerleme."
Oikawa'nın bize yaklaştığını görünce birkaç adım geri gitti, "Ben geri döneyim, birazdan maç başlayacak zaten."
Birkaç saniye içinde Kuroo gitmiş ve Oikawa gelmişti. "Onunla ne konuştun?"
"Sanane."
Kaşlarını çattı, "Bir şey mi saklıyorsun?"
"Ne saklayacağım lan?"
Omuz silkti, "Bilmem, onunla gülerek konuşuyordun."
Kıskandı mı bu?
Evet.
Oha!
Seni seviyor.
"Kuroo yakın arkadaşım, yeni tanıştığım bir çocuk değil Tōru. Gülerek konuşmam normal."
Kaşları daha da çatıldı ama sanki umursamıyormuş gibi başını başka yöne çevirdi. "Neden geldin?"
"Maçı izlemeye."
"Gerek yoktu."
Kes lan.
Bence de.
"Gerek olduğunu söylemedim? İstedim ve geldim."
Tam bana dönüp bir şey söyleyecekken koçlar iki takımı da sahaya çağırdı ve yanımdan gitti.
~~~~~~~~~~~~~~~
2 puan fark ile bizim okul yenmişti. Güzel oynamışlardı, Oikawa'da fazla laf yapmamıştı ama sanki kafası başka bir yerde gibiydi.
Sanki başka bir şey düşündüğü için konuşmamış gibiydi.
Kapıda herkesin hazırlanıp gelmesini beklerken bir anda bir kalabalık oldu. Kaşlarımı çatarak oraya baktığımda Oikawa ve Kuroo olduğunu fark ettim.
Hızlıca oraya koştum ve aralarına girdim. "TŌRU!"
Oikawa elini Kuroo'nun yakasından çektiğinde Kuroo hızlıca kollarını tutan kişileri ittirdi.
"Şu sevgiline bir şey söyle Natsume! Salak salak senin her arkadaşına bu şekilde davranırsa sonu bok yoluna gider haberin olsun!"
Ben bir şey diyemeden direkt hırkasını aldı ve salondan çıktı, Kenma'da oyun konsolunu cebine koyarak peşinden gitti.
Birkaç saniye afallamamdan sonra sinirle Oikawa'ya döndüm. Hâlâ Kuroo'nun gittiği yola derin ve sesli nefesler vererek bakıyordu.
Koçun bağırması ile tüm takım hazırlanıp salondan çıktı, Oikawa ise hâlâ sinirli gözlerle etrafa bakıyordu.
"Tōru."
Bana bakmadı.
"Tōru!"
Gözleri bana döndü. Hâlâ sinirli gibiydi ama bana bakınca biraz sakinleşmişe benziyordu.
Eşyalarını elime aldım, "Git ve koçtan özür dile. Eve dönüyoruz."
Birkaç saniye baştan aşağı beni inceledi ve bir şey demeden dönerek kapıya ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oikawa x Reader |Haikyuu x Reader|
FanfictionOikawa ile birbirinize atışıp duran 2 kişisiniz. Kim inanır ki ilerde onunla sevgili olacağınıza?