Beğenin lütfen 🔪
Garip öğürme sesleri ile gözlerimi araladım. Parlak güneş ışıkları penceremden içeri girerek tam gözüme geliyordu.
Güneş gözüme gelmesin diye elimi gözümün önüne koydum ve yataktan doğruldum.
Birkaç saniye neler olduğunu anlamamıştım ama daha sonra gece Oikawa'nın sarhoş olduğu aklıma geldi.
Yataktan kalktım ve odadan çıkarak lavaboya doğru ilerledim. Kapı açıktı ve Oikawa klozete eğilmiş kusuyordu.
Birkaç saniye onu izledim ve daha sonra yaklaşarak sırtını sıvazladım. Kusması bittiğinde doğruldu, musluğun suyunu açtım ve boynu ile alnını ferahlasın diye ıslattım.
Birkaç dakika sonra daha iyi duruyordu.
"İyi misin?"
"Midemde bir şey kalmadı resmen."
"Evet, fark ettim."
Başını tuttu, "Başım çok kötü ağrıyor."
"Gece çok sarhoştun, normal."
Anlarcasına başını salladı, kolumla destek vererek onu aşağı indirdim ve yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladım.
"Gece beni kim getirdi?"
"İwa ve Akaashi."
"Hiçbir şey hatırlamıyorum..."
Yaptığım bitki çayını önüne koydum, "Midene iyi gelir."
Hafifçe güldü, "Teşekkürler."
Ben de masaya oturdum ve bir şeyler yemeye başladım.
"Dün bir şey oldu mu?"
"Nasıl bir şey?"
"Saçma bir şey yaptım mı?"
"Hayır."
"Bir şey dedim mi?"
Aklıma gelenler ile gülmeye başladım.
"Natsume!"
"Ne var?"
"Ne dedim? Söyle!"
"Hiiiç."
"Söyle!"
"Götünü sikeceğimi sandın."
"NE-"
Yudumladığı çay boğazında kaldı ve öksürmeye başladı. Dakikalar sonunda kendisine gelince kocaman açılan gözleri ile bana baktı.
"Ne saçmalıyorsun?!"
"Şaka değil." Dün yatakta yaptığı hareketi taklit ederek popomu tuttum ve dediği şeyi tekrar ettim. "İSTEMİYORUM BENN!!"
"HEY!"
Birkaç dakikalık atışmalar sonunda sakinleşmiştik.
"Başka bir şey dedim mi?"
"Başka ne diyecektin?"
"Hiç."
~~~~~~~~~~~~~~~
Salonda çalan telefonuma ıslak ve detarjanlı ellerim yüzünden dokunamıyordum. "Oikawa, sen baksana!"
Telefonu eline aldı ve ismi okuduktan sonra kulağına dayadı. "İwa-chan!"
İwa'nın dediği şeyleri uzaklıktan dolayı duyamıyorum, sadece Oikawa'yı duyuyordum.
"Okul mu?" Bana döndü, "Okula gitmeyeceğiz, değil mi?"
"Zaten geç kaldık. Bugün gitmeyeceğiz."
Tekrar telefona döndü, "Bugün gitmeyecekmişiz İwa-chan."
Birkaç saniye sessizlik oldu, İwa'yı dinliyor olmalıydı.
"İyiyim ben İwa-chan! Tamam, görüşürüz!"
Telefonu kapatıp masaya koydu.
"Ne dedi?"
"Bizi merak etmiş, nasıl olduğumu sordu."
Tekrar önüme dönerek bulaşıklara odaklandım, "İyi."
Beklemediğim bir anda Oikawa arkamdan yaklaşarak belime sarıldı, ama çok sıkı tutmuyordu. Rahatsız olmamdan korkuyor gibiydi.
Birkaç saniye kaskatı kesildim ve daha sonra mırıldandım, "Tōru?"
"Biraz sarılalım."
"Sarılalım mı?"
Ellerimdeki detarjanı suyun altında yıkadım ve havlu ile kuruttum. Zar zor arkamı döndüm, Oikawa ile göz göze geldik.
"İyi misin?"
"Hmhm." Kafasını boynuma gömdü ve öylece durdu.
Gülümseyerek ellerimi sırtına sardım ve saçlarına yaklaşarak minik bir öpücük kondurdum.
O kadar hafif bir öpücüktü ki, ben bile öpüp öpmediğimi anlayamamıştım.
Birkaç saniye sonra kafasını boynumdan kaldırdı, hafif şaşkın bakışlarla bakıyordu.
"Az önce beni mi öptün?"
"Yo, ne saçmalıyorsun?"
Ellerini belimden çekti, kaşlarını çattı ama yalandan bir sinirdi. "Öptün, eminim!"
"Kafandan uydurma canım."
"Kafamdan uydurmuyorum lan!"
"Götünden uydurma o zaman."
Gülerek poposuna şaplak attım ve göz kırptım. "Yumuşakmış, dün dediğim şeyi tekrar mı düşünsem acaba...?"
Şok içinde ağzını aralarken hemen onu kenara çektim ve salon kısmına ilerledim.
"SAPIK SENİ!"
"KİM SAPIK BE?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oikawa x Reader |Haikyuu x Reader|
FanfictionOikawa ile birbirinize atışıp duran 2 kişisiniz. Kim inanır ki ilerde onunla sevgili olacağınıza?