Dışarı çıkalım

5.3K 445 421
                                    

Beğenin lütfen 😽

Salonda, hemen masanın yanında yere oturmuş ve sırtımı koltuğa dayamış diğerlerinin oyununu izliyordum.

Oikawa'da hemen yanıma oturmuş ikide bir ağzıma kahvaltılık yiyecek şeyler atıyordu.

Acıktığım için bir şey demiyor ve o yiyecek bir şey uzattığı an ağzımı açıyordum.

"Sizin iyi anlaşamadığınızı sanıyordum."

İkimiz de aynı anda Bokuto'ya döndük ve aynı anda konuştuk. "Anlaşamıyoruz zaten."

Cümlemiz bittiği an Oikawa donatı uzattı ve koca bir ısırık aldım, kalan kısmını da kendisi ağzına attı.

Kenma yan gözle bize baktı, "Oikawa sana yemek yediyor Natsume."

Ağzımdaki donatı çiğnerken mırıldandım, "Ee, ne olacak?"

"Diyorum ki, siz iyi anlaşıyorsunuz."

"Yo."

Masadaki içeceği aldım ve hızlıca birkaç yudum içtim.

Teru güldü, "O içecek Oikawa'nındı."

"Ne?"

İçeceği hızla masaya bıraktım ve Oikawa'ya döndüm, "Neden söylemiyorsun seninse, salak?!"

"Direkt alıp içtin, ne yapayım?"

"Durdursana o zaman!"

Bokuto eğildi ve ikimizin de saçlarına elini koyarak karıştırdı. "Amann, kavga etmeyin! Hem az önce de Oikawa senin ısırdığın donatı yedi. Ne olacak?"

"O farklı."

Oikawa'nın dudağı yukarı kıvrıldı, "Nesi farklı?"

"Orda ilk ısıran bendim."

"Ee, burda da benim?"

"Of! Sus artık!"

Dolaylı yoldan öpüştük onunla.

Kes sesini iç ses.

Öpüştük diyorum kızım! Bu ne soğukluk?! Kalk halay çek!

Kes sesini diyorum iç ses.

Aman, tamam be!

~~~~~~~~~~~~~~~

"Kalkın dışarı çıkalım."

Tendou'nun sözü ile bir anda herkes ayağa kalktı ve kapıya ilerledi.

Kapının önünde onlara veda edeceğimi sanarken zorla ayakkabımı giydirip beni de dışarı çıkardılar.

Sokakta kocaman bir grup olarak yürürken mırıldandım. "Nereye gidiyoruz?"

Kuroo elini kaldırdı, "Voleybol oynayalım."

"Bir kere de voleybol dışında bir şey yapın ya."

Teru gülümseyerek kolunu omzuma attı, "Ne yapalım güzelim, hepimizin ortak noktası voleybol."

Hâlâ yola bakarak yürürken kafamı çevirdim, omzundaki Teru'nun kolu gitmiş, Oikawa'nın kolu gelmişti.

Şaşırarak Teru'ya baktım. "Az önce sen kolunu omzuma koymadın mı?"

"Kim bilir?"

"Ne saçmalıyorsun lan?"

Oikawa'ya sorgucu gözlerle döndüm. Hemen diğer elini 'Ben masumum' dercesine kaldırdı. "Bir şey yapmadım."

Umursamazca önüme dönerken Tanaka ve Noya'nın gülerek bize baktıklarını gördüm.

~~~~~~~~~~~~~~~

Her ne kadar Oikawa ile anlaşamasak bile pasları güzeldi, kimse itiraz edemezdi.

İnsanları iyi analiz eder ve ona göre pas atardı.

Takımlara ayrılarak maç yapmıştık, yaklaşık 2 saat oynadıktan sonra herkes dağılmıştı, saat akşam 5'e geliyordu.

Bir tek Oikawa ve ben kalmıştık. Çimenlerde yorgunlukla uzanıyordum, Oikawa nereye gitti bilmiyordum, sanırım marketteydi.

Birkaç dakika sonra elinde 2 su ile geldi. Birini bana fırlattı ve diğerini kendisi içmeye başladı.

Hemen yanıma oturarak sırtını ağaca dayadı.

"Smaçların daha güçlü olmuş."

"Senin de pasların daha iyi."

Kıkırdadı, "Nadiren birbirimizi övüyoruz."

Gözlerimi ona çevirdim, "Evet, genelde söveriz."

"Doğamız bu bizim."

Güldüm, "Ne doğası? Natsume ve Oikawa doğası mı?"

"Evet, başka ne doğası olacak?"

"Aynen... Öyledir."

Oikawa x Reader |Haikyuu x Reader|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin