Oikawa x Reader |Haikyuu x Reader|

Şiddet yanlısı

Beğenin lütfen 😽

Telefonumun durmadan çalması ile yorganı üstümden atarak komidinin üstündeki telefonumu elime aldım.

Gözüm yarı kapalı yarı açık olduğu için kimin aradığını bile göremeden telefonu açtım. "Alo?"

"İstediğin bir şey var mı?"

Bu, Oikawa'ydı.

"Neyden bahsediyorsun sen?"

"Marketteyim, istediğin bir şey var mı?"

Gözlerimi ovuşturmaya başlamıştım, "Buraya mı geliyorsun lan sen?"

"E evet, başka nereye gidebilirim?"

"BİR KEZ DE HAFTASONUMU UYUYARAK GEÇİREBİLİR MİYİM?!"

"Üzgünüm, ben varken olmaz. Ee, istediğin bir şey var mı?"

Derin bir nefes alarak yataktan doğruldum, "Yumurta al, ayrıca un da."

"Krep mi yapacaksın?"

"Sanane lan? Al işte."

"Peki, peki."

Başka bir şey demeden telefonu yüzüne kapattım ve kalkarak lavaboya gittim.

Daha sonra aşağı indim ve beklemeye başladım.

15 dakika sonra kapı çalmıştı. Kapıya ilerledim ve açtım, Oikawa elinde poşetlerle gülerek bana bakıyordu.

İçeri geçmesi için çekilirken poşetlere bakıyordum, "Bunlar ne?"

"Yiyecek."

"Sadece yumurta ve un istemiştim."

"Zaten neredeyse her hafta diğerleri eve geliyor. Onlarla bitirirsin."

Mutfak ve salonum birleşik olduğu için salon kapısından içeri girdi ve mutfak bölümüne gitti.

Poşetteki eşyaları dolaplara yerleştirirken kapıya yaslanmış onu izliyordum.

Burayı 2. Evi olarak kullanıyordu. Aslında, tüm arkadaşlarım burayı 2. Evi olarak kullanıyordu.

Evim 2 katlı, büyük ve genişti. Ailem şirketlerde çalıştığı için maaşları çok yüksekti ama Japonya'da değillerdi.

~~~~~~~~~~~~~~~

"Beni izlemeyi bıraksana."

"Neden?"

"Krep yaparken bir insanı neden öyle dikizlersin ki?"

"Dikizlemiyorum."

"Aşık gibi bakıyorsun."

Bize aşık.

Kes sesini iç ses.

"Belki öyleyimdir."

Güldüm, "Dünyada en anlaşamayacak çift oluruz Tōru."

Yanıma yaklaştı ve bir elini arkamdan geçirerek tezgâhın öbür ucunu tuttu.

Beni tezgah ve kolu arasına sıkıştırmıştı.

Kafamı ona çevirdiğimde bana bakıyordu, yüzlerimiz biraz fazla yakındı.

KALBİN ÇOK HIZLI ATIYO!

AĞZINA SIÇACAĞIM KES SESİNİ İÇ SES!

"Ne var, Tōru?"

"Nasıl tepki vereceğine bakmak istedim."

Elimdeki tavada olan krebi tabağa koydum ve tavanın arkasını çevirdim. "2 saniye içinde bırakmazsan sıcak tavayı kafana yiyeceksin."

Kolunu çekti ve birkaç adım geriye gitti. "Çok şiddet yanlısısın."

Krep tabağını alıp masaya ilerledim. "Ne? Ben mi? Saçmalama."

"Az önce sıcak tavayı kafana çarparım diye tehdit ettin."

"Şakaydı o canım."

"Yo bence değildi. Hatta muhtemelen götüme bile sokardın."

Başımı ona çevirdim ve göz kırptım. "Evet, sokardım."

Karşıma oturdu ve krebi yemeye başladı, "Senin yanında can güvenliğim yok. Hatta kimsenin yok."

"Kimsenin mi?" Kahkaha attım, "Bir tek sana karşı böyleyim."

"Neden bir tek bana karşı?"

"Gerizekâlının tekisin çünkü."

"Ona bakarsan Tanaka'da gerizekâlı."

"O farklı gerizekâlı."

"Gerizekâlılığın çeşitleri de mi oluyor?"

"Evet. O iyi gerizekâlı, sen ise kötü gerizekâlısın."

Elindeki çatalı bana doğru salladı, "Bir dakika, bir dakika! Ben neden kötü gerizekâlıyım?"

"Egoist piçin tekisin. Kızlar yüzünden götün eyfelden daha yukarı kalktı. Egon yüzünden herkesle dalga geçme eğilimindesi-"

"Hepsi yalan!"

"Siktir git lan! Göte bak! Neresi yalan?!"