Bölüm 3

8.2K 343 18
                                    


"Aslan"

Şokla karşımda ki adama bakıyordum. Ne işi vardı gecenin bu saatinde . Ağacın gölgesinden çıkarak yavaşça yanıma doğru yaklaştı. Siyahın en koyu tonundaki gözleri üzerimde dolaşıyordu. Şoktan kasılan bedenim ve tutulan dilime  lanet okuyarak kelimeleri toparlamaya çalıştım kafamda. Bu adam manyak mıydı ? Gece gece ya biri onu burada görürse , ne olacaktı o zaman ? Ayten Ablanın diline düşmek zaten bir faciaydı. Bir de diğer mahalleli ile mi uğraşacaktım? Yan evin üst katından gelen sesle içinde bulunduğum andan sıyrılarak hızlıca gözlerimi karşımdaki adamdan oraya çevirdim. Kadının biri balkona çıkmış etrafı gözlüyordu. Ayten Abla? Gözlerini bizim bahçeye çevirmesi ile karşımdaki adamın konuşması bir oldu.

"Zümra"

Aklıma gelen ilk şeyi yaparak hızlıca Aslan'ın üzerine yürüyüp boyumun el verdiği kadarı ile ellerimi dudaklarının üzerine kapayıp ağacın altına itekledim. Görmüş müydü acaba. Görmemiştir değil mi? Hayır görse seslenirdi , seslenmediğine göre görmemiştir. Hayır , ya gördüyse Allah'ım nasıl açıklardım şu durumu. Mahallede bile kimse ile yan yana görünmemek için ultra bir çaba gösteriyordum laf söz olmasın diye. Kadın evimin bahçesinde gecenin şu saatinde bir adam görürse üstelik karşısında beni, neler söylerdi değil mi? Daha bu sabah ortada hiçbir şey yokken o kadar şey söylemişlerdi. Şu duruma tanık olsa ağzını da kapatamazdım. Öldürsem susmazdı bu kadın .Mezardan çıkar anlatır geri dönerdi. Ya Sevim Teyze resmen başını ağrı-

"Girdi içeri" kulağımın dibinden gelen sesle başımı yana doğru çevirdim.  Siyahın koyu tonundaki gözler bir hayli yakınımdan yüzümü talan ederken ne söylemek istediğini anlayamamıştım 

"Hı"  yakınlığımızın vermiş olduğu sersemlik ile  tamamen ne düşündüğümü unutmuştum. Şey ne diyorduk en son. 

"Ayten Abla diyorum girdi eve" sert sesi ile kendime gelerek bulunduğumuz pozisyona baktım. Resmen adamı ağaca dayamış üzerine çullanmıştım. Dudaklarını tuttuğumu söylemiştim ya,  boynunu kavramıştım adamın. Allah'ım ne olur al beni , bu kadar olmaz, bende yoruldum. Hızlıca toparlanarak- tabiri caizse adamın üzerinden vücudumu kaldırarak- sersemce saçlarımı düzelttim. Etrafı ne olur ne olmaz diye kolaçan edip ışığın yarısını aydınlattığı yüzü ile bana dikkatle bakan adama çevirdim bakışlarımı. 

"Pardon ben Ayten ablayı birden görünce yanlış anlamasın diye şey yaptım. Hani şey düşünme yani ,yanlış anlama hani dedikodu yapmayı seviyor sonuçta. Açıklayamazdım ben ,bir de bugün olanlardan sonra." anın vermiş olduğu panikle ağzıma ne geliyorsa söyleyerek derin bir nefes aldım .Sıçtın sıvama Zümra. "Iıı sen niye gelmiştin ,Nilüfer nerde" Hiç istifini bozmadan ağaca yaslanarak ayağını bir diğerinin üstüne atıp kıstığı gözleriyle dudaklarını araladı

"Seni görmek için geldim"  oldu o zaman ben kaçar. Anlık olarak depara geçen kalbimle açılan gözlerimi hızlıca yere diktim. 

"Niye ki" 

"Bir nedeni mi olmalı" kıstığı gözleriyle ellerini cebine koyarak devam etti "Nilüfer gelmeyecek" Peki .Ne demeliydim şuan . Hayır normalde biri gecenin şu saatinde böyle bir şey yapsa yerdeki odunu alır kafasına vura vura bahçeden çıkarırdım ama adam öyle ciddi öyle  kendinden emin konuşuyordu ki gerilmeden edemiyordum. Beni görmek istemesi çok normalmiş te benim verdiğim tepki anormalmiş gibi davranıyordu. Dövecek gibi bakması da ayrı bir sorundu tabi.

"Şey ben tam olarak anlamadım" evet güzel  gerçekten anlamamıştım. Derdi neydi ,gündüzler çuvala girmemişti ya .

"Sen hep böyle mi çıkarsın dışarı" atladığı ve konumuzla hiçbir alakası olmayan soru ile bakışlarımı kendi bedenime çevirdim. Mavi pijama ve beyaz sıfır kollumun üzerine geçirdiğim hırka ile gayet de normal duruyordum. Gecenin şu saatinde her insan ne giyerse ondan işte. 

ZÜMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin