"Zümra "
Kapının ardına yaslanmış gözlerim kapalı alnımda hala dudaklarının izi olan adamı düşünürken evin içinde yankılanan sesle kirpiklerimi aralamama bile zaman kalmadan sarılan kızlarla iki elim yanlara düştü şaşkınlıkla.
"Çok korktuk ,bir şey oldu sandık iyi misin hı var mı bir şeyin"
"Ah Zümra seni yalnız gönderen aklıma tüküreyim . İyisin dimi"
Ayben ve Aslı başlarını omuzuma koymuş ağlayarak konuşurlarken olayı kavrayarak yavaşça uzaklaştırdım bedenimden ikisini de. Ben tamamen unutmuştum kızları ve kim bilir ne kadar endişelenmişlerdi. Kafa mı bıraktı Aslan.
"Sakin olun iyiyim gelin oturalım öyle konuşalım, şu halinize bakın neden bu kadar korkmuşsunuz?" Kızarmış yüzleri ve ağlamaktan kanlanan gözleri ile üzerimde hasar tespiti yapan kızları kollarından çekerek salona doğru sürükledim.
"Gel yastık koyalım öyle otur" Aslı arkama yastık koymaya çalışırken Ayben ayakta uzaylı görmüşçesine hala bana bakıyordu.
"Doktora göründün mü travma falan geçiriyor gibi bakıyorsun kızım ne bu sakinlik" evet bir travma geçiriyor olabilirdim fakat bu tamamen aldığım darbeden değil öpücükten kaynaklanıyordu.
"Sakin olur musun, Aslan doktor bir arkadaşını çağırdı muayene etti beni bir şeyim yok oturun bi telaşa mahal yok" Karşımdaki koltuğa oturup beklentiyle yüzüme bakmaya başlamalarıyla başımdan gelen her şeyi-hatta Aslan'la yaşadıklarımızı bile en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım.
"Allah korudu seni Zümra Aslan abiler orda olmasa düşünmek bile istemiyorum" Aslı kalktığı yerden gelerek tekrar sarıldı. Evet bende gerisini düşünmek bile istemiyordum ama olmuştu işte ve iyi ki oradan geçiyorlardı.
"Yahu kızım Samet Abi olmasa haberimiz bile olmayacak seni arıyorduk biz sabahtan beri" Ayben'in haklı isyanı ile başımı eğdim suçlulukla. Ben de yerinde olsam kızardım.
"Çok haklısın kuzum ama eve girdiğimizde bayılmışım zaten gözlerimi açtığımda da doktor muayene etmişti çoktan"
"Zümra neden uyandıktan sonra aramadın nereye gittiğinizi bilen yok Samet'e de söylememiş Aslan abi panikle hiç mi gelmedik aklına" Aslı sitem edercesine konuşurken daha da çok eğdim utançla başımı. Hiç gelmemişlerdi ki aklıma . Aslan'a o kadar çok odaklanmıştım ki unutmuştum tamamen kızları.
"Gelmediniz" mırıldanarak konuşup sessizce bakan kızlara çevirdim bakışlarımı. Kınayan bir tavır takınmışlardı. Ne yapabilirdim ama gelmemişlerdi işte. "Yalan mı söyleyim kızım ya gelmediniz işte. Aslan akıl mı bıraktı bende. Hem hem yaralıyım ben gelmeyin üstüme" acıtasyon yaparak dudaklarımı büküp masum bakışlar atmaya başladım. Hadi ama gerçekten yaralıydım ben.
"Vayyy be , vayy be satıldık .Anında satışa geldik Aslı ne kadara sattınız bizi Zümra hanım bari ucuza gitmeseydik" ellerini birbirine vurarak konuşan Ayben'e gülümseyerek cevap verdim.
"Bir öpücüğe unuttum " Elindeki sigarayı yakmaya hazırlanan Aslı söylediklerimle durup yüzüme alık alık bakarak ayağa kalktı. Hareketlerini izlerken önümde durarak parmaklarını iki şekline getirdi "Kaç bu" sorduğu soruyla kahkaha atarak başımı geriye yasladım .Harbi manyaktı bu kız "Zümra cevap ver kaç bu" çok ciddi duruyordu.
"Aslı gözünü seveyim iki tabi ki travma falan geçirmiyorum iyiyim dedim"
"Kızım o zaman ne bok yemeye aramıyorsun bizi benim aklıma hafızanı kaybetmiş olabilme ihtimalin bile geldi sen geçmiş karşıma aklıma gelmediniz diyorsun." Bağırarak konuşurken ekleme yaptı Ayben arkasından "Bir de , bir öpücüğe sattım diyor, salak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
General FictionHayatında tüm zorluklara kendi başına göğüs germiş , kanayan dizlerini tek başına saran bir KADIN; ZÜMRA GÜMÜŞAY. Sevmelerin en çok yakıştığı bir ADAM; ASLAN HANCIOĞLU. "Aşk Hafızım, İki Yüreğin Birbirinde Soluklanmasıdır."