Acının son demleri
Bang Chan hızlı adımlarla evin kapısına ulaştığında elindeki anahtarliktan evin anahtarını bulmaya uğraşıyordu. Sabah aklına gelen isimle birlikte zihnine doluşan konuşmalarla kendini hemen dışarı atmış eve doğru koşmaya başlamıştı. Sonunda evin anahtarını bulup kapıyı açtığında genç kıza ne diyeceğini düşündü Chris. Ne diyebilirdi ki genç kıza? İçine aldığı nefesin yetmedigini hissettiğinde derin bir nefes aldı genç oğlan. Tanrı belamı versin ki ne yapsa, ne dese sonuna kadar haklı! Ne yapabilirim ki kendimi affedirecek?
Ne zaman kapattığını bilmediği gözlerini açtığında mutfağa doğru ilerledi genç oğlan. Kendini affedirmesi için bir yerden başlamalıydı ve başlangıcı genç kıza güzel bir kahvaltı hazırlayarak yapabilirdi. Elinden geldiğince süslü bir masa hazırladığında masa gözüne oldukça zayıf gelmişti Chrisin. Gözlerini saatte kaydırdığında genç kızın uyanmasına az da olsa vaktinin olduğunu görmesiyle cüzdanını alıp kendini dışarıya attı. Kız için çiçek almaya gidiyordu Bang Chan. Eğer çiçekle affedecekse çiçek dükkânını üstüne bile yaparım! Sonunda çiçekçiye vardığında burnuna gelen kokularla gülümsedi. Ree gibi kokuyor. Dükkanda ki çiçekleri incelerken yanına gelen görevliye gülümsedi Bang Chan.
"Size nasıl yardımcı olabilirim? "
"Ben çiçek bakıyorum."
" Çiçekçi dükkânındasınız normal."
Görevli son cümleyi içinden mırıldanarak söylese bile Bang Chan duymuştu ne dediğini. Görevliye kısa bir bakış atıp önündeki fulyalara baktı.
" Fulyanın anlamı güzelliktir. Kız arkadaşınıza bakıyorsunuz galiba?"
Görevlinin gülümseyerek sorduğu soruya karşı istemsizce gülümsedi Bang Chan. Eğer dün batırmasaydı bunun cevabı kesinlikle evet olacaktı.
" Sayılır. Kız arkadaşımı birazcık üzdüm de ondan özür dilemek istiyorum. "
Birazcık mı? Kız senin yüzüne bakarsa hayır dagıtman lazım Bang Chan!
" Aaa anladım. O zaman sizi şöyle beyaz karanfillerin yanına götüreyim. Beyaz karafiller özür dilerim anlamına gelir. "
Görevli koluyla gosterip yürümeye başladığında Bang Chan da görevlinin arkasında yürümeye başladı. Sonunda beyaz karafillerin yanına geldiklerinde gördüğü renk renk karafille istemsizce gülümsedi Bang Chan. Zihninin bir yerine not et Bang Chan! Bir gün Na Ree'yi buraya getirmeyi sakın unutma!
"Nedense bu adam beyaz karafilleri götüne soksa da affedilmeyecek gibi duruyor"
Çiçekçi sanki Bang Chan'ın özellikle duyması için uğraşıyormuş gibi yeniden mırıldanarak konuştuğunda Bang Chan çiçekçiye ters bir bakış attı. Bu boş boğaz çalışanı çok mu aramışlar? Bakışlarını görevliye çevirip incelemeye başladı genç oğlan. Karşısındaki görevli garip bir şekilde Peter Pan hissiyatı veriyordu. Peter Pan gerçekten yaşasaydı bu çocuk gibi görünüyordu büyük ihtimalle. Çocuk ondan bir kaç santim uzundu. Kahverengi uzun saçları ve yüzündeki gizlemeye çalıştığı ancak gizleyemediği çilleri vardı. Garip ama güzel bı auroya sahipti çocuk. Belki de bu yüzden burada çalışıyor. Karşısındaki genç çocuk, Bang Chan'ın bakışlarından rahatsız olacak ki yerinde gergince hareket etti." Şey isterseniz size oldukça güzel özür niyetinde bir buket hazırlayabilirim."
Bir süre karşısındaki müşteriyi bekleyen çocuk en sonunda dayanamamış ve yapabileceği en mantıklı teklifi yapmıştı. Karşısındaki renk renk karanfilleri inceleyen Chan çocuğun konuşmasıyla bakışlarını ona çevirerek olur anlamında kafasını sallamıstı. Genç çocuk lilyum, papatya ve beyaz karanfilden oluşan bir demet hazırlayıp Bang Chan'a uzattığında girdiği transtan çıktı genç oğlan. Karşısında ona uzatılan bukete bakıp sırıttı Chris. Boş boğaz olsa da işinde iyi bir çalışan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YES, DADDY | Bang Chan✓
FanfictionAnanas sevdiğimi söylemiş miydim? 13.02.2020 08.02.2022 #1 in 06.02.2022 #1 3racha 27.02.2022 #2 Bangchan 11.04.2022 #4 Chan 09.10.2022