Helloooo babygirlslerim. Şimdi diyeceksiniz bu yazara ne oldu? Hemen başımdan geçenlere kısa özet geçersem
Kısa Özet
geçen hafta sınav haftam olduğu için atamadım. Ondan önceki hafta ise annemin ölümden dönmesinden dolayı annemle ilgilendim.
Kısa Özet son.
Neyse iyi okumalar
Genç kız masaya başını yaslamış kafeteryadaki insanları inceliyordu.Kıvırcık kabarık saçlılar, rasta örgülüler, rengarenk saçlılar,1 metre öteden ben estetikliyim diye bağıran kızlar... Genç kız sıkıntıyla başını yasladığı masadan kaldırıp üzerindekilere baktı. Sıradan bir bluz ve siyah pantolon. Bu gün havanın sıcaklığından dolayı içinde rahat hissettiği sandaletleri giymişti ve şu anda ayaklarını yerin altına saklayarak eve gidesi vardı. Bu kızlar neden bu kadar süslü?
Bang Chan'la yaşadıklarının üzerinden 3 gün geçmişti. Vize ödevlerinin teslimi önümüzdeki hafta olduğu için kız odasından çıkmadan deli gibi ödev yetiştirmeye çalışıyordu. En son Chan'ı dün gece görmüştü. Ödevlerinden birini dün bitirmek için uğraşmıştı ve bunun için uykusundan ödün vermesi gerekiyordu. Bu yüzden de kahve almak için mutfağa gittiğinde hunharca ramen yiyen bir Chanla karşılaşmıştı. Chan'ın o hali tekrardan aklına gelmesiyle genç kız kocaman sırıttı.
Bir anda masaya konan kitap silesiyle genç kız yerinde zıplamıştı. Bakışlarını masaya kitabı fırlatıyormuş gibi görünen şahısa çevirdiğinde karşılaştığı samimiyetsiz gülümsemeye oldukça samimiyetsiz bir gülümseme verdi genç kız.
"Ree-ya lütfen bana sosyal psikoloji dersinin ödevini yapmadığını söyle"
Ona yalvarırcasına konuşan ev arkadaşından bakışlarını hemen kaçırarak giriş kapısına çevirdi genç kız. Hadi Jeongin gel artık!
"Ree-ya!Ree-shi" Minho'nun bir daha seslenmesiyle derin bir nefes alıp bakışlarımı ona çevirdim.
"Yapmadım"
"Beraber yapalım Ree. Bu gidişe yetiştiremeyeceğim. Grup olalım lütfen!"
Minho, genç kıza yavru kedi bakışları atarken genç kızın buna kanmayacağından yüzde yüz emindi. Na Ree'ydi o. Bu yavru kedi bakışlarını atmayı bile ona Na Ree öğretmişti. Yüzüne bakmaya deva ederken Na Ree'nin arkasında Hyunjin'i görmesiyle bakışlarını oraya çevirdi Minho. Genç kız ise Minho'nun baktığı yere bakışlarını çevirdiğinde Hyunjin'i görmesiyle Hyunjinin boynuna sarılmamak için zor durmuştu.
"Merhaba Hyunjin"
"Merhaba Na Ree. Çok beklettim mi?"
Genç kız hayı anlamında başını sallarken Minho ikisinin arasında bakışlarını dokuyordu. Sonunda bakışları Hyunjin'in üzerinde durduğunda yakışıklı olanın hala Ree'ye baktığını fark etti.
"Bana da merhaba Hyunjin"
Minho'nun bir anda konuşmasıyla Hyunjin, Ree'deki bakışlarını Minho'ya çevirdi.
"Ooh hyung! Sende mi buradaydın?" Hyunjin'in konuşmasıyla birlikte Minho'nun gözleri kocaman oldu. Şaka yapıyordu değil mi?
"Ree'yi gözlerinle yemeyi bırakırsan beni fark edersin ! Nasıl plan?"
"Muhteşem plan! Harcanıyorsun KRAAAAL!!!"
Bir anda üstüne atlayan Jisung ile dengesini sağlamaya çalıştı Minho. Zar zor dengesini sağladıktan sonra kucağında oturan Jisung'a kaydı gözleri. Yüzü ciddi anlamda çökmüştü. Buradaki herkesin en iyi bildiği şey vize sınavlarının ve ödevlerinin yaklaştığıydı ve bu da uykusuz günler anlamına gelmekteydi. Bundan en çok nasibini alan öğrencilerde Güzel sanatlar Fakültesiydi. Bölümün arıza hocalarından biri her vize için aynı ödevi isterdi. Bir konu verip, o konuyla ilgili yazılmış şarkılar, sözleri, müziği, yılı ayrıntısına inceleyip rapor haline getirmekti. Görünüşte kolay gibi görünse de 1800'lü yıllardan beri yazılmış şarkılar incelendiğinde çok da basit kalmıyordu.
Jisung, Chan ve Changbin şu anda deli gibi bununla uğraşıyorlardı. Dün bütün gün uğraşmışlardı. Bu yüzden Chan akşam yemeğini ancak gece yarısı yiyebilmişti. Jisung üzerindeki bakışları farkettiğinde yerinde huzursuzca kıpırdandı. Yorgun göründüğünün o da farkındaydı. Ama bu ödevi yapmayı seviyordu. Müziği çok seviyordu. Onu yapabilmek için bu gerekliyse bunu yapmak ona o kadar da zor gelmiyordu.
Bakışlarını masada dolandırdığında Hyunjin ile Ree arasında bakışları kaldı. İkisinin arasında bakışları gidip gelirken kulağında Minho'nun nefesini hissetmesiyle olduğu yerde titredi.
" Bunların arasındaki ilişki ne?" Minho'nun fısıldamasına karşın bakışlarını ona çevirip bilmiyorum anlamında omuzlarını silkti. Harbiden bunların arasındaki ilişki neydi? Na Ree'nin yerinden kalkmasıyla ikilinin bakışları onu buldu.
"Nereye gidiyorsun?" Jisung merakla kıza baktığında genç kız masanın üzerindeki kitapları eline alarak ev arkadaşına kocaman gülümsedi.
"Hyunjinle bir randevum var. İzniniz olursa ki buna bence hiç gerek yok, O yüzden biz kaçtık!"
Genç kız Hyunjin'in koluna girip kafeteryanın dışına sürüklerken arkasında şaşkınca bakan üç oğlan bırakmışlardı. Minho, Jisung ve Bang Chan...
Tada daaaaaam. Bu bölüm birazcık ara bölüm gibi oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Öncelikle bu bölümü geç paylaştığım için özür dilerim. Neyse şimdiden iyi Bayramlaar. Sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YES, DADDY | Bang Chan✓
FanfictionAnanas sevdiğimi söylemiş miydim? 13.02.2020 08.02.2022 #1 in 06.02.2022 #1 3racha 27.02.2022 #2 Bangchan 11.04.2022 #4 Chan 09.10.2022