#30

1.4K 75 171
                                    

Bilmiyorum.





















     Changbin'nin elindeki son kutuyla birlikte salona girdiklerinde derin bir nefes aldı Bang Chan. Tekrardan derin bir nefes alıp bulunduğu evin salonunu incelediğinde çoktan diğer evini özlediğini hissetti. Ree'nin olduğu evi...

    Arkadaşları ile son kavga üzerinden yaklaşık 3 gün geçmişti ve bu üç gün boyunca Chan eşyalarını toplama ve yeni ev arayışı içerisinde geçirmişti. Ne kadar taşınmak istemese de genç kızın iyi olduğunu bilmeye ihtiyacı vardı ve bu da ancak o evden taşınması ile olabilecek gibi görünüyordu. Kendine uygun bir ev bulduğu sırada Changbin onu aramış ev sahibinden şikayetçi olduğunu beraber taşınmanın nasıl bir fikir olduğunu sormuştu. Bunun üzerine ikili bulundukları evi bulmuş ve taşınmışlardı.

    Aklına gelen detayla ufakça sırıttı Chris. Eğer Changbin'ni az çok tanıyor ise Changbin'nin ev sahibiyle anlaşamama gibi bir durumu olmadığının bilirdi. Changbin'nin ev sahibi yetmislerinde dul bir kadındı ve Changbin'i kendi torunu gibi severdi. Çoğu zaman o okuldayken evine gelir temizliğini bile yapardı. Bazı günler yemekleri beraber yerlerdi ve bu artık bir gelenek haline gelmeye başlamıştı. Yani Changbin'nin ev sahibiyle anlaşamama gibi bir durum falan yoktu. Changbin sadece korkuyordu. Changbin kendime zarar vermemden korkuyor.

   Gözlerini bütün salonda gezdirdikten sonra kutudaki eşyaları inceleyen Changbin'e çevirdi bakışlarını Chan. Şu süreçte bir an bile Chan'ın yanından ayrılmamış elinden geldiğince ona destek olmuştu.

" Teşekkür ederim bin."

    Hunharca önündeki kutuyu karıştıran Changbin, Chan'ın sesini duymasıyla hızını yavaşlatarak önemli değil anlamında başını salladı. Ne kadar Chan'a bakmasa da ona baktığına emindi.

" Bin-ah benim yanımdasın ama gitmek isters-"

" Gitmek istesem giderdim Chris. Burada seninle yeni evimizin salonunda eşya yerleştiriyor olmazdım."

    Chan duyduğu cümle ile kocaman sırıtarak Changbin'e sırnaşıp ona sarılmaya başladı.

"Aoow evimiz mi? Miz? Bizim? Kiyowooo~"

"Lan dur!"

"Kiyowooo(sevimliii)"

"Lan dur!"

" Çen beni mi düşündün çen?!"

" Patlatacağım şimdi suratının ortasına bir tane! Lan dur oynaşıp durma! "

    Chan kocaman bir kahkaha atıp yavaşça Changbin den uzaklaşarak kendini salondaki koltukların birine attı. Changbin de aradığını bulamamış olacak ki derin bir nefes alarak kendini diğer koltuğa attı. İkili bir süre yeni evlerinin tavanını incelerken Changbin aklında gezen tilkileri salıp salmama konusunda ikilime düşse de kendini tutmadı.

"Lan oğlum söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama sen salak mısın? Konu Arim olduğunda niye ders almıyorsun acaba?"

    Bang Chan duyduğu isimle birlikte derin bir nefes aldı. Arim... Şu anda bu halde olmasının en büyük sebebi. Zamanında onun için yaptıkları aklına geldiğinde kendine kızmadan duramıyordu. Şu an öyle olmadığını düşünüyordu ancak yaptıkları bunun aksini ispatlama konusunda yeterince nesneldi.

" Ben salağım değil mi?"

    Chris tavandaki bakışlarını Changbin'e çevirerek sorduğunda Changbin genç adamın bakışlarını farkederek tavandaki gözlerini Chan'ın gözleriyle buluşturdu.

YES, DADDY | Bang Chan✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin