Everbody Loves An Outlaw- I See Red
Cellat tarzıyla ve duruşma olmadan
Bunun öylece ölmenden daha iyi olduğunu bilmiyor musun?Bölüm cinsel öğeler içerir.
Tam 10 dakikadır kenarındaki kulpumsu şeyi çevirip başa sardığım melodiyi tekrar dinlemeye koyuldum elimin üzerine çenemi yaslayarak. Tek ayağı olmayan balerinin dönüşü ve ait olduğu kutudan çıkan melodiler göz kapaklarımı ağırlaştırıyor ve beni sıcak bir şekilde koruma altına alıyordu.
Melodi yavaşladı ve birkaç saniye sonra tamamen kesildi. Gözlerimi araladım ve bir süre balerinin sabit duruşuna baktım. Aslında hepimiz bu hayatta müzik kutusu gibiydik, kendi melodilerimiz vardı ama eninde sonunda sesimiz kesilecek ve sabitlikten öteye gidemeyecektik.
Tekrar gözümü kapattığımda baskın bir ıslak soğukluk vücudumu kapladı. Saçlarımın yanaklarımı okşarcasına yavaşça çırpındığını görür şekilde hissediyordum. Kendimi serbest bırakınca vücudum kimyasal tepkimeye girmiş de çözünmüş gibi hafiflemişti şimdi.
Guruldayan karnımla gözlerimi açtım ve göz ucuyla aşağıya baktım.
"İçsel huzuru arıyoruz şurada karıncık böyle yapmaya devam mı edeceksin?"
Akşam yemeğini atlamıştım çünkü final zamanıydı ve ne yazık ki telafi dersine denk geldiği için pas geçmek zorunda kalmıştım.
Bayan Choi tepsimi odaya göndermişse de yemeği bir süre izleyip soğuyunca da kendi kendime mızmızlık yapıp yemek istememiştim. Sonuç olarak açım ve soğuk yemek tüketmeye niyetim yok.
Bay Jeon evde olmadığı ve -gelmeyeceği için- gece buzdolabıyla randevulaşmamda bir problem yoktu. Üstelik Bay Jeon'dan gizli noodle stokcağızlarım bana küsmüş olmalılardı. Evet, Bay Jeon hâlâ aynı Bay Jeon'du ama benim de yeni yöntemlerim vardı.
Bay Jeon'un eve gelmemesinin nedeni artık sabah toplantılarına gidiyor oluşuydu. Bay Kim, Wooyoung'un intiharından sonra Bay Jeon'la olan ortaklığını bitirmişti ve tazminatını alıp bütün bağlarını koparmıştı. Bütün bunlar o kadar sessiz olmuştu ki ne basının ne de okulun haberi olmuştu ilk başlarda.
Bay Kim ile çok sık olmasa da görüşüyorduk ve Bay Jeon bunu engellemiyordu, sormuyordu bile. Wooyoung'un ölümünden kendisini suçlu bulduğunu biliyordum bu yüzden tazminatından fazlasını vermişti Bay Kim'e.
Ailemin bir anma yeri olmasa da Wooyoung için gidebileceğim bir yer vardı. O bana söylemesi gereken her şeyi söylemiş, içini dökmüştü ama ben sadece dinleyen taraf olmuştum. Benim de söyleyecek şeylerim olmalıydı ama fotoğrafına bakıp tekrar eve geri dönmekle yetiniyordum.
Ayağa kalkıp yatağımın altından eski usul bir çantayı çıkarıp içini açtım favorilerimden bir tanesini alıp odamdan çıktım. Merdivenlere yöneleceğim sırada karşı kapıya baktım.
"Cezalandırılacaksın." dedim kendi kendime Bay Jeon'un sesini taklit etmeye çalışarak. "Nah cezalandırılacağım, eve geldiğin yok." Sonra kendi kendime haksızlık yaptığımı düşündüm. Artık tek yönetici olduğu için her yere o koşturuyordu bu yüzden erken saatteki toplantılar için Seoul'den bir ev almıştı. Başta ben de oraya taşınma kararı alsam da sadece bir hafta dayanabilmiştim. Üniversiteye gitmek açısından mantığıma uymuştu ama bu ev dışında başka yerde yaşayamaz olmuştum artık.
Bay Jeon ilk önce ayrı yaşama kararımı reddetti ama sonradan kabullendi ve Bayan Choi de benimle birlikte kaldı. Sonrasında Bay Jeon da sabah toplantılarının olduğu günlerin gecesinde kalmaya başladı sadece Seoul'de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euneirophrenia ❦ KookMin
FanfictionSize aşığım Bay Jeon ! Beni öldürürken yaşatsanız da hapsolan ruhumla size aşığım. Bütün tuşlarımı koparırcasına melodilerimi yaysanız da etrafa size aşığım. Ölümün karanlık gölgesi olsanız da size aşığım. 28 Temmuz 2019. ♤ 6 Nisan 2021. Smut, şidd...