「 Ses Kaydı 」

2.2K 170 186
                                    


BTS (Jin) - Tonight

Bölüm cinsel öğeler içerir.

Bu gece bitince bir daha seni görememekten korkuyorum.
Bu gece bitince yalnız kalmaktan korkuyorum.

"Bay Jeon ?!" Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu. Bay Jeon'a karşı ne yapacağıma derste prova edinmiştim lâkin prova ettiğimde düşündüğüm ortam evdi. Rota yeniden hesaplanıyor...

Emniyet kemerimi hemen çıkarmışsam da bay Jeon çoktan hareket hâlindeydi. Atlarsam ölür müyüm yoksa sakat mı kalırım ? Bunlar önemli sorulardı benim için şimdilik.

"İnsanların hayatlarını mahvetmeyi ne zaman keseceksin ?" Kendi kendine mi konuşuyordu ? Çünkü burada bir hayatı cehenneme çeviren birisi varsa şüphesiz kendisiydi.

"Çoktan iki kişinin işine son verdin bile." Dediği şeyle yerimde hafifçe kıpırdanıp ona döndüm.

"Ben mi ?"

"Emniyet kemerini tak." Bana bakmıyordu.

Ağır çekimde emniyet kemerime uzandım ve yuvasına soktum. Yerimde kendimi düzeltirken çantamı sırtımdan çıkardım. Dediği şeyleri düşümeye başladım. Ne zaman birisinin hayatını mahvetmiştim ? Hayır, kimsenin bilerek canını yakmadım ben. Bu kadar acımasız, vahşi ve cani bir insan değildim. Bu sıfatlara layık olan birisi varsa o da yanımdaki, ailemin ve muhtemel gelecekte benim katilimdi. Hoş bedenimi öldürmesine gerek yok ruhumu çoktan mezara koydu.

"Kimin hayatını mahvettim ?" Merakımın önüne geçemiyordum.

"Soruma cevap ver." Sessiz kaldım çünkü sorduğu şeyi anlamamıştım.

"Kimsenin hayatını mahvetmedim ben, senin aksine." Bay Jeon dediklerime karşılık sadece hafifçe sırıtmıştı.

Bir süre hiç konuşmamıştık ki zaten eve giden ormanlık yola sapmıştık. Hava da iyice kararmaya başlamıştı.

Bay Jeon aniden frene basınca emniyet kemerim beni tutmuştu. Farları da söndürünce ortam tamamen karanlığa gömülmüştü. Korkuyla beraber kalp atışlarım hızlanmıştı ama bay Jeon sakindi. Hayvan mı çıkmıştı önümüze bilmiyordum çünkü dediği şeyleri düşünmekle meşguldüm. Bay Jeon'a döndüğümde ifadesiz boşluğa bakıyordu. Daha sonra telefonunu çıkardı ve birkaç şeye tıkladıktan sonra kulağına götürdü.

"Kovuldun.." Ardından bana baktı. "Bay Lee." Telefonu yüzüne kapattığında şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.

"Neden ? Neden kovdun bay Lee'yi ?" Heyecan ve sinir sesime karışmış bir şekilde sormuştum.

"Ben değil, sen yaptın ." Ne saçmalıyordu bilmiyorum ben asla ondan bay Lee'yi kovmasını istememiştim değil istemek onun evladı olmak için bile , isterse yaşayacak bir yeri bile olmasın, her şeyi yapacağımı biliyordum.

"Öyle bir şey yapmadım, tek derdin beni gülümsetecek insanların yanımda olmaması." Muzip bir ifade takınmakla yetindi.

"Lütfen onu işe geri al sana yalvarıyorum onun bir ailesi var onlara ne olacak ?"

"O zaman onu arkamdan iş çevirmeden önce düşünecektiniz. Demek bugünkü çocukla okul bittikten sonra buluşacağınızı o bilecek ama ben bilmeyecektim."

"Hayır, söyleyecektim yemin ede-"

"İşte bu yüzden bir diğer hayatını mahvettiğin insan da şu an oğlunu okuldan almak için çabalıyor."

"Hayır, hayır, bunu yapma lütfen." Daniel'in babasının bay Jeon'un şirketinde üst düzey bir personel olduğunu biliyordum.

"Bir raporla diğer iş yerleri onu işe almak şöyle dursun merdivenlerini bile silemeyecek." Artık ağlıyordum. Kendim için değil bay Jeon her saniye sinirlerimi alt üst ediyordu ama pes etmeyecektim.

Euneirophrenia ❦ KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin