Kim JaeJoong - Run Away
Bir tsunamideki denizin kabarmasından hayıflanıyorum.
Hayattan ne beklersek hayat beklediğimiz şeyi vermemek için varını yoğunu ortaya koyar. Hayat Ademoğullarını sevmez çünkü Ademoğulları dışlanmıştır. Basit varlıklardır Ademoğulları: Büyük olmadıkları hâlde büyüklenirler. Zayıf oldukları hâlde güçlüymüş gibi davranırlar. Kıskançtırlar, kural bilmezler. Bu yüzden cennetten atılmadı mı ilk insan ? Tanrı onu bir daha affetmedi ve dünyaya sürgün etti. Dedi ki dünyaya:
"Eti senin kemiği benim."
Hayat sinsice güldü arkasını dönüp. Hayat kelimesinin soyut olduğunu düşünmeyin sakın. Dünyadaki somutlardan en somut şeydir hayat.
Hayat dünyanın kardeşidir. Dünya'ya anlam katan şeydir hayat. Dünya'nın dünya olmasını sağlar. Hayvanların güçsüzlerinden pek hoşlanmadığı için besin zinciri oluşturmuş ve en güçsüzü ortaya yem diye atıp izlemiştir hayat.
İnsanlar dünyaya inip çoğalmaya başlayınca yeni oyuncakları için de mutlu olmuştur. Yani aslında benimle oynayan asıl kişi Tanrı değil hayattı.
Hayat beni sekiz yaşımda keşfetmiş ve hayatımı zehir etmeye başlamıştı. Bazen koca bir kahkaha sesi duyuyorum ve diyorum ki hayat ben olmasam sen nasıl bu kadar keyif alacaktın ?
Bay Jeon bir insanın hayatına gelip gelebilecek en büyük felaketti. Bunu her geçen gün yeni bir felaketle taçlandırıyordu. Sorun şu ki besin zincirinde bir yanlışlık vardı. Ben en alttaydım Bay Jeon ise en yukarıdaydı. Aramızda başka besinler de olmalıydı.
Gözleri kısıldı ilk önce. Taemin'e bakmayı sürdürdü bir süre ve sonra bakışlarını beni derinden ürpertecek şekilde bana çevirdi.
Göz göze geldiğimizde bütün yaşadıklarım beynime anında dolmuş ve bende çökme isteği uyandırmıştı.
"Bugünlerde insanlar çekilmeyi akıl edemiyor."
Sol bileğimden tutup merdivenlerden çıktığında sağ bileğimin sert bir şekilde tutulduğunu hissettim. Tutan kişiye baktığımda Bay Jeon'un kemikli ellerinin bileğimde ama yüzünü dönmemiş bir şekilde durduğunu gördüm. Daha sonra kafasını yana çevirdi ama bana yine bakmadı.
"Çek ellerini." Sert sesini duyduğumda Taemin'e dediğini anladım.
"Hey, kim oluyorsun da bunu söyleyebiliyorsun ? Sen çek işimiz var."
Bay Jeon samimi olmayan bir şekilde hafifçe güldü.
"İşimiz ?"
Bana baktı ve tekrar Taemin'in tuttuğu bileğime baktı.
"Beni ikilettirmenin karşılığını bilmemen ne kötü."
Gözlerindeki canavar bakışı gördükten sonra aceleyle Taemin'e döndüm.
"Bırak, lütfen."
Bırakmadı.
"Bu adam o gece sırtında gördüğüm izleri yapan adam mı ?"
Bileğimi hışımla çektim ve üzgün bakışlarla Taemin'e baktım.
"Seni unutmayacağım."
Bay Jeon beni arabasına doğru çekiştirirken son cümlem bunlar olmuştu. Bayan Min de arabaya geliyordu ki Bay Jeon'un ona bakmasıyla durdu ve bir adım geri attı. Göz göze geldiğimizde gözümü ondan çekip arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euneirophrenia ❦ KookMin
FanfictionSize aşığım Bay Jeon ! Beni öldürürken yaşatsanız da hapsolan ruhumla size aşığım. Bütün tuşlarımı koparırcasına melodilerimi yaysanız da etrafa size aşığım. Ölümün karanlık gölgesi olsanız da size aşığım. 28 Temmuz 2019. ♤ 6 Nisan 2021. Smut, şidd...