Euneirophrenia ❦ KookMin

「 Daha İyisini Yapmalısın 」

The Rose - Insomnia

Keşke bana "beni bırakma." demiş olsaydın.

The Rose grubunun en sevdiğim şarkısının giriş kısmı çalarken sözleri kalbime işliyordu. Sırtımı yatağın başlığına dayamış ağaçlardan pek görünmese de görünmeye çabalayan yıldızları izliyordum. Elimde değil uyuyamıyordum ve içimden bir ses ama haylaz bir ses ve beni kötü yola sürükleyen ve -yine ve- Bay Jeon'u öpmemi söyleyen o ses bu kez odasına girip bağırıp çağırmamı söylüyordu.

Bu neydi ? Aniden elini eteğini üzerimden çekmesi bana normal gelmiyordu. Bay Jeon'un planlarından birisi olabileceğini bile düşünüyordum.

Bay Jeon aptal birisi değildi ve cinsel düşkünlüğünü harekete geçirmem de onun tarafından planlı olduğunu düşünüyordum.

Bay Jeon'un benden etkilendiğini hiç ama hiç sanmıyordum. Bir damacana onu daha fazla etkileyebilir.

Bir dakika. Biz..

"Öpüştük." Ellerimle ağzımı kapatırken sesimin Bay Jeon'un odasına gitmesinden endişeliydim.

Tamam bağırmamıştım veya başka bir şey ama odama ses kayıt cihazı veya kamera koymuş olabilirdi.

"Tabii ya." Şarkıyı kapatıp bir hışımla ayağa kalktım ve ışığı yaktım.

Dikkatlice odanın köşelerini izlerken tabii ki de bir kamera veya ses kayıt cihazı bulamamıştım.

"Aptal." diyerek yatağıma oturdum ve telefonumun tuş kilidine basıp saate baktım.

Çoktan üç olmuştu ve ben gayet maça çıkabilecek kadar dinçtim. İkinci bir ihtimal daha vardı o da Bay Jeon gerçekten benden etkilenmişti. Tabii bu çok düşük bir ihtimaldi ama o zaman neden bu evden gitmeme izin versin ?

Ayağımı uzatarak ışığı kapatmaya çalışsam da popomun üstüne düştüm ve ses çıkardığım için bir müddet sessiz kalıp etrafı dinledim. Herhangi bir Bay Jeon hareketi duymadığım için kalkıp ışığı kapattım.

Yatağıma tekrar uzanırken o edepsiz anları gözümün önüne getirmeden duramıyordum ve istemsizce kalp atışlarım hızlanıyordu.

Daha önce kimseyle öpüşmemiş öpüşmek ne kelime yüzüm otuz santimden fazla kimseye yaklaşmamıştı.

Ne demişti ?

"Şimdi bu anları hafızana iyi kazı, ikinci seferde ihtiyacın olacak."

O yüz ifadesi ve ardından sıcak nefesi geliyordu aklıma. Sanki dudaklarını tekrar hissetmiştim ki refleks olarak elim dudaklarıma dokunmuştu. İstemsizce dudaklarımı yalarken ilk kez hissettiğim yüz kızartıcı histen kurtulup kendime gelmeye çalıştım.

Yüzümün kızardığına emindim. Bütün bu hisler ilk kez birisinin bana bu kadar yakın olmasından kaynaklanıyordu ama bu hisler bir bakıma rahatsız da ediyordu ama sanki rahatsız olmuyordum. Ne hissettiğimi açıkçası ben de bilmiyorum ama onun yüzüne bakamayacak durumdaydım.

Yetimhanedeki odamda cinsel içerikli şeyler izleyip birbirlerine dokunan erkekleri görünce kendimi tuvalete kitleyip kustuğumu hatırlıyorum peki neden şimdi midem zerre bulanmıyor, ve kendime dokunmak istiyorum.

Düşüncelerime sesli bir şekilde tokat indirdim ve gururlarının incinip susmalarını sağladım. Saçmalıyordum ve saçmalamaya devam ediyordum. Gözlerimi kapatıp kendimi uyumak için zorladım.

Ertesi gün uyandığımda Bay Jeon çoktan gitmişti. İçten içe bu duruma sevindim çünkü onunla karşılaşmak istemiyordum. Mümkünse -olmayan- ilişkimizi en kısa sürede bitirmek istiyordum.