The K2 Soundtrack - Anemone
Güzel bir çiçek gördüğünde kulağına bir şeyler fısıldıyordu.
9 Yıl Önce - 13 Ekim
Jeonlar'ın evinde özel bir hazırlık vardı. Bugün Jungkook'un babası, iş ortağını ve ailesini yemeğe davet etmişti. Uzun zamandır evlerine yabancı bir konuk gelmediğinden evin hanımı ve Jungkook'un aynı zamanda dadısı olan bayan Choi misafirler için çok heyecanlı olduğu aşçılara sürekli emir yağdırmasından ve azarlamasından belliydi. Jungkook'un annesi yoktu. O henüz iki yaşındayken amansız bir hastalığa yakalanıp genç yaşında göçmüştü. Bayan Choi ise küçük Jungkook ile ilgilenmek ve evde bir dişiye ihtiyaç bulunduğu için işe alınmıştı. Bay Jeon genellikle eve gelmediğinden bayan Choi, Jungkook ile ilgileniyordu. Böylece Jungkook, bayan Choi'nin elinde büyümüş, on sekiz yaşında genç bir delikanlı olmuştu.
Bayan Choi ona kesinlikle yemeğe gelmesini söylemişti yoksa babası çok sinirlenirdi. Jungkook ise odasında, yatağına uzanmış bir şekilde tek kolunu başının altına almış tavana bakarak bütün bu hazırlığın arasında tek bir kişiyi düşünüyordu. Telefonunu aldı ve bildirimleri kontrol etti. Mesaj yok.
"Meşgul olmalı."
Bugün çektirdikleri fotoğrafı çekmeceden çıkarıp eline aldı. Jungkook, Hyeri'nin beline ellerini dolamış, çenesini de omzuna yaslamış ikisi de kameraya gülümsüyorlardı. Genç adam baş parmağıyla fotoğraftaki kızın yüzünü okşadı. Yaklaşık bir buçuk senedir birlikteydiler ve Hyeri bu genç için nefes gibi olmuştu artık. Günden güne onsuz yaşama düşüncesi artık yok olmuştu. Öyle bir şey olmayacaktı. Yaş farkı onun için önemli değildi. Bunu zamanla iki tarafın da ailelerinin anlayacağını düşünüyordu Jungkook.
Kapısı tıklanınca fotoğrafı yastığının altına sıkıştırdı. Tıklayan bayan Choi'ydi.
"Misafirlerimiz gelmek üzere genç efendi. Hadi üzerinizi giyinip gelin artık." Jungkook her ne kadar saygı ifadelerine ve 'genç efendi' gibi egzotik hitaplara gerek olmadığını söylese de babası bu tür şeylere önem veriyordu. Ona göre herkes konumunu bilmeliydi.
Jungkook rastgele kıyafetler alıp rahat kıyafetlerinden sıkıntıyla kurtulurken sesli bir şekilde 'of' çekti. Gelen kişiler önemli olmalıydı çünkü misafir pek sık uğramazdı buraya. Ev sahil kenarında bir kasabadaydı ve Jungkook da öyle pahalı bir okula gitmiyordu bilakis kasabadaki çocuklarla aynı okula gidiyordu. Babasının ne iş yaptığını bilmiyordu. Hiç sormamıştı ama öğrenmeye çalışmamıştı da. Genelde toplantılarını dışarıda yapardı bu yüzden biraz şaşırmıştı da.
Üstünü son kez gelişigüzel düzeltirken tekrar telefonunu eline alıp bildirimleri kontrol etti. İçten içe canını sıkan bir durum vardı ama ne olduğunu anlayamıyordu. Merdivenleri inip geniş salona ulaştığında bugüne kadar en fazla üç kişinin aynı anda yemek yediği yemek masasına baktı. Neden bu kadar fazla sandalye ve bu kadar büyük bir masa olduğunu hiçbir zaman mantığına uyduramamıştı çünkü bu masada yemek yiyen kişi sayısı bellydi. Her zaman gösteriş ve salonu doldurma amaçlı olduğunu düşünmüştü. Zaten civardaki en büyük ev kendilerinindi. Bu kadar az kişi yaşarken futbol sahası kadar ev neden vardı ?
Okuldan arkadaşının düz ayak evine gitmişti Jungkook. Annesinin oğluna nasıl sarıldığını ve konuştuğunu görmüştü. Babasının nasıl onunla şakalaştığını görmüştü. Kendini farklı dünyadan hissetmişti. Buraya ait değildi ama olmak istiyordu. Hyeri'yi bir anneyi sever gibi seviyordu ama aynı zamanda âşıktı da. Daha önce aşkın ne olduğuna dair bir fikri yoktu ama biliyordu, hissettiği bu duygular çok yoğundu. Kendi evinde kalmaktansa, kendisinin o çocuk gibi olmadığını bilse bile, en azından birkaç saatliğine o aile saadetinde olmak bile onu o karamsar evden ve aynı duyguyu veren duvarlardan kurtarmaya yetiyordu. Arkadaşının ailesi de kendisini arkadaşından farklı saymıyordu. En azından ona hissettirdikleri böyleydi. Kim Taehyung idi bu arkadaşı. Kendisinin zıttıydı ve en yakın arkadaşıydı. Bir kez de Taehyung onun evine gelmişti hatta babası çıkmak üzereydi evden. Jungkook babasını görmezden gelirken Taehyung 'merhaba efendim !' diyerek heyecanlı bir selam vermişti. Bay Jeon ise tuhaf bakışlarını yollayıp şoförün kapısını açmasıyla arka koltuğuna geçmiş ve genci görmezden gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euneirophrenia ❦ KookMin
Fiksi PenggemarSize aşığım Bay Jeon ! Beni öldürürken yaşatsanız da hapsolan ruhumla size aşığım. Bütün tuşlarımı koparırcasına melodilerimi yaysanız da etrafa size aşığım. Ölümün karanlık gölgesi olsanız da size aşığım. 28 Temmuz 2019. ♤ 6 Nisan 2021. Smut, şidd...