「 Gizemli Adam 」

1.9K 145 152
                                    

Adele- All I Ask

Bölüm smut içerir.

Eğer bu seninle son gecemse
Bana bir arkadaştan daha öte sarıl
Bana kullanabileceğim bir anı ver
Elimi tut diğer sevgililerin yaptığı gibi

"Hyeri ?" Tekrar ona döndüğümde gözlerindeki şok ifadesini yakaladım. Benzer şaşkınlık bende de oluşurken kaşlarımı çattım.

Bu adam kimdi ve annemi nereden tanıyordu ? En önemlisi bana neden annemin adıyla seslenmişti ?

"Kimsiniz ?"

"Jimin !" Daniel'ın sesini işittiğimde bana doğru koşuyordu. Bana annemin adıyla seslenen adamın tuttuğu kolumu sertçe çekip çıkış kapısından koşarak çıktım. Var gücümle koşarken bir yandan kalbimin neden bu kadar acıdığını anlamak istiyordum.

Otobüs durağına vardığımda gelen ilk otobüse binmeye karar verdim. Yanımda herhangi maddi bir şey yoktu ama tek istediğim uzaklaşmaktı buradan.

"Jimin !" Daniel'ın nefes nefese benden birkaç metre öteden seslendiğinde otobüsün ışıklarını uzaktan görmüştüm.

'Tanrım, çabuk ol.' Otobüs Daniel'ın yanından geçip durakta durduğunda kapıları açıldı. İçine binecekken kolumdan tutup çekildiğimi hissettim.

"Konuşalım." Gözlerindeki anlamlı bakışları tanıyordum, üzüntü.

Bir süre kararsız kalmıştım ardından otobüsün kapısı kapanıp uzaklaşmaya başladığında Daniel hâlâ kolumu bırakmamıştı.

"Gitmene izin vermeyeceğim."

"Adının benim yüzümden çıktığının farkında mısın ?" Derin nefes alıp verdi ve gözlerimin içine baktı.

"Umurumda değil, anlamıyor musun değil."

"Bunu söyleyeceğini biliyordum. Sadece bir kez olsun umurumda diyemez misin ?" Kolumu bıraktı ve bana sarıldı.

Vücudum onun sıcak vücuduyla temas edince göz pınarlarım bu anı bekliyormuş gibi kendini bırakmıştı. Beni daha çok sararken şefkat dolu sesini işittim.

"İstediğin kadar ağla ama benim yüzümden ağlama." Sadece başımı göğsüne yaslamakla yetinmiştim.

"Kalbim acıyor." diye kesik nefeslerimle konuşunca beni kendisinden uzaklaştırdı.

"Hastaneye gitmek ister misin ?" Başımı iki yana doğru olumsuz anlamda salladım. Baş parmağını göz altıma getirirken akmak üzere olan göz yaşımı sildi.

"Seni ağlarken görünce de benim kalbim acıyor." Fısıltıyla konuşuyordu benim gibi. "O adam sana zarar veriyor değil mi ?" Gözlerimi ondan kaçırdım.

"Gözlerime bak, sana zarar veriyor değil mi ?" Bu sefer ona arkamı dönüp kolumla burnumu silince aniden beni kendine döndürüp yüzümü avuç içine almıştı.

"Senden hoşlanıyorum." Sesi titrerken söylemişti bunu. "Senden çok hoşlanıyorum ve buna engel olamıyorum." Kaşlarını hafifçe çatarken gözleri yanıt vermemi bekler gibiydi. Sadece şaka yaptım demesini bekliyordum. Put kesilip söylediği şeyleri algılamaya çalışırken yüzüme eğildi. Nefesim içime kaçmış bir şekilde durdum öylece. Aniden gözlerimi rahatsız eden farla birlikte gözlerimi kıstım. Bay Jeon görüş alanıma girerken kolumdan tutup sertçe çekti. Ne olduğunu anlamaz bir hâlde Daniel'ı yerde bulmuştum.

Şok üstüne şok yaşıyordum ve elim ayağım titriyordu. Yerde yatan Daniel'ın üstüne bay Jeon eğilmiş, yakalarından tutmuştu.

"Seni yaşatmayacağım." Bay Jeon'un arabasının arkasına başka bir araba park etti ve içindeki, sürücü koltuğundan inip olduğumuz yere koştu. Bay Jeon parmaklarını Daniel'ın boynuna hapis etmiş bir hâldeyken yanımıza gelen adam bay Jeon'u Daniel'ın üstünden zar zor almaya çalışıyordu.

Euneirophrenia ❦ KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin