Sahne 38
Sahi biz birimizi seven iki kişiyken, nasıl bu kadar acımasız olabildik birbirimize ?
Zaten insan en çok sevdiğini üzer, en çok ona kırılırmış.🍒
Nilüfer- Son Perde
( Asıl son sahne müziği Mor ve Ötesi- Bir Derdim Var olacak. İleride tekrar aynı yeri okuyacağız.)Sahne Günü
Alkışlar, son bulurken, kapanan kırmızı perde ardından oyuncular hızla sahne arkasına doluşmaya başladı. Ellerimi sıkıca tutan ellerin sahibi bu yüzden dediği şeylerde sıkıntı ile duraklamıştı.
Fakat beklediğim şey oldu, sahnenin iri kadife şarabi perdesi usulca tekrar açıldı. Tok ayakkabı sesi sahbeye dolarken, tanıdık beden tüm heybeti ile sahnede gülümsüyordu.
"Kıymetli konuklarımız." Söze girişi temiz ve düzgündü. Konuşma sesi gürce kulaklarıma doldu. Ellerimi saran eller bu duruma şaşırmış gibi yavaşca gevşedi.
Sahne arkasındaki insanların merakla mırıldabmalarını izledim.
"Biliyorsunuz ki, her yıl olduğu gibi tiyatromuzla beraber, okulumuzun bu dönemini de sonlandırmak durumunda kalıyoruz."Hafif bir gülme sesi mikrofondan tüm salona duyuldu. Tanıdık o tını daha yumuşak konuşuyordu."Sizler dağılmadan önce sizlere paylaşmak istediğim bir şey var."
Kalp atışlarım korku ile arttı.
"Tiyatronun hayatımda yerinin ne kadar büyük olduğunu anlatamam sizlere. Çünkü bana, hayatıma giren, beni ve her şeyi değiştiren birini getirdi."Bir süre durakladı, duyacaklarımı biliyordum, ilk kez duymuyordum. Ben duyacaklarımı ezbere biliyordum ama nasıl bu kadar tepetaklak olmuş hissediyordum.
"Bana, sevmenin sadece cinsiyetlerle sınırlı olmadığını öğreten birini getirdi. Onu ilk gördüğüm andan beri anlamıştım. Elleri, ellerim arasında olmasını istediğim birisi olduğunu anlamıştım."
Seyirciler arasından duyulan ıslık sesi ile daha çok korktum." Şimdi sizleri onunla tanıştırmak ve ona olan sevgimi hepinizin önünde söylemek istiyorum."
Ellerim, ellerimi sıkan elleri arasından usulca kaydı, bedenim bana çok uzak olan sahneye doğru döndü. Sahne mikrofonunu emin bir şekilde tutup konuşurken, insanlara değil de bana bakan kişiye baktım.
"Sarp," dedi sahneden."Seni seviyorum."
Adımlarım hesaplanmış gibi saheye doğru ilerledi. Tüm bakışlar, hakaretler ve şaşkınlıklar arasında. Bedenimi tutmaya son çaba ile uğraşan, asla arkamı dönmek istemediğim insana arkamı dönerek.
Adımı fısıldamasını duyuyordum ama dönemiyordum.
Adımlarım, sahnedeki kişinin karşısına gelince durdu. Şimdi insanların bakışları önünde olan iki kişiydik. Elleri usulca yanağımı okşadı. "Bana gerçek sevgiyi öğrettiğin için teşekkürler" dedi.Gülümsedim.Bu kadar yetenekli bir oyuncu oluşana Gülümsedim. Başka bir şey yapamazdım zaten.
Bedenim onun tarafından çekilirken, dudakları usulca emdi beni. Midemin bukantısı her zerreme yayılırken kendimdeb nefret ettim.
Seyirci koltuklarından yükselen sesi umursamaya bile mecalim yoktu. Düşünemiyordum. Korku dolu bakışlarım usulca sahne arkasından; şaşkın, pişman ve titrek bakışlarla bizi izleyen Taylan'ı buldu.Elleri hala beni tutmak ister gibi uzanıyordu, ama çok geçti. Her şey için.
Öpücük bitmişken, usulca ona bakmaya devam ettim.
" Neden," dedim dudaklarımı oynatırken, anladığını biliyordum. Aramızda değil on metre, yüz metre bile olsa anlardı."Neden beni buna sürükledin."Sahne ışıkları plansız bir şekilde söndüğünde, bedenlerimizi hızla ayırdım. Her şey koyu bir karanlığa gömülürken, ezbere bildiğim aksi yönde beni bekleyen çıkışa doğru ilerledim. Karanlıkta çarpıştığım insanları unursamadım. Salona dolanan çığlık seslerini ve zifir karanlığı bile.
Taylan'ın karanlıkta adımı yakarışını da duymazdan geldim. Işıklar usulca açıldığında, hızla yangın merdivenlerine ilerledim.
Kapıyı ardına kadar açıp, gürültü ile kapanmasını unursamadan derin bir nefes çektim. Her şey bitmişti.
Hızla indiğim merdivenleri gözlerimin bulanlık olduğundan doğru seçemiyordum. Son basamağı da aşıp tamamen binadan çıktığımda karşımda beni bekleyen Soluk'u gördüm.
Adımlarım duraklarken, bana olan üzüntülü bakışlarını fark ettim. İçim daha çok burulurken, kendi hıçkırıklarımı duydum.
"Soluk" İnler gibi çıkan sesime inat uzun adımlarla yanıma gelerek sıkıca sarıldı bana. "Ben ne yaptım?" Kendi kendime yakınmamı azaltmak ister gibi sırıtımı sıvazladı. "Her şey mahvoldu, herkes mahvoldu."Sahi biz bu hâle nasıl gelmiştik?
Sahne gününden günler önce
Bana delirmişim gibi bakmasına aldırmadan süzdüm onu. Uzun boyu, eşofmana tam olmuş, tişört oversize duruyordu. Mahmutun çirkin tişörtleri içinde bile hoş duruyordu.
"Ne saçmalıyorsun sen?"
Omuz silkerek, cebimden telefonumu çıkardım. En az on kere izlediğim videoyu ezberlemiş gibi açarak ona doğru tuttum.
Umursamaz bakışları, ciddi bir hal alırken, telefonu hızla elimden çekti. Bir süre izlediği videoya yetmemiş gibi Tuvaletin kapağını örterek tekrar izlemeye başladı.
Bedenimi lavobaya dayayarak sabırla biri gelmeden onun bu olayı kabullenmesini bekledim.
"Aldatılıyor muyum? Hemde bir erkekle"
Şaşkınca nefesini verdiği an dolu gözleri beni buldu."Daha kötüsü var" dedim sessizce.
Sonra daha kötüsü olan ses kaydı ile yüzleştirdim. İlk zamanlarda ki halimi birde ondan seyrettim.
"Ağlamanın sırası değil," usulca kapıya göz attım."birinin girmesi an meselesi."
Elllerinin tersi ile yanağını silerken, telefonu göğsüme doğru ittirdi."Bunları neden bana anlatıyorsun peki? Senin bundan çıkarın ne?"
"İntikam" cevabım oldukça basitti. Ben İntikam istiyordum, her şeyin hesabının sorulmasını. Yaptıklarının yanlarına kâr kalmamasını.
"Peki ya sen? Sen, İntikam istemiyor musun?"
Derin solukları, göt kadar banyoda yayılırken kapı vuruldu. Endişe ile ona bakarken, hızla kapımın önüne gitti."Dolu."
Karşı taraftan başka ses gelmezken, endişe ile tuttuğum lavabo mermerini serbest bıraktım.
"Sonra devam edelim."Ona baktığımda usulca salladı başını. "İlkeye söyleme, fark ettirme bile."
Israrla ona ne yapması gerektiğini söylerken, yerdeki kıyafetlerini topladı."Tamam dedik. Sonra, devan edelim yoksa üzenlerine atlamamak için kendimi zor tutuyorum."
Onu onaylarken, usulca kapıyı açarak koridora baktım. Kendimi dışarı attıktan sonra rahat adımlarla içeriye girdim. Ona güvenmekten başka yapacağım hiç bir şey yoktu.
🎬🎭🎬
Baştaki gelecek hakkında bir sahne görüyoruz. Artık bu bölümden sonra o duruma olaylar nasıl geldi? Sahnede konuşan kim gibi ilerleyeceğiz.
Bu bölümü atmadan önce on kere düşündüm çünkü baya önemli. Gelecek hakkında kesin buna göre şekillenecek. Heyecanlandım.Öpüyorum hepinizi 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzelliğin Kutsaması
Short StorySarp, çirkin olduğu yetmiyormuş gibi birde ibneydi. Bir gün çok sevdiği tiyatro kulübünde, sahne arkasında çalışmaktan uyuyakaldığında, kendisi hakkında konuşulmasını duyarak uyanmak beklentileri arasında değildi. Özellikle, Mühendisliğin göz bebeği...