Sahne 38》Seni Seviyorum

8.7K 622 68
                                    

Sahne 37
Planlar, Öpücük, gecenin üçü, merdivenler ve seni seviyorum

Bağzıları-
Zaten Kırılmış Bir Kızsın


Bir uzun hafta. Son darbemizi indirmek için bir uzun hafta geçmişti. İlmek ilmek işlediğimiz her şeyin sonu koyu bir şekilde yaklaşıyordu.

Ortam kalabalıklaşmıştı. Sıkış tepiş oturduğumuz koltuktan karşı koltukta rahat rahat oturarak çayını içen Özgeyi seyrediyorduk.
İkizlerin evindeydik. Beş kişiydik, sanılandan daha kalabalık.

Özge tahminimden daha çabuk toparlanmıştı belki de ben öyle sanıyordum. Son zamanlarda zoraki yaptığı makyaj olmasa bitik duruyordu.

"Bundan emin miyiz ?" Özge'nin kararsız sorusu ile başımı usulca salladım. "Sanırım evet."

"Bu sefer yanan ben mi olacağım yani?"
Soluk'un mutsuz sesi ile onu da onayladım. " Sanırım."

İlke yapayalnız kalacaktı, bana tutunacak kadar kindar ve yalnız olmasını sağlayacaktım.

Özge, elinde ki kupayı daha çok sıkarken tebessüm etti. "Evlenmeyi falan düşünmüyorduk."

Kendi kendini telkin eden sesi odayı doldurduğunda hepimiz kendini inandırmaya çalışıyor oluşunu anladık.

Onun sanılandan daha üzgün olduğunu biliyordum. "Yani hiç evleneceğiz, şu kadar çocuğumuz olsun falan demezdik, daha doğrusu o demezdi. Pek sevmezdi gelecek planlarını."

Yutkunarak parmaklarını sıktı. "Ama yine de beni sevdiğini sanıyordum, yani belki de benim sevgimdi ona yansıyan bilmem ama beklemiyordum, bunun bana yapılmasını beklemiyordum."

Mırıldanması ile gözlerimi kaçırdım ondan. Üzülecek zaman yoktu, yeterinde üzülmüştüm, hâlâ üzülüyordum. Belki de ileride de üzülecektim. "Bu akşam başlıyoruz."

Derin bir nefes aldım. Hazırdım. Her şeye.

Herkesin tedirgin bakışları üzerimde gezinirken, Özge usulca bana bakarak salladı başını. "Bu akşam başlıyoruz."

Çalı ardından tanıdık yere bakarken, yerimde kıpırdandım. Solukla ben gelmiştik. Kalabalık olmak işleri daha da kötüye sürüklemekten başka bir şey yapmazdı.

"Nerede kaldı?" Somurtarak sıkıldığını  belli eden Soluk'a baktım. "En son konuşmamızda eve geçiyorum dedi." Diyerek mesajda bana yazdıklarını tekrar ettim.
"Kız dikilmekten ağaç oldu."  Özge, Taylan'ın apartman kapısı önünde duruyorken olduğu yerde sallanıyor arada ise bizden tarafa bakarak endişe ile kıpırdamıyordu.

Birkaç sefer gözlerini sildiğini görmüştüm. Aslında belki tek başıma burada dursaydım ben de ağlardım.
"Sarp, buna dayanabilecek misin?"

Soluk'un son kez sorduğu soru ile kararsızca baktım. Dayanacaktım, dayanmam gerekti, başka çarem yoktu en azından artık. "Bilmem"

Kısa cevabımla gözlerinden geçen bana acıyan o tınıyı anlık olarak yakaladım. Ellerim sıkıldı ve derin bir nefes aldım.

Huysuzca kıpırdandım ihtimalini bile düşünmek istemezken böyle bir durumun içindeydim işte.

Motor sesi gürültülü bir şekilde, site içine girdiğinde, çalılar arasında iyice pıstık.

Güzelliğin KutsamasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin