Sahne 20》Yanında Ağlayabildiğin Biri

12.3K 912 155
                                    

Sahne 20

Kararlaştırılmış plan,
dönen tilkiler, arayı düzeltmek
ve sarılma.


" Sarp bu kadar dalacak ne düşünüyorsun?"
Gazeteli duvarı süzerken kendime gelerek, kenarda tekrar birleştirilmiş ve hala çirkin olan heykelciğe baktım.
" Heykelin eskisinden daha çirkin oluşunu."

Açıkcası heykele dikkat ettiğim tek zaman eve girdiğim ilk andı. Bir daha aklıma bile gelmemişti.Soluk, yanımda otururken bacağıma yavaşça tekme atmaktan geri durmadı." Kes sesini. Sen ne anlarsın sanattan, estetikten, güzellikten kör şopar."

Kısmi kör olduğum doğruydu, gözlüklerim takılı değildi. Onu umursamadan başımı bu sefer koltuk başına vurdum.
" Ee ne yapacağız biz Mahmut'a , niye toplandık gecenin yarısı? Neden hala elimizde bir şey yok?"

Soğuk, Soluk'un telefonundan, Soluk'un bol sanatsal instagramınından Mahmutun sevgilisinin profilinde gezmeye devam ediyordu.

" Bakıyoruz işte, sen niye böyle mal gibisin bugün. Hayır normalde de malsın ama bugün bir ekstralık var üzerinde."

Soğuk'un laf yetiştirmesine zeka olarak gerçekten yetişecek durumda değildim. Başımı onaylar gibi sallarken eğilerek yanağımı koltuğun kenarına yasladım.
" Haklısın sanırım."

Taylan'ı itip bir süre birbirimizle muhattap olmayalım bence dedikten sonra evden çıkmıştım. Kendimle çelişen bir gerizekalıydım. Dahası,o anlar hala aklımdaydı ve hedefim onu peşimden ayrılmayan bir sümüklü böcek gibi göstermekken, sürekli ona siktirmesini söyleyen tavırlarım ile düşüncelerim zıttı tavır takınmam beni çıldırtıyordu.

Tavırlarım dengesizdi ve durduk yerde celalleniyordum. Nedenlerim vardı fakat o ortada bir şey yokken böyle davrandığım sanıyordu.

Belkide böyle ruh hastası tavırlarımın onu yorması ve uğraşırması kafasını karıştırıp onu bıktırırdı.

" Ev arkadaşınla yakın değil misiniz?"

Soğuk'un gözlerini telefondan ayırmadan konuşması ile hafifçe süzdüm onu. " Yakınız."
Dedim sessizce. Konu neden Doruk'a gelmişti? Konu ben bile değildim, asıl konu Mahmuttu. Aşiret çocuğu Mahmut.

" Neden burada değil? Neden intikam ateşine bir odun da o atmıyor ?"

Ona bu mükemmel fikrini götüne sokmasını söylemekten son dakika vazgeçtim." O direkt dövmek istiyor, böyle şeylerle uğraşmaz."

Doruk'un ne kadar düz bir insan olduğunu görse şaşardı. Klasik erkekti işte, adı Soğuk olan biri ne kadar anlardı.

Soluk, kenarda heykelinin kanatına vereceği şekili kağıda çizmekle meşguldü pek bize dikkat ettiği söylenemezdi.

" Bence seni bekliyor, ona seslenmeni."
Soğuk umursamazca mırıldanması ile merakla izledim onu. Anlam aradım, ses tonunda değişiklik aradım. Yoktu düz bir tonda rastgele söylenmiş cümleler gibiydi ama öyle değil gibiydi, fazlası var gibiydi.

" Neden birden felsefik konuştun?"

Sahtece açtığı ağzı ile gözlerini devirdi." Öyle mi yapmışım, fark etmedim."

Güzelliğin KutsamasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin