AlSel yatıp uyurlar.
-diğer gün-
Ali de dahil olmak üzere herkes merkezdedir.
Rıza: Ali, Selin nasıl oldu?
Ali: Daha iyi baba, toparlanıyor yavaş yavaş.
Rıza: Özledik iki günde kızımızı. Hızlıca toparlansın, siz de hadi devriyeye.
Ali: Abi benim arşive gitmem lazım da
Hüsnü: Tamam sen kal, daha sonradan katılırsın.
Ali: Tamam abi.
Ekip farklı yerlere dağılır.
Ali 1 saat sonra kata geri döner, katta Rıza baba dışında kimse yoktur.
Rıza: Hah Ali, gel evlat.
Ali: Müdürüm?
Rıza: Bilgisayardan anlar mısın?
Ali: Evet, yani idare eder.
Rıza: Hah iyi. Şu numaraya baksana, kimmiş neciymiş. Pınar bir haftadır, bu numara ile yazışıyor, sevgilisi falan mı var bilmek hakkım değil mi?
Ali: Evet, müdürüm. Ben bakayım bir numaraya. Size haber veririm.
Rıza: Tamam evlat, ben odamdayım.
Ali: Tamam.
Ali numaraya bakar ve kendi numarası olduğunu görür.
Hemen Pınar'ı arar.
Pınar: Alo Ali?
Ali: Pınar baban benimle konuştuğunu görmüş, yani numarayı elime verdi, numara kiminmiş diye bakmamı istiyor.
Pınar: NE! Sen aynı kağıttan bul ve sana vereceğim numarayı babamın yazısı gibi yazarak yaz tamam mı?
Ali: Tamam da kimin numarası bu vereceğin?
Pınar: Üniversiteden bir arkadaşımın, hala görüşüyoruz, ben ona açıklarım durumu. Bir şey olmaz. Sen bu numarayı yaz. *numarayı verir*
Ali: Tamam, görüşürüz.
Ali numarayı aratır ve bir kızın bilgileri ekrana gelir.
Ali aynı kağıttan bulur ve Rıza'nın yazısını taklit ederek numarayı temiz kağıda yazar. İçeri Rıza'ya gösterir bulduğu şeyleri.
Rıza numara yazılı olan kağıdı eline alır.
Rıza: Benim yazdığım numara bu muydu ya? Ben daha farklıymış gibi hatırlıyorum.
Ali: Yoo, buydu bana verdiğiniz numara, Üniversite mezunu bir kıza ait numara.
Rıza biraz şüphelenir, ama bir şey demez.
Rıza: Tamam, neyse hadi işine dön sen.
Ali: Tamam müdürüm.
Ali odadan çıkar, rahat bir nefes alır. Ve işine döner.
-Selin-
Selin evdedir. Uyanmıştır ama hiç kalkacak hali olmadığı için hala yataktadır.
Telefonunun çalmasıyla kalkmak zorunda kalır. Fiskosun üzerinden telefonunu alır ve açar.
Selin: Alo?
Ali: Alo, Selin. Ne yapıyorsun?
Selin: Hiç, yatıyordum. Sen ne yapıyorsun? Devriyeye çıkmadın mı?
Ali: Arşivde işlerim vardı da, şey seninle konuşmam gereken bir şey var.
Selin: Ali, akşam konuşsak olur mu?
Ali: Tamam ama akşam ekme beni, tamam mı?
Selin: 6'dan önce gelirsen ekmem.
Ali: 6 mı? 6'da ne var?
Selin: Ya Ali, konu ne bu arada?
Ali: Onu akşam söylerim de, akşam kiminle ne işin var? Kardeşin olduğum için bunu bilmeye hakkım var bence.
Selin: Mesut'la buluşucam.
Ali: Hmm, siz baya yol kat ettiniz gibi, neyse konuşuruz yine. Dikkat et kendine.
Selin: Sende, sende dikkat et.
-kapatırlar.-
Selin telefonunu yatağının yanında ki komodinin üzerine koyar ve tekrardan yatar. Aradan1-2 dakika geçer ve tekrardan telefonu çalar. Selin yatakta doğrulur ve açar telefonu. Arayan bankadır. Selin herhangi bir işlem yapmak istemediğini söyleyip kapatır. Telefonunu geri koyar ve telefonunu koyar koymaz telefonu tekrar çalar. Artık sinirlenmiştir. Kimin aradığına bakmadan açar telefonu.
Selin: Ya kardeşim istemiyorum işte, kalsın öyle!
Mesut: Ş-Şey, yanlış bir zamanda mı aradım?
Selin telefona bakar, Mesut'un aradığını görür. Şaşırır.
Selin: Ş-Şey, ben. Ya özür dilerim. Yine bankadan aradılar sandım.
Mesut: Önemli değil, nasılsın?
Selin: İyiyim, sen?
Mesut: Bende i-iyiyim. Akşam buluşacak mıyız diye soracaktım.
Selin: Yani senin işin varsa erteleyebiliriz ama ben boşum, gelebilirim yani.
Mesut: Ha iyi, iyi. Benim de işim yok.
Selin: O zaman akşam buluşuyoruz. Sen devriyede misin?
Mesut: Evet, şimdi yemek yedik de, Hüsnü lavaboya gitti, ben de seni arayayım dedim.
Selin: İyi yapmışsın. Dikkat edin kendinize. Sokaklar tehlikeli.
Mesut: Tamam, sen de dikkat et kendine. Bir şeye ihtiyacın falan var mı?
Selin: Yok, teşekkür ederim.
Mesut: Arayabilirsin bir şey lazım olursa, gelirim her zaman.
Selin: Teşekkür ederim.
Hüsnü seslenir arkadan.
Hüsnü: Usta hadi.
Mesut: Benim kapatmama lazım, konuşuruz yine.
Selin: Ta-Tabi, görüşürüz.
-kapatırlar.-