hazırlanırlar ve tam çıkacaklarken kapı çalar. Selin açar kapıyı yine. Gelen Ahmet'tir.
Ahmet: Merhaba yenge, ekmeğinizi getirdim ama yetişemedim sanırım.
Selin: Sabah için ekmeğimiz vardı, akşama lazımdı, yani geç kalmadın, teşekkür ederiz. Kaç lira tuttu?
Ahmet: Olmaz yenge, söyleyemem. Biz Mesut abi ile aramızda hallederiz.
Selin: Ya iki ekmeğin parasından ne olacak? Söyle işte.
Mesut gelir o sırada.
Mesut: Ahmet, kaç lira ekmekler?
Ahmet: Beş lira yeterli abi.
Selin: E bana neden söylemiyorsun?
Ahmet: Ben zorunlu olmadıkça bayanlardan para alamam yenge. Kusura bakma.
Selin: Alınma ama hayatımda duyduğum en saçma şey.
Ahmet: Yenge, öyle deme. Kızıyorlar sonra. Biz burada dururken neden bayanlardan para alıyorsun diyorlar.
Selin: Kim diyor, sen söyle ben konuşurum akşam onlarla.
Ahmet: 8 numara, yenge.
Selin: Tamam, sağ ol söylediğin için.
Ahmet gider.
Selin: Ne çok "yenge" diyor.
Mesut: Evet, iyidir ama. Bu güne kadar bir kötülüğünü görmedim.
Selin ve Mesut birbirlerine bakarlar ve hazırlanmaya devam ederler.
SelMes'te bir süre sonra çıkarlar.
-merkez-
Herkes gelmiştir. En son SelMes gelir.
Rıza: Oo gelin evlat, gelin. Hoş geldiniz.
Selin: Hoş bulduk müdürüm.
Mesut: Hoş bulduk baba.
Hüsnü: Usta, sen bir gençleşmişsin.
Mesut: Öyle mi dersin?
Hakan: Valla bence de öyle. Göbek falan erimiş gibi biraz.
Mesut: Göbeğime laf etmeyin, ben onun için ne kadar dürüm yedim haberiniz var mı?
Gülerler.
Rıza: Evet, hasretinizi daha sonra giderirsiniz, şimdi işimize dönelim. Hadi toplantı odasına.
Rıza önden gider.
Hüsnü: Aman, bir durup nefes falan alır. Aman.
Gülerek toplantı odasına giderler.
Rıza: Evet, Aylin, dosyayı anlat bize.
Aylin: Baba, adamımız Elon ******, büyük uyuşturucu ticaretleri yapılan bir evin sahibi. Ev dediğim büyük bir villa. İçinde kumar, çeşitli şans oyunları, fuhuş, kadın ticareti ve benzeri birçok yasadışı şeyler yapılıyor. Elon, zengin bir aileden olduğu için bugüne kadar birçok suçu örtbas edilmiş.
Rıza: Ve bize de bu adamı suçüstü yakalamak düşüyor. Aklınız da ki planları söyleyin bana.
Hüsnü: Bence ekipçe içeriye girip adamı suçüstü yakalayabiliriz.
Mesut: Nasıl yani?
Hüsnü: Biraz kıyafet değişikliği iş görür bence.
Rıza: Evet, olabilir. Gönüllü var mı?
SelMes aynı anda konuşur.
SelMes: Ben.
Bakışırlar.
Hüsnü: Bu kadar çok kişinin içine tek başınıza gitmeniz doğru olmaz.
Rıza: O zaman Selin, Mesut, Hakan, Aylin, Bahar, Cemal, Ezgi siz hazırlanın. Akşam operasyon var.
Ekip: Tamam baba.
-Ekip toplantı odasından çıkarlar.-
Ali: Sizi burada görmeyi özlemişim valla.
Selin: Tayinim çıksa ne yapacaksın kim bilir?
Ali: Ne yapacağım belli değil mi? Atlar gelirim bende.
Aylin: Kızlar siz ne giyeceksiniz?
Mesut: Kız muhabbeti başladıysa ben kaçar.
Hüsnü: Beni de bekle usta.
Erkekler çıkar. Kızlar da neler giyeceklerini konuşurlar ve hazırlanmak için evlerine giderler.
-SelMes ev, eve ilk girdikleri zaman-
SelMes eve geldiklerinde üzerlerinde gereksiz bir gerginlik vardır. Sebepsiz yere kavga ederler.
Mesut: Valla sana da helal olsun, hemen atladın göreve.
Selin: Aynısı senin için de geçerli. Neden her göreve atlıyorsun?
Mesut: Benim tecrübelerim var.
Selin: Evet, çünkü ben daha yeni atandım değil mi? Senden daha fazla tecrübem var benim böyle görevlerde. Ali'ye sorabilirsin.
Mesut: Olabilir ama daha yeni evlendik, ya sana bir şey olursa?
Selin: Peki ya sana bir şey olursa?
Mesut: Bana bir şey olmaz.
Selin: Off, hiç kavga etme havamda değilim hazırlanmam gerek.
Selin kıyafetlerini alır ve lavaboya girer. Mesut'ta yatak odasına gider ve takımını giyer.
Mesut hazırlanması bitince lavabonun önüne gelir ve kapıyı tıklar.
Mesut: Selin, hazır değil misin daha? Geç kalacağız.
Selin: Geldim.
Mesut giriş kapısının önüne gelir ve aynadan kendine bakarak gömleğinin yakasını düzeltir. O sırada Selin lavabodan çıkar ve kapıya gelir. Selin koyu mavi biraz kısa bir elbise giymiş ve üzerine de bir şal almıştır. Mesut şalını düzeltmeye çalışan Selin'e bakıp kalmıştır.
