Chapter 31;《Heartbeats》

727 97 177
                                    

Bölümü kontrol etmedim, umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar 🐞

"Baba oluyorum be!"

"Benim de bir yiğenim daha olacak!"

Hamile olduğumu ilk öğrendiğim zaman Jimin ile birlikte hissettiğim o yoğun duyguları asla kelimelere dökemezdim. Sanki ilk defa anne oluyormuşum gibi bir his oluşmuştu içimde. Jimin ise ilk başta duygusallaşmış, ardından bizi olabildiğince hızlı bir şekilde eve getirdikten sonra Jungkook'a da benim hamile olduğumu söylemişti.

Şu an anlattıklarımın hepsi belki normal karşılanabilirdi. Fakat ikisinin de gözümün önünde kanepede zıplamaları ne kadar normaldi? Üstüne üstlük Jimin beni üzerinde zıpladığı koltuğun hemen karşısındaki koltuğa yatırmış, eğer kalkarsam karşımda hiç durmadan ağlayacağını söylemişti.

Fakat şu anda benim onlardan çok içeride uyuyan kızlarımı düşünmem gerekiyordu.

Hışımla ayağa kalkıp koltukları mahveden ikilinin seslerini bastıracak şekilde bağırdım. "Yeter!"

Bağırmamın üzerine ikisi de zıplamayı kesmiş, sinirle ayakta dikilen bana bakmışlardı. Daha sonra Jimin kendine gelmiş olacak ki, koltuktan inerek hızla koluma uzandı. "Hayatım senin dinlenmen-" tutmak üzere olduğu kolumu geri çekerek bana dokunmasını engelledim. "Jimin! İlk defa anne olmuyorum. Eğer dinlenmem gerekirse bunu hisseder ve sana sormadan gider yatarım zaten."

Sinirli bakışlarımı bana boş boş bakan ikilide gezdirdim ve işaret parmağımı onlara doğrulttum. "Ben şimdi yatmaya gideceğim. Eğer ikiniz de buraları toplayıp bir an önce yatmazsanız size dünyadaki cehennemi yaşatırım." bana hala aval aval baktıklarını fark ettiğimde sesimin tonunu bir tık daha yükselttim. "Söylediklerim anlaşıldı mı?!" bir anda Jungkook zıplayarak Jimin'in yanına geldi ve birlikte hazır ola geçtiler. "Anlaşıldı komutanım!" hallerine gülerek yatak odasına giriş yaptım.

Pijamalarımı giydikten sonra tam yatağa geçecektim ki gözüme çarpan aynadaki yansımamla adımlarımı boy aynasına doğru yönlendirdim. Belli olmasa da elimi karnıma koyup o bölgeyi okşadığımda, o'nun var olduğunu göremesem de bunu hissetmiştim. Üçüncü kez anne olacaktım ama sanki bu ilk bebeğimmiş gibi bir his vardı içimde.

Ben aynadaki görüntüme dalmışken arkamdan belime sarılan kollarla gülümsedim. Onun eli de hemen karnımın üzerindeki elimi buldu ve ellerimi acıtmayacak şekilde sıktı. "Artık yaşama sebeplerimin sayısı üçten dörde çıktı." yanağımdan akıp giden damlayı aynada görene kadar ağladığımı fark etmemiştim bile. "Teşekkür ederim, Eun Gel." elimin biriyle göz yaşlarımı silerken konuştum. "Ne için?" omzuma bir öpücük bıraktı.

"Bana sevmeyi öğrettiğin için, varlığınla hayatımı güzelleştirdiğin için, baba olma duygusunu bana üçüncü kez tattıracağın için.. Kısacası her şey için çok teşekkür ederim." bu söyledikleri benim daha çok duygulanmama sebep olurken o bu sefer yanağıma bir öpücük kondurdu ve burnunu oraya sürterek derin bir nefesi içine çekti." Seni çok seviyorum, kadife çiçeğim." fısıldamasına karşılık olarak ben de fısıldadım. "Seni çok seviyorum."

Ellerini belimden çekmeden geri çekildiğinde beni yatağa yönlendirdi. Beni yatırdıktan sonra kendi üzerini değiştirip yanıma uzandı. İkimizin de gözleri birbirlerine kenetliydi. Sessizliği bozarak konuştum. "Jungkook gitti mi?"

Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Yarın doktor kontrolü olduğu için bu gece burada kalması daha iyi olur diye düşündüm. Git gel yapmasın çocuk." yaklaşıp burnuna bir öpücük kondurdum. Anında gözleri kapanmıştı. Bu sefer kapanan göz kapaklarına teker teker öpücüklerimi bahşettim. "Düşünceli kocam benim." hala gözlerini açmamıştı ama yüzünde bir gülümseme yer edinmişti.

𝑩𝑳𝑶𝑶𝑴𝑰𝑵𝑮 𝑯𝑶𝑷𝑬𝑺 ❦ 𝑷𝒂𝒓𝒌 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin