Chapter 22;《I Miss You》

1K 131 224
                                    

Elimden geldiğince seri bölüm yazarak bu kitabı bitirmek istiyorum. Bir aksilik çıkmazsa yeni kurgularda buluşacağız inşallah 🙃

İyi okumalar 🌸

2 hafta sonra

Kurduğum en güzel hayallerim yıkılmıştı. Hem de hiç beklenmedik insanlar tarafından. Ben ise bu duruma sadece sessiz kalmıştım. Bazen sessizliğin tüm çığlıklardan daha beter olduğunu bilerek sessiz kalmıştım.

Korkaklığımdan değil, kırgınlığımdan.

İnsanın bazen en çok söylemesi gereken şeylerin yerine sahne alıyordu suskunluğu. Ben de susup kendi gösterimi kendim izlemiştim. Gişe rekoru kıran bu gösteride, başrolü benden çok yalnızlığım ve hayal kırıklıklarım oynamıştı.

Ben de yalnızca izlemekle yetinmiştim.

En güzel hislerimi, en değmeyecek insanlar uğruna heba etmiştim..

Şimdi ise her an bir şey olacak, mutluluğumuz yine o değmeyecek insanlar yüzünden bozulacak diye ödüm kopuyordu.

Eun Gel ile sarsıntısız bir şekilde geçirdiğimiz 2 hafta boyunca aramızda çok şey değişmişti. Artık bana nefret dolu bakmıyordu, bunun için mutluydum. Kim bilir, belki yakın zamanda evime bile geri dönebilirdim.

Ama bir yandan kendisi de haklıydı. Aldatılmasına rağmen durabileceği en güçlü şekilde ayakta kalmayı başarmıştı. Ayrılığımızın onu olduğundan daha güçlü bir kadın yaptığı tartışılamaz bir gerçekti.

Onun dışında içimde kötü bir his vardı. Genelde her insanda böyle olmaz mıydı zaten? Herkes ilk önce mutlu olmak ister, uzun bir süre mutlu kalınca da içi huzursuz olurdu. Benim de öyleydi işte. Sanki bir yerlerden bir şey çıkacak da, o şey bizim tüm mutluluğumuzu sömürüp gidecekti.

Kafamdaki düşünceler beni, sonu olmayan derin bir kuyuya sürüklüyordu ve ben bunların birine bile cevap bulamazsam o kuyunun dibini boylayacağımdan adım kadar emindim.

Bir şey olacaktı, bunu uzun zamandır tahmin ediyordum fakat bu bizim aleyhimize mi olacaktı yoksa lehimize mi, orasını bilmiyordum.

Ben sadece özlemiştim. Eski günlerdeki gibi sesli ve gür kahkahalarımızı, kızlarımın en ufak bir şeye canları sıkıldığında onları öperek teselli etmeyi, Jungkook ile değişik konularda yarış yapmayı, hayatımın her gününü sevdiğim kadının saçlarından gelen o muhteşem bahar kokusuyla bitirip her güne yine aynı kokuyla başlamayı.. Ben bunların hepsine hasret kalmıştım.

Ama kararlıydım. Bunların hepsine ulaşacağım günler benden fazla uzakta değillerdi, bunu hissediyordum. Kötü bir şey olacak diye korkmamalıydım.

Hayat kısaydı ve eğer ben korkarak yaşarsam hayatı yalnızca seyretmekle yetinirdim.

Önümde benim aklımdan geçenlerden habersiz işine odaklanan Eun Gel'e takıldı gözlerim. Güzeldi.. Ona benden başka bir adam bakmasın diye alıp içime sokmamı isteyeceğim kadar çok güzeldi hem de.

Arkasından sessizce yanaşıp usulca kollarımı beline doladım. İlk başta bedeni aniden gelmemle birlikte gerilmişti fakat sonrasında ellerini ellerimin üstüne koymuştu. İşin garip tarafı biz şimdi onunla neydik, orasını kestiremiyordum. Evli değildik, ona öyle istediğim gibi seslenemezdim. Kendisi bana nasıl seslenirse ben ona tamamdım gerçi.

Sanırım gereksiz detayları çok fazla düşünüyordum.

Şu an kollarımın arasında sevdiğim kadın duruyordu ve benim düşündüğüm şey ona nasıl sesleneceğimdi. Gerçekten de çok aptal bir adamdım. Ama aşk beni aptal etmişti ve ben asla pişman değildim.

𝑩𝑳𝑶𝑶𝑴𝑰𝑵𝑮 𝑯𝑶𝑷𝑬𝑺 ❦ 𝑷𝒂𝒓𝒌 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin