Chapter 19;《Innocent Taehyung》

1K 141 406
                                    

Duyduğuma göre oy vermeyip yorum yapmayanı terlikle kovalıyorlarmış skxkskxkkssk

Keyifli okumalar herkese 💙

Varlık ve yokluk... Aralarında dağlar kadar fark varmış gibi görünen bu iki kelime, nedense şu anda bana o kadar farksız geliyordu ki..

Varlığından emin olduğum kişi aslında hiç orada olmamıştı. Kim bilir, belki hayat bir gün bana bir iyilik yapar ve yokluğundan emin olduğum bir kişinin aslında hep yanımda olduğunu gösterirdi.

Hiçbir şeyi anlamadığım çocukluk günlerime dönmek isterdim. Tek derdimin parkta salıncak için sıra beklemek olduğu günlere dönmenin bir yolu yok muydu? Zamanı geri almayı geçtim, birkaç saatliğine zaman dursa, biraz dinlensek güzel olmaz mıydı?

Zaman birkaç saatçik dursa, sonra da kaldığı yerden devam etse olmaz mıydı?

Tabii ki de olmazdı.

Yüzüme gelen soğuk rüzgarla tekrar titredim. Kumda oturmuş, dizlerimi kendime doğru çekmiş, kollarımla bacaklarımı sarmıştım. Sanki ne kadar küçülürsem o kadar az üşüyecektim. Bir dalga hızla gelip ayağımın ön tarafını ıslatınca, hafifçe geriye doğru kaydım. Yüzme bilmeme rağmen denize yalnız başıma girmek beni korkuturdu. Evlilik yıl dönümümüzü kutladığımız gün Jimin ile ne güzel de denizi hissetmiştim oysaki. Ama şu an yanımda kimse yoktu.

İşin garip tarafı yalnızken denizin beni ürküttüğünü bilmeme rağmen denizi izlemek beni her zaman rahatlatırdı. Sanırım denizin üstümde bir büyüsü ya da buna benzer bir şey olmalıydı.

Hafifçe titreyerek gözlerimi kapattığımda yeni kurumuş yanaklarım, iki gözümden düşen birer damla yaş ile tekrar ıslandı. İstemsizce titrediğimi fark ettiğimde ne kadar istemesem de o eve gireceğime kanaat getirdim ve arabama doğru ilerledim. Yürüyerek bir 5 dakikalık yoldu, fakat acil durumlara karşı arabamı yanıma almakta fayda vardı.

Şimdi anılarımızın içinde barındığı bir başka evde, kendimce yalnız kalmaya çalışacaktım. Tabii anılar peşimi bırakırsa..

~Kim Taehyung~

"Buyrun."

Elimdeki kadehi müşteriye uzattıktan sonra elime havluyu aldım ve bardakları kurulamaya kaldığım yerden devam ettim. Bu saatlerde bar çok yoğun oluyordu. Doğal olarak da işlerin en yoğun olduğu saat bu saatlerdi.

Geçen gün Eun Gel benden ayrılmak istediğini söylediğinde çok üzülmemiştim açıkçası. Çünkü ben onu seviyorum diye onu zorla yanımda tutamazdım. İşte gerçek sevgi böyle bir şeydi bence. Onu yanında tutmak değil, onun mutlu olmasını sağlamaktı. Gerçi benden ayrılınca mutlu olmuş muydu bilmiyordum. Sanırım sadece üzerindeki yükten kurtulmuştu..

"Bakar mısınız?"

Bana seslenen müşteriye karşılık olarak arkamı döndüm fakat tanıdık simayla karşılaşınca yüz hatlarım istemsizce gerildi. Bunun burada ne işi vardı?

"Ne istiyorsun Sarah?" kadın dikenli ot gibi her yerden çıkıyordu ve bu durum benim bir miktar korkutmaya başlamıştı açıkçası.

Hah! Millet seni masum sanıyor. Sen önce bu kadınla yaşadıklarını zihninde sindir bakalım.

İç sesim gerçekten bana hiç yardımcı olmuyordu.

Gerçekleri duymak ağrına gitti bakıyorum. Yalan mı Kim Taehyung? Sen güya 'sevdiğin kadının' hayatını bu Sarah denen sürtükle birlikte mahvetmedin mi!?

𝑩𝑳𝑶𝑶𝑴𝑰𝑵𝑮 𝑯𝑶𝑷𝑬𝑺 ❦ 𝑷𝒂𝒓𝒌 𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin