♥23

118 13 84
                                        

"Geliyorsun dedim! Nokta!" diye bağırdı Ayberk.

"Canım istemiyor, Ayberk." Bugün benim doğum günümdü ve Nil ile iki gündür doğru düzgün konuşamıyorduk. Sürekli işinin olduğunu söyleyip 'görüşürüz' diyordu. Bugün ise hiç mesaj atmamıştı. Neredeyse akşam olacaktı ve doğum günümü kutlamak içimden gelmiyordu.

"Batı, saçmalama istersen. O kadar şey hazırladık senin için, bir de 'gelmiyorum' mu diyorsun?" Haklıydı. Şu an herkesin hazırlıklar için uğraştığını biliyordum. Bencillik ediyordum.

"Üzerimi değiştireyim." diyerek ayağı kalktım.

"İşte görmek istediğim Batı bu!" Bunu dedikten sonra telefonuna gömüldü. Sabahtan beri ne yapıyordu, bilmiyorum ama sürekli telefonu vardı elinde ve biri ya da birileriyle mesajlaşıyordu. Muhtemelen kendine yeni bir flört yapmıştır...

Odama gidip üzerimi giydim ve tekrar oturma odasına girdiğimde Ayberk telefonu hızla kapatıp ayağı kalktı ve telefonu cebine sıkıştırdı. "Kimin kardeşi be, karizmaya bak. Benim gitmem gerekiyor, sana Okan konum atacak, yarım saat sonra evden çıkarsın." Ben daha ağzımı açıp bir şey söylememe kalmadan evden çıkmıştı.

Bir işler dönüyordu ama neydi bilemiyordum. Yakında çıkardı kokusu.

"Ya şurada dur işte Ayberk gelip bizi alacak." dedim Rengin'e. Fakat o duymamış gibi arabayı sürmeye devam ediyordu. "Kayıp mı olmamızı istiyorsun, Rengin?"

"Kızım dur iki dakika. O bahsettiği yeri biliyorum Ayberk'in. Oranın yakınlarında durayım." diye açıklama yaptı.

"İyi bari."

Araba durduğunda geldiğimizi anladım. Saatlerdir oturuyordum ve kalçam uyuşmuştu, hemen kapıyı açıp dışarıya çıktım. Rengin de benim gibi dışarı çıktı ve kapıyı kapattı.

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

"Çok heyecanlıyım, aynı zamanda vicdan azabı çekiyorum." Neden dercesine suratıma baktı. "Batıkan'a belli ederim diye bugün hiç mesaj atmadım. Kim bilir şu an nasıl morali bozuktur." Hüzünle iç çektim.

"İyi yapmışsın, sen kesin belli ederdin bir şekilde geldiğini çocuğa." Elini omzuma atıp sıktı destek verircesine. Gergin olduğumu anlayabiliyordu. "Şu gelen adam Ayberk değil mi?" diye sordu, Rengin.

Onun söylediği yere baktığımda gerçekten de Ayberk'in bize doğru geldiğini gördüm. Tatlı bir suratı vardı ve bizi aradığı belli oluyordu etrafı araştıran gözlerinden. Bakışları bizde durduğunda gözleri kocaman oldu. Gülümsedim ve el salladım. Sağına ve soluna baktı, ardından kendini gösterdi 'bana mı el salladın' anlamında. Güldüm ve kafamı salladım. Rengin ise dalga geçiyordu hemen yanımda.

Hızlı adımlarla yanıma geldi. "Yenge?"

"Ayberk?" dedim onun gibi.

"Oha! Sen şimdi benim yengem olan Nil misin?" Şaşkın ördek gibi bakıyordu aynı.

"Evet, ben senin yengen olan Nil'im." Kafamı salladım tasdik edercesine.

what is love?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin