—
—
"Lexa..Lütfen.Her ihtimali denemek zorundayım.Eğer sen gelmeyeceksen bile ben kendim-"
"Clarke..Dinle."
Anlamayan gözlerle ona baktığımda konuşmaya devam etti.
"Yaşayacağız dedik şimdi ise bilmediğimiz bir şeyin içine sürüklenmekten bahsediyorsun.B-ben sadece seni de kaybetmek istemiyorum."dedi ve yavaşça oturdu 'seni de' bu ne demekti ? Ama bunu ona sorup daha da kötü olsun istemiyordum.
Lexa'nın ellerini sıkıca tuttum.
"Beni kaybetmeyeceksin Lexa.Yanındayım.Birlikte gideceğiz.Sen ve ben."
Gözlerini kaldırıp bana baktı.
"Elimi bırakmak yok."dedi hafifçe gülümseyerek.
"Söz veriyorum."dedim ve elinin üzerine yavaşça dudaklarımı bastırdım.
İkimiz birden ayağa kalktık.Lexa hala kaygılı gözüküyordu.Hala o gözlerimizi alan yeşilliğe bakarak,
"Birilerine haber vermeli miyiz ?"
"Eğer bunu yaparsak herkes gelmek isteyecektir."
"Tamam hazır mısın ?"
"Hazırım."dediğimde kenara doğru gidip botun iplerini kesmeye başladı ve gelmem için başıyla işaret yaptı.
"Nereye gideceğimiz belli değil.En azından arkamızda bir şey bırakalım.Bot ile gitmemiz daha doğru olur.Dexter'i ben alırım."dedi ve hafifçe gülümseyerek Dexter'i tasmasından tuttu.
"Haklısın ve çok düşüncelisin."
"Hadi kapanıyor gibi duruyor."dediğinde hızlıca bota bindim ve o da bindi.
Motorunu çalıştırıp yeşilliğe doğru sürmeye başladığında elimi elinin üzerine attım.
"Sözümü tutarım."dedim ve Gülümsedim.O da o gözümü alan koskoca yeşil bir geçitin içine doğru sürmeye başladı.
— — (POLIS)
Zar zor gözlerimi açmaya çalıştım.Nefes almakta zorlanmaya başlamıştım.Göğsümde hissettiğim basınç beni daha da rahatsız ederken aklıma gelen ilk şey Lexa oldu.Kalkmaya çalıştığımda elimin bağlı olduğunu anladım ve birinin bana seslendiğini duydum.
"Hey sakin ol."Ona doğru döndüğümde yüzünde siyah bir boya ve üzerindeki kıyafetlerin eski püskü olduğunu fark ettim.Sanki yıllardır aynı şeyi giyiyormuş gibiydi.
"S-sen de kimsin ?"
"Ölüyordun.Sadece seni kurtarmak istedim.Al bakalım."dedi ve bana şişeyle bir şeyler içirmeye çalıştı.Fakat buna izin vermedim.
"Sadece yardım etmek istiyorum."dedi ve omuzlarımdan tutup beni birden ayağa kaldırdı.
"Seni tanımıyorum bile."dedim ve ekledim.
"Neden kollarım bağlı ?"
"Yasaklı bölgeye girmişsin.Normalde cezanı çekmen gerekir.Bu çevre içerisine girilmemesi gerektiğini bilmen gerekirdi."
"M-madem öyle sen neden buradasın ?"
"Ben bekçiyim.Girmeye çalışanları engellerim.Senin nasıl girdiğini anlamıyorum."
"L-Lexa ?"Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Çöz beni."Ya onu kaybettiysem hemen gitmeliydim.
"Bunu yapamam."
"Lütfen çöz."Ona bir şey olmuş olmasın.Hayır.
"Şansını zorlama istersen."Dediğinde zor da olsa ona sert bir kafa attım.Başta sendeledi.Yere doğru düşmeye başladığı an biri arkasından ona sertçe bir tekme attı.Acıyla inleyip hızlıca yere düştü.
"Clarke ?"Arkasındaki kişi Lexa'ydı.O da benim gibi gölden dolayı ıslanmıştı.
Hızlıca bana doğru koşarak kollarımı çözdü ve anında bana sarıldı.
Derin bir nefes alarak"İyisin.Şükürler olsun."dedi.
"Asıl sen..Asıl sen iyisin.Ç-çok korktum."dediğimde yavaşça kollarını benden ayırdı ve elini yüzüme götürdü.
"Bende.Bende."dedi ve ekledi."Şimdi şu adamın icabına bakalım ve anneni bulalım."dediğinde başımı salladım.Beni çözdüğü ip ile onun ellerini sıkıca bağladı.Derin bir nefes alıp bana baktı.
Birinin sanırım bu yerdeki adama seslenmesini daha doğrusu bağırmasını duyduk.
"LINCOLN !"bu bir kadın sesiydi.
Lexa beni elimden tutarak koşmaya başladı ve bir ağacın arkasına saklandık.
Yavaşça ağacın arkasından baktığımda bu kadında da bir boya olduğunu gördüm.
Anlamadığım dilde bir şeyler dedi ve çok hızlı bir şekilde elini çözdü.
"Siktir."dediğimde Lexa gülerek bana baktı.
"Senin ağzından böyle laflar çıkar mıydı ?"dedi bana bakarak ama bir yandan da onları kontrol ediyordu.
"Ben de daha neler var da siz bilmiyorsunuz."bu sefer onlara bakmayı kesip dudaklarıma baktı.
"Clarke, seni öpmek istiyorum."
"Öp o zaman."
"Şu an bunu düşünmem doğru mu ?"dedi ve elini ağaca yaslayıp beni sıkıştırmaya başladı.Daha da yaklaştığında,
"Aynı şeyi düşünüyoruz.Sence yanlış mı ?"dedim.
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You
Romance"Sen kimsin Clarke ?"dedi.O kadar etkili bir ses tonu vardı ki..Ben diyeceğim kelimeleri bile seçemiyordum. "Ne demek istiyorsun ?" "Seni yakından tanımak istiyorum." - - Lexa ve Clarke'ın günümüz zamanından The 100 zamanına gidişlerini anlatan bir...