8-Onları öldürmeliyiz bence.

189 18 3
                                    

Birkaç dakikadır birbirimize sarılıyorduk.Sanırım ben aşık olmanın nasıl bir şey olduğunu Lexa ile öğrenmeye başlıyordum.Nefesimin kontrolsüzlüğü ile huzurun arasındaki ince çizgide kalmış gibi hissediyordum.Daha önce hissetmediğim bir duyguyu hissetmek garipti.Korkutucu gibi gözükse de Lexa bana oldukça güven veriyordu.

Kollarımı ona sarmayı, saçlarının kokusunu içime çekmeyi bırakmak istemesem de buraya gelmemizin bir sebebi vardı ve bir şeyler yapmak zorundaydık.Yavaşça birbirimizden ayrıldığımızda Lexa'nın gözlerinin dolduğunu fark ettim.

"Sorun ne bebeğim ?"dedim gözlerine bakarak.

Gözlerini benden kaçırdığında elimi çenesine yerleştirip gözlerime bakmasını sağladım.

"Sadece..Ben-"Dexter'in havlaması ile ikimiz de kapıya doğru baktık ve hızlıca ayağa kalkıp içeri gittik fakat bir şey görememiştik.Dexter hala adama bakıp havlamaya devam ettiğinde onun yanına gittim.

"Bir şey yok."dedim ve başında elimi gezdirdim."Sakin ol oğlum."dedim.Anında sakinleşmişti.Her zaman beni dinlemiştir.

Ayağa kalkıp Lexa'ya baktım.Sert gözleriyle adama bakıyordu.

"Şimdi ağzını açacağım fakat bağırmayacaksın."dedi ve ağzını açmaya başladı.Adamı sinirlendirdiğimiz belliydi.

"Yakın zamanda buraya gelen bir kadın gördün mü ?"

"Neyden bahsediyorsunuz ? Lütfen çözün beni."

"Sadece soruma cevap verdiğinde seni çözerim."

"T-tamam nasıl biri ?"dediğinde,

"Kahverengi gözlü.Kumral renk saçları var.Üzerinde koyu mavi düz bir tişört ile kot vardı."dedim.

"Bak anlattığın gibi bir sürü kişi tanıyoru-"

"Sana tanımadığını yeni gelen birini soruyoruz."dedi Lexa.

"Bilmiyorum.Gerçekten."

"İsmin ne ?"

"Bakın bu yaptığınızı Roan duyarsa-"

"Roan da kim ?"dedi Lexa kaşlarını çatarak.

"Kralımız."

"Kral mı ? Burada ne dönüyor ?"

"Uzun yıllardır Heda kanı bulunan kimse olmadığından dolayı klanlardan bir kişi seçilerek aralarında savaş yapılır.Galip gelen yönetime geçer.Siz nasıl bunu bilmezsiniz.Floukru klanından mısınız ? Kaç yaşındasınız ki ?"

Dediğinde Lexa bana gel işareti yaptı ve dışarı çıktık.Ağacın yanına doğru gölgeye gittik.

"Clarke ne yapacağız ?"

"B-bilmiyorum.Annem ne yaptı ? Nerede ? Lanet olsun.Ya burada değilse ?"İstemsizce gözlerim dolmaya başlamıştı.Resmen hiçbir şey bilmediğimiz bir şeyin içindeydik.

"Hey hey.Sakin ol.Öğreniriz.Lütfen ağlama."
Tamam anlamında başımı salladım fakat engel olamıyordum kendime.

"Clarke bunlar da ne ?"dedi ağaca elini götürerek.Raven ile benim baş harflerimizin bulunduğu bir ağaçtı bu.

-C&R-07.07.2007

"Baş harflerimiz.Bu nasıl mümkün olabilir ? Bu tarih de ne ?"Dedim ve Lexa kulübeye doğru döndü.

"Bu e-ev..Sizin kafenin oradaki diğer eve çok benziyor Clarke."dedi Lexa.

"Bu da ne demek ? Hiçbir şey anlamıyorum Lexa.Biz bunu çocukken Raven ile yapmıştık."

"Siz bunu yaptığınızda ağaç küçük müydü ?"

"Bilmem sanırım."

"Clarke bir düşün.Bir şeyler olmuş olmalı."

"Evet biz bu ağaç bu kadar büyük değildi.Ortalama büyüklükteydi."

"Ağacın büyüklüğüne bakacak ve tarihine bakacak olursak..
S-sanırım zamanda ileri gittik."söylediği şeyden emin değildi o da ses tonundan belliydi.

"N-ne hayır,hayır böyle bir şey olamaz biliyorsun."

Tam bir şey söyleyecekti ki birden kapının sertçe açılma sesi ile beni arkasına aldı.

"Size beni çözün demiştim."dedi ve Lexa'nın ayağına çelme çakıp sertçe yere düşürmeye başladığında bağırdım."Dur ! Y-yapma lütfen !" Beni aldırmadan boğazına bıçağı götürdü.Ona yaklaşıp kolundan tutmaya çalıştım fakat iki katı büyüklüğümdeydi.Dexter'in sesinin çıkmamasından ona bir şey yaptığını anlamam da zor olmadı.Yoksa şimdiye gelmiş olmalıydı.

"Dur.Yapma.Beni bağla istersen.Her şeyi yaparım.Sana karşı gelmeyi bırakırım.Ona bir şey yapma lütfen."Biraz daha bıçağı boğazında oynatmaya başladığında kolunu daha çok tuttum fakat beni sertçe ittirdiğimde yere düştüm.

"Bırak onları Gustus !"arkamda duran kişiye döndüm b-bu adam beni bağlayan az önce kaçmaya çalıştığımız kişiydi.

Lincoln kolunu bana uzatıp beni ayağa kaldırdı.Neden bize yardım ediyordu ?Gustus'un da Lexa'yı bırakmasıyla hızlıca onun yanına gittim.

"Hey iyi misin ?"dedim ve boğazını kontrol ettim.Bir şeyi yoktu ama çok korkmuştum.

"İyiyim Clarke.Sakin ol."

"Kızarmış."

"Sorun değil."

"Sizi Roan'a götürmek zorundayız."dedi Lincoln.

Lexa'yı kolundan tuttum ve ağacın yanına oturttum.Bir şey olmamasına şükrederek hızlıca dudaklarımı alnına bastırdım.

Az önce Lincoln'ı kurtaran kadın da bizi dinliyor olmalı ki birden konuştu onu farketmemiştim bile ve

"Onları öldürmeliyiz bence."dedi.

I Want YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin