—
—
Lexa'nın"Yapma !"diye çığlık atmasıyla kalktım.Nefes alışverişleri tüm odayı kapsarken elimi sırtına götürüp yanında olduğumu göstermek istedim.Yavaşça başını bana doğru çevirdi.Terlediği belliydi.Yüzünde de korku dolu bir ifade vardı.
"Geçti Lexa."dedim onu tamamen rahatlatmak istiyordum.
"C-Clarke.."Adımı söylerlerkenki ses tonu çok farklıydı.Belki bu kadar detaylı düşünmemeliydim fakat sanki yanında olduğumu bilmesi bir anda onu rahatlatmış gibiydi.
"Gel buraya."dedim ve omuzlarından tutup onu yatırdım ardından kendime çekip başını göğsüme yaslamasını sağladım.
"Uyumak istemiyorsan uyumayabiliriz."dedim saçlarının arasına dudaklarımı yavaşça bastıracak.
Yavaşça başını kaldırıp bana baktı.
"İstiyorum."dedi ve kolunu bana dolayıp gözlerini kapattı.
Beklemeye başladım.Onun iyi olup uyuduğundan emin olmak istiyordum.Yalnız başına bu kadar şey ile başa çıkması onun çok güçlü olduğunu ama aynı zamanda da kimseye göstermediği bir yanı olduğunu anlamamı sağlamıştı.Benimle bunu paylaşması bana güvendiği anlamına gelirken tüm benliğimle sadece iyi olmasını, yanımda durmasını istediğimi fark ettim.Evet ben ilk görüşte aşk diye bir şeyin saçmalıktan ibaret olduğunu düşünenlerdendim.Lexa ise bu düşüncemi tamamen kırmıştı.Tabiki tanıdıkça farklı yönlerini görmeye başlıyorum ama ilk gördüğümde ona karşı hissettiğim inanılmaz çekimi de ısrar edemezdim.
Düşüncelerime dalmışken Lexa'nın uyuduğunu anladım.Şimdi daha güzel bir şekilde uyuyabilirdim.Umarım bir daha kötü şeyler görmez.Bir anda kesilmesi zor ama zamanla her şeyin düzeleceğine inanmak istiyorum.Çünkü Lexa, beni ayakta tutan tek şey olabilir.
— —
Odanın içine vuran güneş ışıklarıyla gözlerimi araladım.Üzerimde hissettiğim hafiflik ile başımı çevirdim.Lexa'nın nefesini tenimde hissedebiliyordum.Bir kolunu vücudumun üzerine atmış bana doğru dönmüştü.Oldukça güzel gözüküyordu.Ben de ona doğru döndüm.Gördüğü o kötü kabustan sonra bu şekilde uyuyabilmesi beni mutlu etmişti.Onu uyandırmaya kıyamıyordum fakat ne yapacaktık bir fikrim yoktu.
Ona yaklaşıp nazikçe yanağını öptüm.Biraz hareket etmeye başladı ve gözleri yavaşça açıldı.Beni görmesiyle gülümsemesi bir olurken ben de,
"Günaydın."dedim gülerek.
O da"Günaydın."dedi karşılık vererek.Ona yaklaşıp dudaklarına kısa süreli bir öpücük konduracağım sırada kapı açıldı ve hızlıca uzaklaştık.Annem içeri girmişti.
"Günaydın.Kahvaltı için aşağı inebilirsiniz."
"Tamam anne ineriz."
"Hemen."
"Tamam dedim.Çık hadi."dediğimde gözlerini devirdi tam yastığı fırlatacaktım ki Lexa beni durdurdu.
"Beni tanımıyor.Korumacı davranabilir."
"Ama ben 25 yaşındayım ve artık çocuk değilim.Bizi engellemesi de normal değil."
"Haklısın ama seni düşünüyor."
"Annemi savunacağını düşünmemiştim."
"Kardeşime annelik yaptığım için biliyorum."
"K-kardeşin mi var ?"
Bu soruyu sormamla birlikte suratı düştü.Yanlış bir şey mi sormuştum anlamadım.
"Yanlış bir şey mi söyledim ?"dedim.
"Yok hayır.Kardeşim vardı ama kaçtı."
"Nasıl ?"
"Babamın yaptıklarına daha fazla dayanamayarak reşit olduğu gün kaçtı.Bir daha da ondan haber alamadım.Nerededir ? Kime dönüşmüştür ? Hiçbir fikrim yok.Aslında doğru olanı yaptığını düşünüyorum bazen.Benim cesaret edemediğimi yaptı."
"L-Lexa..Çok üzüldüm."
"Üzülme.Lütfen bu lafı duymak istemiyorum artık."
"A-ama bu öyle."
"Alıştım artık Clarke.Endişelenmene gerek yok."
"P-peki onu hiç özlemiyor musun ?"dediğimde gözleri daldı ve sanırım bir şey düşünmeye başladı.
"Lexa ?"
Başını bana doğru çevirip olumlu anlamda salladı.
"Evet.Bazen içimdeki boşluğu hiçbir zaman dolduramayacak gibi hissediyorum.Alıştım desem de yine de içimde bir yerlerde ne yapıyor şu an acaba diyip duruyorum."
"Sen çok güçlü birisin."dedim.Alay edercesine güldü.
"Ben mi ? Hiç sanmıyorum."
"Yaşadıklarına rağmen karşımda dimdik ayaktasın.Ben olsam pes ederdim."
"Yanılıyorsun."
"Ne ?"dedim.
"Şu an yatıyorum.Hem de senin yanında."dedi ve gülümseyerek ellerini karnıma götürüp gıdıklamaya başladı.
"Lexa dur."dememe rağmen gülmeme engel olamıyordum.
"Lütfen."Dememe rağmen devam etmişti.Bir boşluğundan faydalanıp Kollarını tutup üstüne çıktım.
"Dur."dedim ve güldüm.İkimiz de nefes nefese kalmıştık.
Lexa'nın gözündeki gülümsemesinin yerini tutkulu bakışları almıştı.Bir iki saniyeliğine durdu ve elini belime götürüp beni kendine çekti.
"Neden sürekli seni öpmek istiyorum Clarke ?"
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You
Romansa"Sen kimsin Clarke ?"dedi.O kadar etkili bir ses tonu vardı ki..Ben diyeceğim kelimeleri bile seçemiyordum. "Ne demek istiyorsun ?" "Seni yakından tanımak istiyorum." - - Lexa ve Clarke'ın günümüz zamanından The 100 zamanına gidişlerini anlatan bir...