—
—
"B-biliyorum Clarke.Bunu görüyorum."Dedi ve parmağını gözlerimin yanına doğru götürdü.
"Gözlerinde.."ardından dudağımın üstüne götürdüğünde refleks olarak gözlerimi kapamak zorunda kalmıştım.
"Dudaklarında.."Ve ardından parmaklarını kolumun üzerinde gezdirdi.Her dokunuşu beni daha da gererken nefesini yüzümde hissettim ardından da şunu ekledi.
"Tüm hücrelerinde bunu hissediyorum.Tıpkı benim gibi."Dediğinde gözlerimi açtım.Bu bakışı beni heyecanlandırırken,
"Ben de seni seviyorum Clarke."dedi ve hafifçe gülümsedi.
Söylediklerinin etkisiyle ismini fısıldayıp
"Lexa.."dedim fakat söylediğim ton sanki onu hissetmek ister gibiydi ve ona daha da yaklaşıp dudaklarını öpmeye başladım.Asla ayrılmak istemediğim dudaklarını..Belime elini götürüp kendini bana daha da yasladı.Onun bende bıraktığı etkiyi tarif edemezken bazen duruyor nefes almaya çalışıyor yine öpmeye devam ediyordum.Evet onu seviyordum.Hakkında doğru düzgün bir şey bilmememe rağmen onu gördüğüm an kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor ve sanki nefes alamıyordum.Birkaç dakika sonra dudaklarını hafifçe ayırdı ve alnını alnıma yasladı."Sanki ince bir ipin üstündeyim."
"Nasıl ?"dedi merakla.
"Senin yanındayken birkaç kat yükseklikte iki binanın arasında ince bir ipin üstünde yürüyor gibi hissediyorum.Her adımda daha da nefesim kesilirken, arkamda da desteğini hissetmek beni bir nebze de olsa rahatlatıyor.Biliyorum.Bir gün oradan düşeceksem bile sen de benimle geleceksin.Tıpkı buraya hiç bilmediğin bir yere sürüklendiğin gibi."
"Bana uzun zaman sonra gerçekten bir şeyler hissettirdiğin için çok şanslıyım.Her zaman sana uzatacağım bir elim olacak.Bunu bilmeni istiyorum."dedi ve yavaşça bana sarılmaya başladı ben de başımı omzuna yasladım ve kollarımı ona sardım.
"Bir hiçliğin ortasında bile bana yaşamak için bir sebep veriyorsun."
Dediğimde derin bir nefes alıp verdi.Söylediğim şey ile rahatlamış gibiydi.Yanında olmak beni hiç olmadığım kadar iyi hissettiriyordu.
— —
"Annenin yaşadığı şeyler de kolay olmamış fakat buraya kabul edilmiş.Annen burada olmasaydı.."
"Düşünmek bile istemiyorum."dedim.
"Peki şimdi ne yapacağız Clarke ?"
"B-bilmiyorum Lexa.Geri dönmeyi deneyebiliriz ama annem bu işe yaramıyor dedi."
"İstersen yarın biraz araştıralım."
"Olur.Eğer gidebilirsek mutlaka bakalım."
Eliyle gözümün önüne düşen bir damla saçı kulağımın arkasına iliştirdi.
"Biraz uyu istersen.Çok yoruldun bugün."
"Sen ?"
"Ben de birazdan yatarım."
"Lexa ?"
"Ne oldu ?"
"Bana anlatmadığın bir şey mi var ? Yani hakkında çok fazla bir şey bilmiyorum evet ama gece olduğunda benimle kalmak istemiyorsun sanki."
"Hayır Clarke.Sadece b-ben biriyle daha önce hiç uyuyamadım."
"Nasıl ?"
"Çok karışık.Demek istediğim-"nefesinin düzensizleştiğini hissedebiliyordum.Ellerini tuttum.
"Kendini zorlamanı istemiyorum ama anlatmak istersen-"
"Ben küçükken geceleri..Annemle babam durmadan kavga ederdi.Babamla hiçbir zaman aramızda bir bağ olmadığını biliyorum fakat sonuçta babamdı her ne kadar ona baba demek istemesem de bu gerçeği değiştiremezdim.
Bir gece odama girdi.Sesleri duymamak için kulaklarımı kapatıyordum ve artık ellerimi yara yapmaya başlamıştım.Üzerimdeki yorganı kaldırdı.Hayatım boyunca unutmayacağım sertlikte bana vurduğunu hatırlıyorum."Gözünden bir damla yaş süzülmüştü.Bu çok üzücüydü.Neler yaşamıştı böyle ?Titreyen bir ses tonuyla"A-ardından kesintisiz her gece annemle kavga eder önce ona sonra da bana zarar verirdi."Yavaşça tişörtünü sıyırdı.Ve elimi kendi dövmesinin üzerine götürdü.Yara olduğunu dikiş izinden anlamıştım.
"Her gün aynı yere vururdu.Bıraktığı izi silmek için böyle bir şey yaptırmak zorunda kaldım.Sadece beynimde değil vücudumda da kalıcı iz bıraktı.Asla geçmeyecek bir iz."Gözündeki yaşı sildim.
"Ben iyileşiyordum.İyiydim Clarke.Başkasıyla da uyumayı yapabiliyordum.Yani kimseyi rahatsız etmiyordum.Kabuslar kesilmişti.Beceriyordum fakat böyle olmamın sebebi ise iki üç ay önce yeniden geldi..Onu evden kovmak istediğim zaman da bana saldırmaya çalıştı.B-ben.."ayağa kalktım ve başını göğsüme yasladım.Ağladığını sessizce haykırışından anlıyordum.
"Üzgünüm Lexa."
"Ü-zülmesi gereken sen değilsin.Senin yanında gerçekten uyumak istiyorum ama korkuyorum.Her gece aynı şeyi yaşamak istemiyorum artık.Kabuslar içinde uyanmak istemiyorum."Yavaşça kollarımı ayırıp eğildim ve ellerini tuttum.
"Beraber uyanırız.Gerekirse de beraber uyumayız.Kabuslar içinde uyansan bile yanında olurum.Her daim.Deneyelim Lexa.Sen alışana kadar.Birlikte olmaya alışalım."Umutlu gözlerle bana baktı.
"Devamını anlatma.Bugün bu kadar yeter.Konuşacak çok vaktimiz olacak.Şimdi sadece daha iyi hissetmen için sana sıkıca sarılıp seninle beraber uyumak istiyorum."dedim.
"Bende."dedi ve birlikte ayağa kalktık.Yatağa doğru gidip uzandık.Hafifçe ona sokuldum ve kolumu ona sardım.Nefesi yine hızlanmıştı.Bu travmayı bu kadar uzun süredir atlatamaması da beni üzmüştü.
"Sakin ol.Ben yanındayım."Bana doğru döndü ve nefesini az da olsa düzeltti.
"İyi ki buradasın."dedi.
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You
Romance"Sen kimsin Clarke ?"dedi.O kadar etkili bir ses tonu vardı ki..Ben diyeceğim kelimeleri bile seçemiyordum. "Ne demek istiyorsun ?" "Seni yakından tanımak istiyorum." - - Lexa ve Clarke'ın günümüz zamanından The 100 zamanına gidişlerini anlatan bir...