—
—
"Bunu bilmeme rağmen onu terk ettiğim için kendime kızıyorum."
"Biliyorum Madi ama bunu düzeltebilirsin."
"Nasıl ?"
"Ona değer verdiğini göstermeye devam et."
"Deneyeceğim Clarke.T-teşekkür ederim."dedi ve ekledi,
"Ben gitsem iyi olur."
"Kendine dikkat et."Dedikten sonra odadan çıktı.Ben de Sandalyeyi çekip yerime oturdum.
"Raven ?"
"Efendim Clarke."dedi.
"Bana hala kızgın mısın ?"
"Hayır Clarke değilim.Abby gayet iyi.Siz konuşmasanız da..İyi."
"Bir süre daha konuşmasam daha iyi."
"Ya ölürsen Clarke ?"dedi Raven ciddi bir şekilde.
"Bu da nerden çıktı şimdi ?"dedi Octavia.
"Kitabı gördün.Hepimiz gördük."
"Öyle bir şey olmayacak.Buna izin vermeyiz."dedi Bellamy sertçe.
"Ölürsem bile yaşadığımı gerçekten hissederek öleceğim."
"O ne demek ?"dedi Raven.
"Lexa bana gerçekten yaşadığımı hissettiriyor.Daha önce sadece nefes alıp veren boş bir hayat yaşayan biriymişim bunu anladım."dediğimde bir sessizlik oldu.Ben de kalktım.Ardından içeri bir koruma girdi.
"Heda sizi çağırıyor."
"Tamam geliyorum."dedim ve ekledim.
"Ben bir Lexa'ya bakacağım.Sonra görüşürüz."dedim.Odadan çıkıp toplantı odasına doğru gitmeye başladım.
— —
Yavaşça odanın kapısını açtım.Korumaların hiçbiri yoktu.
"Lexa ?"diye seslendim fakat ses gelmedi.Balkona çıktım fakat orada da yoktu.Tam içeri girecekken biri kolumdan tutup boğazıma bıçak dayadı ve balkonun direğinden beni sarkıtmaya çalıştı.Ona karşılık verememiştim çünkü çok fazla güçlüydü.
"B-bırak beni !"İttirmeye çalıştım fakat başarılı olamıyordum.Yüzünü göremiyordum çünkü maske ile kapatmıştı.
"Komutanların kaderi yalnız olmaktır ve bunu bugün ölerek öğreneceksin."
"B-buna s-sen karar veremezsin."
"Gayet de veririm.Ben onu korumakla görevliyim ve sen ona zarar veriyorsun."
"Sen de kimsin ?"
"Bir süredir uzaklardaydım.Fakat şimdi geri döndüm."
"L-Lexa seni böyle görürse-"
"Biliyorum öldürür ama görmeyecek."
"Benden ne istiyorsun tam olarak ?"bıçağı daha da boğazıma sapladı.Kanadığını hissedebiliyordum.
"Ölmeni."dediği an biri onun kafasına sertçe vurdu ve yere düştü.Beni sarkıttık için dengemi kaybedecekken beni belimden tuttu.Kalbim deli gibi çarpıyordu.
"Clarke ?"Bu L-Lexa'ydı.
"Lexa ?"dedim ve ardından sıkıca ona kollarımı sardım.Hızlıca nefes alıp veriyordum.Bu kadar yüksekten düşseydim anca parçalarımı toplarlardı.
"Sakin ol sevgilim."dedi saçlarımı okşayarak.
"Sen yanımdasın.Burdasın."
"Buradayım Clarke.Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.Söz veriyorum."dediğinde daha da sıkı sardım onu bırakmak istemezcesine.Ne kadar süre orada öyle birbirimize sarıldık bilmiyorum ama o anın içinde kaybolmak istediğimi biliyordum.
Yavaşça kollarını benden ayırdı ve iki elini birden yüzüme götürdü.
"Üzgünüm.Daha önce gelmediğim için.Fark edemediğim için."dedi ve aynı zamanda boynumu da inceledi.Hafifçe parmağı ile dokundu.
"Sadece yanımda ol yeter."
"Yanındayım.Her zaman."dedi ve beni sakince kucağına aldı.
— —
Beni yavaşça yatağa yatırdı.Neden bu kadar kötü olduğumu bilmiyordum.Belki de abartıyordum ama bir an gerçekten öleceğimi düşündüğüm için korkmuştum.Lexa'nın ne kadar üzüleceği aklıma geldiğinde daha da üzülüyordum.Lexa'yı iki yakasından tutup kendime çektim.
"En çok neyden korktum biliyor musun ?"dedim gözlerinin içine bakarak.
"N-neyden korktun ?"
"Seni arkamda yalnız başına bırakmaktan."
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You
Roman d'amour"Sen kimsin Clarke ?"dedi.O kadar etkili bir ses tonu vardı ki..Ben diyeceğim kelimeleri bile seçemiyordum. "Ne demek istiyorsun ?" "Seni yakından tanımak istiyorum." - - Lexa ve Clarke'ın günümüz zamanından The 100 zamanına gidişlerini anlatan bir...