Kim Taehyung'dan
Şehrin ışıkları manzaramızı süslerken ortamdaki sıcaklık çok hoştu. Her gördüğümüz yüz bizi selamlıyor, şampanyaların patlatılışına caz eşlik ediyordu. İnsanlar samimiydi, uzun zamandır bu anı bekliyorlarmış hissiyatı veriyorlardı. İnkar etme gibi bir seçeneğim yoktu, gerçekten güzel bir kutlama alanı tasarlanmıştı. Öyle ki herkes birbirini tanıyabiliyor ve her an sohbetlere katılabiliyordu. Eşimin de burada bulunmaktan keyif aldığını işitmiştim ondan. Bu beni sevindirmişti. Hamile olduğundandır belki de iş arkadaşlarımın hepsi Jungkook'u fazlasıyla merak etmişlerdi. Onunla birazcık da olsa vakit geçirebilme fırsatı yakalayanların üzerine yanımızdan ayrılırlarken hep bir sakinlik, dinginlik çöküvermişti. Kurdunun şefkati sanırım sadece bebeğimize değil, tüm dünyaya yetebilecek kadardı.Vakit geçirdik, çokça vakit geçirdik. Yeri geldi yalnız kaldık, yeri geldi eğlenceye dahil olduk. Kendimizi şımarttık, Jungkook'u doyasıya öptüm. Ancak bir yere kadar. Her şey bir anda olmuştu. Mutlulukla parlayan gözlerimiz, öfkenin eseriyle parladılar. Konuşulduk, dedikoduları duymasam dahi biliyor olmam yeterdi. En başından beri kurnazlıkla beni göz hapsine tutan beden ise zevkle sırıttı. Ne yaptığından adı kadar emindi, her şeyi planlamıştı.
Sitenin içine girip kendi evimize doğru sürerken yavaştım. Kaosun ağırlığı düşmüştü arabanın içine. Sükunetle ilerledik ta ki evin önene gelene deyin. Karanlıkta loş ışıkların süslediği yolların ortasında durmamın tek sebebi bana "İndir beni." diyen eşimdi. Arabayı park etmemi beklemeden inerken göz teması dahi kurmamıştı. Beni onca düşüncenin içinde yapayalnız bırakıp rüzgar gibi eserek arabanın önünden geçti ve anahtarını çıkardı. Önümdeki yol uzundu ama ben çıkmaz sokaktaydım. Ona bakacak yüzüm yoktu. Durumu nasıl toparlayacağım hakkında da bir fikrim yoktu. Suçsuzdum, Tanrı'dan sadece suçsuz olduğum için yardım istedim. Masum olan beni bu vaziyetten tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla kurtarması için dua ettim.
Ben de eve girdiğimde sıkıntıyla bir iç çekerken buldum kendimi. Aynı şekilde omegamı da duvara yaslanırken buluverdim. Darmadağın olmuştu. Hafif makyajı da giysisi de kendisi de... Karşımda duruyordu. Işıklar dahi açılmamıştı, belki de beni beklemişti.
Yüzüm yoktu; böyle bir durumla karşı karşıya kalmasını önlemeliydim, evet, bunlar içimden geçenlerdi. Ama ben korkak değildim. Korkacağım herhangi bir şey yapmamıştım ve gerekirse Jungkook her benimle konuşmaktan kaçtığında yıldığım yerde tekrar cesaretlenip tekrar peşinden giderdim. Onunla konuşur, olayı kafa kafaya verip çözmeye çalışırdım.
Yutkundum. Onun ilk bakışlarından etkilenmiştim, bakışlarının güzelliğine tutulmuştum. Şimdi de bakışlarından etkileniyordum ancak ilkiyle arasında dağlar kadar fark vardı. Heyecanla korku karıştırılmamalıydı.
Omzuna dokundum. "Konuşalım." dedim.
Tek cevabı yaslandığı duvardan ayrılmak ve yanımdan geçip gitmek olmuştu. Ben tam dibindeyken göğsüme yasladığı eliyle beni ittirmiş olmasını da gözümden kaçırmamıştım.
Merdivenleri çıkıp gözden kaybolduğunda tek kaldım aynı arabada kaldığım gibi. Suçlamaya yer aradım kendimde. Tam girişteki aynayla bakıştım, biraz konuştum onunla. Omegama diyeceklerimin hazırlığını yaptım. Beni ittirdiği yerde bir sızlama hissettiğimde ise yansımamla olan göz kontağımı kestim.
Başım ağrımıştı.
Ağrı kesici almak için giriş kattaki banyoya ilerledim. Giderken evimizde gezdirmiştim bakışlarımı öylesine. Rahatsız edici bir sessizlik hakimdi. Tüylerimin diken diken olmasına engel olamadım bu sessizliğe karşın.
Fazla oyalanmadan banyoya girip yerini ezbere bildiğim ışıkları açtım. Uzun zamandır detay temizlik yapmadığımızdan olsa gerek dolabın kapağını araladığımda büyük bir karmaşayla kalakaldım. Ne misafirimiz vardı ne temizlik için zamanımız ne de enerjimiz. Bu bakış açısıyla yaklaştığımda oldukça normal gelmişti bir süredir bu karmaşayla yaşamak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
we found love ✓
Fanfiction𝘁𝗮𝗲𝗸𝗼𝗼𝗸 Kim ailesine hoş geldiniz 🧚🏼♂️ [𝗺𝗽𝗿𝗲𝗴] [𝗼𝗺𝗲𝗴𝗮𝘃𝗲𝗿𝘀𝗲] [𝘁𝗲𝘅𝘁𝗶𝗻𝗴] + [𝗱𝘂𝘇𝘆𝗮𝘇𝗶]