FINAL: Snow Flower

3K 165 44
                                    

Bu bölüm final bölümü olsa da yedi tane özel bölüm var. Okumanızı tavsiye ederim çünkü hem ilerleyen zamanlardaki hallerini anlattığım kısımlar var hem de Jungkook'un ve Taehyung'un evliliklerinden önceki hayatlarına dair bölümler var. Yine de siz bilirsiniz, keyifli okumalar <3

Yılın son günü, saat sabahın sekiziydi. Jungkook, sıcak yatağında gerinerek uyandığında gözlerini kırpıştırdı birkaç kere. Odanın karanlık olması omegaya hâlâ vaktin gece olduğunu düşündürmüştü. Telefonundan saate baktığında ise sabah olduğunu fark etmişti. Yattığı yerde biraz daha gerindi. Dün eşi çikolatalı pastasındaki mumları üflerken başlayan kar yağışı geldi aklına daha sonra. Alfasının siyah saçlarını karıştırmayı bırakıp yataktan hızlıca indi ve cama koştu. Perdeleri açtığında manzara karşısında dili tutulmuştu. Ellerini cama dayadı ve gülümsemesi büyüdü. Her yer bembeyazdı. İri gözleri parıldadı. "Taehyung uyan!" diyerek eşine yüksek tondan seslendi. Sesine heyecanı ve mutluluğu yansımıştı. Tekrar koşarak yatağı gitti ve zıplayarak yatağa çıktı. Taehyung yatağın sarsılmasıyla birlikte uykusunda mırıldanırken omegasının onu sarsmasıyla mecburen gözlerini açmaya çalıştı.

"Taehyung kar tutmuş, kalk hadi!" Omega sabırsızca yatakta dizleri üstünde sekmeye başlamıştı. Taehyung kendisini uyandırmaya çalışan omegasının farkında bile değildi. Dayanamayıp alfasının üstüne çıktı. Birazcık da orada sarstı, yetmedi gözlerini açmaya çalıştı zorla. Taehyung huysuz bir şekilde omegasına anlamsız şeyler mırıldanmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Jungkook pes edip hem alfasının hem de yatağın üstünden inmişti. Taehyung ise o sıra ağzını şapırdatıyordu.

Omega ilk yavrusuna bakmaya gitti. Bu saatlerde genellikle Misun uyanıyordu. Miniğe dışarıyı göstermek istiyordu. Şanslıydı ki Misun babasının feromonlarını hissedince uyanıverdi. Çok geçmeden de rahatsızlıkla ağlamaya başladı. Omega endişeyle miniğe yaklaştı ve aldığı kokuyla onun neden ağladığını anladı. Yavaşça kucağına aldığında başına öpücükler kondurdu. "Ağlama güzelim, hemen değiştireceğim." diye mırıldanırken Misun'un iç çekişlerini dinliyordu. Ne var ki çok geçmeden tekrar ağlamaya başladı ve bezi açılana kadar da ağalamaya devam etti. Jungkook miniğin çırpınışları arasında burnunun direği kırılmıştı. Biraz iğrenerek ıslak mendille miniğin poposunu sildi. Misun anlık gelen rahatlamayla ilgisini başka şeylere çevirmişti. Babası hayat mücadelesi verirken o yattığı yerden keyif sürüyordu. Yanı başındaki bezi kavrayıp ağzına götürdüğünde babasının onu onaylamayan yüz ifadesini inceledi ancak bezi ağzıyla keşfetmeye devam etti.

Jungkook miniğin ağzına götürdüğü poposuna takılacak olan yeni bezi almaya çalıştı. Canını yakmaktan korktuğu için bezi çekiştirmiyordu. "Misun, aşkım ver onu bana."

Misun ise vermemeyi tercih ederek bezi elinde bir ileri bir geri salladı. Çok azıcık salyası akmıştı. Jungkook miniğin sevimliliği karşısında çıplak bacaklarına öpücüklerini dizince Misun'un boşluğuna geldi ve bir anda bez elinden kapıldı. Minik elinden alınan bezi fark etmemiş gibi omega babasını süzdü. Birazdan acıktığını söylemek için ağlamaya karar vermişti.

Omega miniğe yeni kıyafetler giydirdi. Bu seferkiler biraz daha kalındı ve üstelik daha şirindi. Jungkook Misun'u giydirmeyi çok seviyordu. Küçük boyutlardaki parçaların miniğin üstünde görmek fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

Kucaktaki minik kurt babasının saçlarını karıştırarak arada da etrafı seyrederek aşağı indirildi. Jungkook bahçe kapısının görünmesini engelleyen perdeyi açıp bembeyaz örtü serilmiş bahçeyi Misun'a gösterdi. Misun pek bir şey anlamasa da Jungkook dışarı çıkıp kara yatarak melek yapmak için dakikaları sayacak kadar heyecanlıydı ve bu heyecanını aile fertleriyle paylaşmaktan pek bir keyif duyuyordu.

we found love ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin