we found love ✓

Special⁶

Selamlar herkese, umarım hepiniz iyisinizdirrr 🥰💞

Aslında we found love'a yeni bir bölüm atmayı düşünmüyordum ama bir okuyucum üniversiteli yıllarından da bir kesit istedi. Onu kırmak istemedim, pek içime sinmese de bu bölümü atmaya karar verdim (özellikle sonunu hiç iyi bağlayamadım sanırım)

Smut yok fakat dakika başı öpüşüyorlar (😗✌🏻) oruç tutanlarınız varsa bilgilendirmek istedim. Onun dışında rahatça okuyabilirsiniz

Keyifli okumalarrr

Jeon Jungkook'tan (22)
Ter kokusu midemi bulandırıyordu. Herkesin feromonu birbirine karışmıştı. Nefes alamıyor gibi hissediyordum. Tavanın basık olması da göğsümün daralmasına neden oluyordu. Buraya geldiğimden beri çalan parçalar yavaştan başımı ağrıtmaya başlamıştı. Saniyede bir rengi değişen ışıklar gözümü alıyordu.

Fakat buna rağmen eve gitmek istemiyordum. Taehyung'u görmek istemiyordum.

Beni çok aramıştı. Telefonum cevapsız aramalarla ve okunmayan mesajlarıyla doluydu. İnatla bakmıyordum elbette. Umurumda değildi. Buraya eğlenmeye ve kafa dağıtmaya gelmiştim. Buna ihtiyacım vardı.

Adını ve alkol oranını bilmediğim içkiyi kafama dikerken hiçbir şey düşünmüyordum. Sadece ortada dans edenlere katılacak ve şu son birkaç günün acısını çıkaracaktım.

Çalmaya başlayan yeni şarkıyla oturduğum yerden kalktım. Elimdeki bardağı sertçe masaya bırakmıştım. Başım çoktan dönmeye başlamıştı. Yüksek sesle çalan parça eve gidene kadar büyük ihtimalle kafamın içinde yankılanmaya devam edecekti. Ritmi her bir uzvumda hissediyordum. Görüşüm bulanıktı, adımlarım sarsak, aklım ise uçmuş.

Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. En azından bir süredir.

İnsanları aşarken onlara sürtünmeden geçemiyordum. Çok kalabalıktı. Adım atılacak yer yoktu. Yapışık yapışık olduğumuz yerde hareket edebiliyorduk sadece. Diğerleri neredeydi, bilmiyordum. Arkadaşlarımla gelmiştik buraya ama bir süre sonra nereye gittiklerini takip edememiştim. Birkaçı birileriyle yiyişiyor bile olabilirdi. Bense tek başıma koltuğun tekinde oturuyor, ayağa kalkmak için anı kolluyordum.

Sanıyorum ki tam ortaya geldiğimde durmuştum. Bedenim itilip kakılıyordu fakat bunu pek kafaya takmıyordum. Gözlerimi kapadım. Eğlenecektim, evet eğlenecektim. Gençtim, güzeldim, ulaşılmazdım. Kimseyi bekleyecek vaktim yoktu. Hayat kısaydı ve zaman çok hızlı geçiyordu. Canımın istediğini yapacak, çok mutlu olacaktım.

Taehyung ise avucunu yalayabilirdi.

Gözlerimi kapadığım andan itibaren kendimi ritme kaptırdığımı fark etmemiştim. Hareket ettikçe vücudumda eller hissediyordum. Herkes birbirine dokunuyordu bu yüzden bu durumdan pek rahatsız olduğum söylenemezdi. Normalde olsa iğrenirdim. Büyük ihtimalle alkolün etkisi hiçbir şey düşünememe neden oluyordu.

Benim de feromonlarım ortamda birbirine karışan feromonlara katılmıştı. Kurdum feromonlarımı salmamla birlikte rahatlarken çevredekilerin ilgisiyle kendisini yatıştırıyordu. Alfamızdan istediği ilgiyi alamamak canını çok sıkmıştı. Normalde böyle yerlere gelmekten hoşlanmasam da kurdum evden ayrılmak istediğini söylemişti. Onun istekleri önceliğimdi.

Ben dans ettikçe vücudumdaki ellerin dokunuşu arttı. Bir süre sonra ister istemez gözlerimi açtım. Gözlerimi açtığımda biraz şaşırmıştım çünkü mor gözleriyle beni izleyen ve tek koluyla belimi saran omegayı karşımda beklemiyordum. Gülüyordu. Saçları pespembeydi. Kıyafeti parlıyordu bir yanıp bir sönen ışıkların altında. Dikkatle baktığımda göz kaleminin de parladığını gördüm. Neondu baştan aşağı. Kirpikleri ise maviydi.