we found love ✓

Special⁴

📌Bölüm 15k :)

Bu arada bir önceki bölüme gelen yorumlar beni nasıl mutlu etti, nasıl mutlu etti anlatamam 🥰
Ficimi sevmeniz benim için çok önemli 🥺💖
Hadi keyifli okumalar canlarım *muck muck*

Flashback
"...Ve son olarak da Kim Taehyung, sen de Park Jimin'le oturuyorsun. Tamam... Tamam. Hadi yerlerinize geçin, daha fazla oyalanmayalım." Bay Shin elindeki kağıdı katlayıp cebine koydu. Herkes homurdanıyor, okulda daha önce karşılaşmadıkları kişilerle oturacaklarından dolayı geriliyorlardı. Bazıları şanslıydı, arkadaşlarıyla oturabiliyordu. Taehyung ve Jimin ise bu şanslı kişiler arasındaydı. Her ne kadar ikilinin oturmak istediği kişiler farklı olsa da diğerlerine baktıklarında yolculuğun kaç saat süreceği konusunda en ufak fikri olmayan öğrencilerin tanımadıkları kişilerle yolculuk yapacak olmalarına acıyorlardı.

Arkalardan bir ses yükseldi. "Bay Shin, oturacağımız kişiyi değiştirebiliyor muyuz?" Sesinde umut vardı.

Bay Shin kesin bir tonda "Hayır." dedi. Kalabalıktan inkar sesleri yükseldi fakat Bay Shin onlara aldırmadan "Birbirinizle kaynaşırsınız, kötü mü olur?" demişti. Taehyung sesin kimden geldiğini anlamaya çalışıyordu o sırada ancak o kadar kalabalıklardı ki merakı çok geçmeden söndü.

Onca öğrenci farklı otobüslere dağıldı. Alfanın gözleri tek bir kişiyi arıyordu. Attığı mesaja göre onun da gelmiş olması lazımdı. Ne yazık ki alfa onu görememişti lakin aynı otobüste olacaklarını biliyordu. Bay Shin kimin hangi otobüste ve kiminle oturacağı listesini öğrencileriyle paylaşırken öğrenmişti.

Otobüse bindiğinde Jimin'i hemen görmüştü. Sarı saçlarından tanımıştı onu. Arka koltuğa dönmüş, biriyle konuşuyordu. Ona yaklaştıkça konuştuğu kişinin alfası Namjoon olduğunu gördü. Jimin cam kenarına geçmişti. Taehyung uzun bir yolculuk yapacakları için cam kenarına geçmek istese de aklına omega geldiğinde bu isteğinden vazgeçti. Cam kenarında oturmak aralarına mesafe koyabilirdi.

"Aa! Taehyung geldi! N'aber?" Sarı saçlı omega heyecanla kulüpten tanışıklığı olduğu arkadaşını yanına çekti. Taehyung bir anlığına afallasa da neşeli arkadaşının enerjisinden etkilenip samimi bir şekilde güldü.

"İyiyim Jimin, senden n'aber?"

"Ben de iyiyim." Güldüğünden gözleri kısılmıştı. "Ne büyük şans değil mi?" Taehyung, Jimin'in birlikte oturmalarından bahsettiğini hemen anlamıştı.

"Ah kesinlikle!"

Arka koltuklarından Jimin'in alfası Joon konuşmaya dahil oldu. "Selam Taehyung." Keyfi pek yok gibiydi omegasının aksine. Jimin'le oturamadığı için halen Bay Shin'e sinirliydi. Ancak yine de gamzelerini sergilemekten geri kalmıyordu.

Taehyung ona da selam verdi.

Alfa bedenen Jimin ile Namjoon'un yanında olsa da aklı bambaşka bir yerdeydi, hâlâ 'onu' arıyordu gözleri. Bu geziye sırf onun için gelmişti. Omegayı görmeden içinin rahat edemeyeceğini biliyordu.

Derken onu gördü, onu gördü fakat tanıyamadı. En son üç gün önce görebilmişti onu. Omega kendini halsiz hissettiğinden okula gelememişti o üç gün. Bugün biraz daha toparlanabildiğini bilmek yüreğine su serpmişti alfanın. Okul onsuz çok sıkıcı geçmişti. Hasta olduğu için de ayrı sıkılmıştı canı. Okuldan çıktığında evine gidip görmek istemişti onu ancak bu süreç içinde omega; alfanın yanına gelmesini istememiş, hastalığın bulaşıcı olduğunu öne sürerek konuyu kapamıştı ki alfayı istememesinin asıl sebebi hasta olduğunda çirkin göründüğünü düşünmesiydi.