-psikolojimin bozuk olduğunu kanıtlayan bir bölüm ile geldim. İyi okumalar. Yorum yapmayı lütfen unutmayın. Oy vermeyi de unutmayın. İyi okumalar 💕
***************************
*Yazarın ağzından devam*jimin ve Taehyung, Bay min ho ile bayan jihyo'ya olanları anlatmışlardı.
Anne ve baba olacaklara karşı güçlü durup biricik oğullarını korumak için ellerinden geleni yapacaklardı.
Jimin çok şanslıydı. Onu koruyacak o kadar çok insan vardı ki..
Öyle ki jimin her aldığı nefeste sanki son kez nefes alıyordu. Bunu sevgilisine söylediğinde baya azar işitiyordu.
Günler zar zor da olsa bir şekilde geçmişti. Jimin sevgilisi ve ailesi için suratını asmıyor, onlara korkmuyormuş gibi gösteriyordu kendini.
Bir savaştaki yaralı asker gibi hissediyordu kendini.. Her an ölecekmiş gibi..
"İyi geceler birtanem. Seni çok seviyorum.." Taehyung çilek kokan teni öpüp ona sarılarak uzandı. Küçük bir çocuğun en sevdiği oyuncağına sarılması gibi.
"Sana da iyi geceler sevgilim. Bende seni çok seviyorum.." Dedi jimin, burnundaki küçük bene minik bir öpücük kondurmadan önce.
Hissediyordu jimin.. İçine öküz oturmuştu. Bu gece nasıl uyuyacak bilmiyordu. Ama sevgilisi de uyumuyordu. Çünkü Taehyung hiç rahat değildi. Her an sevgilisi kollarının arasından (ç)alınacak gibi hissediyordu. İki taraf da iyi değildi. Sadece ikisi birbirleri için güçlü durmaya çalışıyorlardı.
Uyumayacağını bile bile gözlerini yumdu jimin. Sevgilisinin güçlü kolları arasında keyfini çıkardı. Taehyung göğsüne çarpan düzenli alınan nefesler ile miniğinin uyuduğunu anlamıştı. En azından öyle umuyordu.
Yeol uykusuz bir şekilde kapıyı açıp Taehyung'u yanına çağırdı. Esmer olan miniğini istemeyerek de olsa bırakıp Yeol'un yanına gitti. İşleri ciddiydi.. Herkes herşeye hazırdı. Ama özellikle bugün jimin'i yalnız bırakmak istemiyordu. Kötü hissediyordu. Canı yanıyordu..
"Ne oldu Yeol?"
Odada da sadece park ailesi yoktu. Daha sonra Yeol başladı söze.
"Joon, meğersem aylarca kendine gelememiş. Keşke geberseydi. Neyse, kalbinden kötü yaralanmış bu yüzden toparlanması baya zaman almış. Araştırdığıma göre o bar gecesinde ilk gittiği yer yani ormandaki ağaçlık evde kalmaya devam etmiş hala. Tabi bu sırada ülkenin hatta başka ülkenin de doktorları onu iyileştirmek için çabalamış inanmayacaksınız belki ama.." Derin bir nefes alıp Yoongi'ye döndü. Bu iğrenç haberi nasıl söyleyecek bilmiyordu. Yoongi devam etti onun yerine.
"Oruspu çocukları işlerini garantiye almak için çocuk yaştaki birinin kalbini nakletmişler. Masum biri yine joon yüzünden öldü yani."
Taehyung'un kanı dondu. O adam sınır tanımayan bir caniydi.
"O zaman bizde sınır tanımayacağız. Zaten ekibin bir kısmı şu an bu evde. Çeşitli silahlar, tuzak aletleri, herşey burda. Biz herşeye hazırız. Korkumuz yok!" Dedi Taehyung. Onun korktuğu tek şey biriciğiydi.. Eğer sevgilisine bir şey olursa o asla yaşayamazdı..
"Choi san, bu konuda en çok sana güveniyorum. Sen tanıdığım en iyi keskin nişancısın. Ekibinle buraya kadar geldiğin için çok teşekkür ederim."
Taehyung elini uzatıp ona güven dolu baktı. Sevgilisi için ülkenin en iyilerini bu evde toplamıştı.
"Lafı bile olmaz Taehyung, zamanında defalarca kez hayatımı kurtardın. Şimdi bende senin hayatını kurtaracağım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
my savior~VMİN
ActionDansçı Park Jimin ile, serseri uyuşturucu bağımlısı Kim Taehyung'un maceraları.. *Bu ficte her an herşey olabilir. *Park Jimin o gece çarptığı kişinin başına neler açacağını ve ona büyük bir hasar vereceğini bilmiyordu.. Ve Kim Taehyung.. Ona karş...