my savior~VMİN

Ay'a Mektup Yazacağız

"Pekala, dinliyorum Taehyung. Ama benimki kadar iğrenç ve dram ağırlıklı olamaz.."

Göz devirip bitirdi cümlesini. Ben Kim Taehyung şimdi Park jimin'e herşeyimi anlatacağım...

"Aslında Annem ve babam birbirlerini severek evlendiler. Hatta babam annemi o kadar çok severdi ki, onun kadar parlak, değerli, ve güzel olan bütün mücevher ve elmasları ona hediye verirdi."

Karşımdaki minik bedenin soğuktan burnu ve yanakları al al olmuştu.

"Baban ne iş yapıyordu ki?"

Hafif tebessüm ettim.

"Ülkedeki ayrıca Afrika'daki bazı madenlere sahipti babam. Hiç ama hiç Sıkıntımız yoktu. Ta ki o güne kadar.."

Derin bir nefes aldım ve biraz bekledim. Birden geçmişe dönünce kötü oldum.

" Doğru söylüyorsun jimin. Gerçekten büyük mutlulukların arkasından hemen kötülükler de gelirmiş.. Babamın şirketinde işler terse dönmeye başladı. Babam çok ama çok güçlü biriydi. İşinde çok başarılı olmasından konuşulurdu hep. Babam tek başına 5 şirkete bile kafa tutardı. Ama bir gün ihanete uğradı.. Yaklaşık 20 şirket onun üstüne gitti. Babamın ortağı falan yoktu. Çünkü o konu işi olunca kimseye güvenmiyordu. Hassastı bu konuda. Babam tek başına çok güçlüydü. Onu yenmek için kat kat güçlü olman lazımdı. Bu yüzden bütün şirketler bir olup ona tuzak kurdular.. Babam maalesef bu yükün altından kalkamadı. Ve kısa bir süre içinde iflas etti. Ama yinede hala çok zengindik yani babam hala güçlüydü. Ama artık zirvede değildi. O çok hırslıydı jimin.. Başımıza ne geldiyse onun hırsı yüzünden geldi.. Yine zirvede olmak istedi. En iyisi en çok konuşulan olmak istedi.. "

Tekrar derin bir nefes aldım.. Ama bu konudan bahsettikçe daha çok derin nefes alırım..

"Sonra babam olacak adam uyuşturucu satma işine girdi.. Yaptığı iş basit değildi jimin. Çok pahalı maddeler satardı başka ülkelere. Annem onu hep uyardı. Ama artık babam tanınmayacak hale gelmişti. Biliyor musun? Kendinden çok sevdiği annemi aldatmaya ve şiddet göstermeye başladı.. "

Jiminin kaşları havada ve gözleri iyice irileşirken bunu takmayarak devam ettim boktan hikayeme..

"Çocuk olmama rağmen annemi defalarca kez uyardım; Anne babamdan boşan gidelim burdan ben okuyup sana bakarım. Seni her zaman koruyacağım anne.. "Gibi kendimden büyük konuşsam da maalesef hiç işe yaramadı. Ve işin kötüsü de babamın böyle tanınmayacak hale gelmesinin sebebi uyuşturucu kullanmasıydı.."

Çekingen ve şaşkın bakışlarla konuştu karşımdaki beden.

"Peki nasıl öğrendiniz uyuşturucu kullandığını?"

Boğazım düğümleniyor, gözlerim dolmaya başlıyordu. Geçmişi düşünmek bile beni fazlasıyla yoruyordu..

"Bunu çok geç fark ettik. Yani o artık bir bağımlıydı. Annem önceden biliyordu.. Elbet böyle bize düşman gibi davranmasının bir nedeni olmalıydı? Ben ise oyuncaklarımla oynarken öğrendim. Babam en değerli maddeleri benim peluş oyuncaklarımın içine dikerdi.."

Yanımdaki birden yüksek sesle "NE!"diye bağırınca şaşırdım doğrusu. Ya da bana çok normal birşeymiş gibi geldiği için bu kadar tepkiyi fazla gördüm..

"Sonrası daha kötü jimin.. Tepkilerini sonraya sakla. Bir gün oyuncaklarımla oynarken içinden bir ses geldiğini duydum. Hışırtı sesleri geliyordu sürekli. Bende merak ettim, makası alıp oyuncağın içini döktüm. Beyaz toz ile o zaman tanıştım.."