Seni Bin yıl daha severim

683 59 281
                                    

Selam insanlar 💕 öncelikle hepinizin beyin hücrelerini fuck. Çünkü oy ve yorum sayısı çok az ama hâlâ yb yb diye mesaj atıyorsunuz. Neyse sinirlenmicem. İyi okumalar, yanlışlar varsa ne yapacağınızı biliyorsunuz. Dün geceden beri yb yazıyorum. Uykusuzluktan gözlerim piiiuuuuuu ayrıca bu bölüm tuhaftı ya sanki yani yazarken ne yaşadım ne hissettim bilmiyorum. Pek de içime sinmiyor ama bu psikoloji ile ancak bu kadar arkadaşlar kusura bakmayın.

*yazarın ağzından go go*

Taehyung hastanede geçirdiği bol gözyaşı ve suçluluk duygusundan sonra gitarını orda bırakıp eve gelmişti. Jimin'in çok sevdiği mavi tişörtü sırılsıklamdı şimdi.

Tişörtünün eteklerini sıka sıka içeri girdi. Gözleri kan gibiydi. Hırs ve nefret doluydu. Telefonunu masaya bırakıp yan odaya joon'un yanına gitti.

Onu böyle görmeyi beklemiyordu. Koşa koşa yanına gitti. Neyse ki yaşıyordu, çünkü Taehyung onun katili olmak istiyordu.

"Sana olan nefretimi ölçemiyorum bile joon."

Bacakları yanmış, elleri bile olmayan, sırtı kandan görünmeyen zavallıya baktı. Yüzüne tükürüp uyandırmaya çalıştı.

"Sevgilimin yanından geliyorum ve inan bana ona hayatım boyunca asla söylemek istemediğim şeyler söylemek zorunda kaldım. Ben hayatım boyunca ilk defa birine pozitif şeyler söyledim.. İlk defa bu kadar çaresiz kaldım.. Ve bunların tek sebebi sensin!"

Kesilen kulağına eğilip fısıldadı.

"Son saatlerini hatta son dakikalarını yaşıyorsun patron.. Bugün seni acı içinde öldüreceğim!"

Ayağa kalkıp kafasına vurdu. Baygın beden dümdüz yere uzandı.

"Ben seni nasıl ayıltacağımı çok iyi biliyorum!"

Sağ bacağını kaldırıp daha sıkı bağladı aynı işlemi sol bacağına da uyguladı.

"Ellerin olsaydı ellerini de bağlardım ama işte.. Gerçi bacakların da baya kötü. Nasıl yaşıyorsun hala?"

Yerde istediği şeyi ararken mırıldandı.

"Burda böyle büyük keskin jiletler vardı patron, gördün mü onları?"

Üstteki dolaba göz attığında altın bulmuş gibi sevindi Taehyung.

Joon buraya geldiğinden beri çırılçıplaktı, Taehyung eğilip aletine iğrenç bir şekilde baktı.

Eline bez bağladı çünkü bu güzel ellerinin o iğrenç şeye değmesini istemiyordu.

Büyük jileti sertçe aletine batırdı. Joon acı içinde uyanıp gözyaşı döktü. Zaten keskin olan jilet Taehyung yüzünden daha da keskinleşmişti. İkinci jileti kökünü kesmek ister gibi derinden batırdı ama bu sefer hemen çekti. Çünkü az önce kestiği yerleri tekrar kesti. Yere düşen iğrenç et parçaları ve durmadan akan kanlar Taehyung'un içine su serpiyordu. Joon acıdan tekrar bayıldı, Taehyung ayağa kalkıp ayağıyla sertçe vurmaya başladı. Kesilmek üzere olan kökü görünce ayağıyla ezerek kökten kesti.

Elini bileğinin üstüne koydu. Nabzı hala atıyordu, ama ölmek üzereydi biliyordu. Çünkü buraya geldiğinden beri kanı durmuyordu. Bu yüzden masanın üstündeki satırı görür görmez aldı hemen. Baygındı joon, bu yüzden onu tamamı ile öldürecekti. Daha fazla yaşaması imkansızdı. En azından son saniyelerini de acı içinde geçirecekti. Üstüne oturup bekledi bir süre hissiz, duygusuz ve buz gibi bakışları ile..

my savior~VMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin