*BU BÖLÜMÜ JİMİNİN AĞZINDAN OKUYUN BEBEKLERİM*
"Taehyung! Lütfen biraz daha dayan! Çok az kaldı lütfen..!"
Gözyaşlarım daha kurumadan tekrar firar etmişti..içimde cayır cayır yanan bir pişmanlık duygusu vardı. Ondan nefret ediyorum, bu gece beni bu hale getirdiği için ondan gerçekten nefret ediyorum.. Ama onu öldürecek kadar ileri gitmek istemiyordum.. Eğer o ölürse.. Hayatım boyunca vicdan azabı çekerim. Onu yaraladım çünkü içimdeki öfkeyi ancak böyle atabildim.. Ama şu an bu kadar ileri gittiğim için kötü hissediyorum kendimi..
"Hangi sokak jimin!"
Chanyeol şu an sinirini bir kenara bırakıp soğukkanlı bir şekilde mantıklı davranmaya çalışıyordu. Sanırım oda pişman olduğumu anlamış ve daha fazla üstüme gelmek istemiyordu. Hoş, gelse ne olacak zaten harap haldeyim..
Burnumu çekerek" Ş-şey sağ taraftaki geldik sayılır. "
Direksiyonu kırar gibi hızlı bir şekilde sürerek evime doğru giderken, acaba kook gelmiş mi diye merak ettim.. Geldiğinde nasıl bir tepki verecek.. Bana çok kızacak küçük velet..
Evimi görür görmez hemen konuştum.
" Burası! Parkın karşısındaki!"
Yeol dediğimi duyar duymaz hemen arabayı sağa çekmiş ve hiç vakit kaybetmeden direk bizim yanımıza gelmişti. Ben de taehyung'un başını yavaşça tutarak kendimden biraz uzaklaştırmıştım. Bu sırada yeol elini hafifçe onun beline atmış ve taşımak için harekete geçmişti.
"Sen önden git ve kapıyı aç."
Onu dinleyip hemen aşağıya inmiştim. Tabi iner inmez resmen götüm titremişti soğuktan üstüne birde yarı çıplak olunca.. Eh çok güzel şifayı kapıcaktım anlaşılan. Zaten narin vücudum hemen hastalık kapar..
Vücudum ve yüzümdeki açık yaralara rağmen hızlı bir şekilde koşup kapıma varmıştım. Anahtar cebimde olmalıydı. Tabi düşürmediysem..
Elimi ceplerime sokup hemen aramaya başladım. İlk önce bulamadım ama bana doğru hızla yaklaşan yeol ve kucağında ölü gibi yatan taehyung'u görünce hemen elimi diğer cebime de attım. Elime değen soğukluk ile zaferle gülümsemiş ve direk kapıyı açmıştım. İçeri girer girmez kapıyı sonuna kadar açık tutup yeol ve taehyung'un içeri girmesini bekledim..
"Hey! Onu koltuğa mı yatırıcam?"
Kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım.. Rahat olması lazımdı ama koltukta da rahat etmez di ki acaba nerde yatırsak diye düşünürken chanyeol'un birden bağırması ile yerimde sıçramıştım..
"Ulan konuşsana nereye götürelim!"
Ellerimi yukarı kaldırarak konuştum.
"Yukarı benim odama götür! Koltukta rahat etmez.."
Bu halimle bile nefret ettiğim kişiyi düşünüyorum.. Keşke bu kadar iyi olmasam..
Yeol koşar adımlarla yukarı çıkarken bütün evi dolduran zil sesi ile duraksadım..
Umarım kook'tan başkası değildir..
Yavaş ve gergin bir şekilde kapıya doğru yürüdüm. Soğuktan hissetmediğim tombik ellerimi yavaşça kapının kulpuna götürdüm..
"Hyung ne olduğunu çabuk anl-"
Beni karşısında yarı çıplak ve bir grup tarafından becerilmiş gibi görünce ister istemez kaşları havalanmış ve ağzı 2 karış açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my savior~VMİN
AçãoDansçı Park Jimin ile, serseri uyuşturucu bağımlısı Kim Taehyung'un maceraları.. *Bu ficte her an herşey olabilir. *Park Jimin o gece çarptığı kişinin başına neler açacağını ve ona büyük bir hasar vereceğini bilmiyordu.. Ve Kim Taehyung.. Ona karş...