Dışarısı sakin,yağmur yağıyor ve Jin hyung hariç herkes uyuyordu. Ara ara mırıldanarak şarkı söylüyordu. Sanırım uykusu gelmemesi için bunu yapıyordu. Şuna bak tam bir baş belasıyım! benim yüzümden şu an uykusuz ve endişeli belki de biraz kızgınlar.. çünkü olanları önceden onlara anlatmadım ki anlatacak vaktim de yoktu zaten yüksek ihtimal saat gece 3 suları şu an ve ben sadece eve gitmek istiyorum. uykumu bölen boğazımdaki kuruluk hissiydi. Ama uykum o kadar çok ağırdı ki ağzımı açıp konuşacak mecalim yoktu. Dışarıdaki o huzur veren yağmurun sesi ile Biraz daha mayıştım ve kafamı biraz daha serserinin omzuna yasladım. Bir dakika...
Nee! Ben hala onun omzunda mı uyuyordum. Bunun yanlış bir davranış olduğuna kanaat getirerek hemen kafamı kaldırmaya çalıştım, ama uykum izin vermiyordu.. Şu an o kadar çok rahattım ki kimin omzunda uyuduğum veya ne şekilde uyuduğum umrumda değildi. Ama serseri bu davranışımı yanlış anlayabilirdi hoş, kafamı omzuna katan oydu.. Neden böyle bir şey yaptığımı ona sorsam yüksek ihtimal cevap bile vermezdi. Şu bir kaç saat içinde onun ne kadar ters ve imkansız bir insan olduğunu anlamak zor değildi. Zaten uyuşturucu madde kullanan birinden normal davranışlar beklemek de mantıksızdı.
Kafamı yavaşça kaldırmaya çalıştım..yarı kapalı gözlerimle kafamı yukarı kaldırıp kendi kendine sırıtan serseriye baktım. Manyak olduğu çok açık bir şekilde belliydi. böyle durduk yere mutlu olması yada sürekli ayağını sallamasını kısacası anormal hareketler yapmasını kullandığı uyuşturucu maddesine verdim. Başka mantıklı bir açıklaması olamazdı çünkü.
"Günaydıınn jiminiieee!"
32 diş sırıtarak söylediğinde korkudan biraz cama kaydım. Ve O an bişi fark ettim.. O çok güzel gülüyordu, kare şeklinde gülüyordu..
Adımı nerden biliyor ki? Tabi jin ve hoseok hyung çağırırken duymuştur yüksek ihtimal
Biraz bağırarak konuştuğu için hoseok hyung uyanmış ve Jin hyung ile aynı anda bize baktılar. Jin hyung araba sürdüğü için anında önüne dönmüş. Ama aynı zamanda da konuşmuştu."jimin ne oluyor buna, seni rahatsız etmiyor dimi?"
Üst taraftaki aynadan ona baktım. Tek kaşını havaya kaldırarak sinirli bi bakış yollayarak konuşmuştu hyungum.
"Hayır hyung rahatsız etmiyor, sanırım kullandığı maddenin etkisinde hala yarım saat önce sorduğum soru için ağlayan, şimdi bana" günaydın jiminiiee! "diyor. Yani mantıksal olarak bence uyuşturucu yüzünden böyle davranıyor. Takmamaya çalışalım."
Jin hyung hafif gülümseyerek "peki, sen niye uyandın? az kaldı ama eve varmamıza uyuma tekrar eve gittiğimiz zaman uyursun."
Tam jin hyung'a cevap vereceğim sırada gözüm serseriye kaydı. Salak salak durmadan sırıtan, şimdi sinirli sinirli dışarıyı izliyordu kendi kendine anlamadığım bir şekilde konuşuyordu.
Bu.. Bu çok tuhaf daha doğrusu ürkütücü.."Hyung çok susadım da onun için uyandım. Su var mı acaba?"
Arkasını dönüp güldü hemen.
"Şey, Son şişeyi uykun kaçsın diye seni sırılsıklam yapmıştım "
Şuna bak bide gururlu gururlu söylemez mi! Nasıl kahkaha attığını söylemicem bile.
"Hyung lütfen.. Çok susadım gerçekten!"
Ona en masum bakışlarımı yollarken konuştu.
"Tamam tamam bakma öyle hemen ikna olduğumu biliyorsun. Buralarda bir market olacaktı."
Jin hyung hoseok'u resmen üstünde işkence uygulayarak uyandırmaya çalıştığında içimden ona çok acıdım. Bana böyle hareketler uygulasa şimdi arabadan aşağı düşmüştüm bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my savior~VMİN
ActionDansçı Park Jimin ile, serseri uyuşturucu bağımlısı Kim Taehyung'un maceraları.. *Bu ficte her an herşey olabilir. *Park Jimin o gece çarptığı kişinin başına neler açacağını ve ona büyük bir hasar vereceğini bilmiyordu.. Ve Kim Taehyung.. Ona karş...