6. Bölüm: mezar

106 13 0
                                    

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum. ❤
-
Ölümün bu kadar acı verici bir şey olduğunu yeniden tatmak geçmişi iliklerime kadar hissettirmiş ve parçalara ayırmıştı. Bir tarafım geçmişteki o anda diğer tarafım bu ana kilitlenmişti. İkisi ayrı acı ama ikisi de aynı yüzdü. İkisi de pişmanlık doluydu ve belki de ikisi de aynı intikam uğrunaydı çünkü annem asla intihar etmiş olmazdı. Bu imkansızdı.

Yedi yıl sonra ilk defa gözlerim dolmuş boğazım düğümlenmişti. Bir kabus beni bunca yıl tekrar ve tekrar öldürürken bir kabusu daha kaldıramazdım. Cehennemde olmalıydım. Bu ateş nasıl sönebilirdi? Şok olmuş bir şekilde hareket bile etmeden dururken Aral ambulansı ve polisi aramıştı. Dakikalar içinde hepsi gelmişti. Omuzlarımda hissettiğim el bana güç vermeye çalışıyordu. Konuşmuyordu çünkü hiçbir kelime bu durumda geçerli değildi. 

Tüm bedenime beton dökmüşlerdi sanki ama bu ağırlık ruhumdan başka hiçbir şey değildi. Yedi yıl önce kalbimde oluşan ağırlığa alışmıştım fakat yeni bir ağırlık beni devirirdi. "Mehir," diye mırıldandı Aral güçlükle omuzlarımdan daha sıkı kavrayarak. "Yalvarırım nefes al." 

Nefes almak?

O söyleyene kadar nefes almadığımın farkında değildim. Dudaklarımdan gürültülü bir nefes kaçarken bununla birlikte gözyaşlarım ve hıçkırıklarım daha fazla içimde birikmeyip boşalmıştı. Ambulans görevlileri annemin ölü bedenini dışarı çıkartıyordu. Hıçkırıklarımla beraber yere çöktüğümde savunmasız bir şekilde orada ağlıyordum. Yedi yıl sonra tekrar. Aynı acıyla, farklı bir kişi için. "Öldü," diye bağırdım hıçkırıklarımın arasından. "Beni bırakıp gitti." Aral kafamı göğsüne yaslayarak orada ağlamama müsaade etti. 

Çığlık atıyor, bağırıyordum. İçimdeki birikmişleri dışarı atabilirmişim gibi daha çok ağlıyordum. O geri gelebilecekmiş gibi daha fazla parçalanıyordum. Gözlerimin karardığını hissederken artık tamamen savunmasız hale gelmiştim. Artık tamamen yalnızdım. 

-

Beynimin her köşesinin ağrıdığını hissederken karanlıktan çıkarak hafifçe gözlerimi araladım. Hastanedeydim. Yedi yıl önceki gibi delirmiş, bayılmış ve her şey aklıma geldiğinde bunun uykumdaki bir kabus olmasını dilemiştim. Tıpkı yedi yıl önceki gibi bu benim hayatıma yapışan kabustu. Benimle birlikte çürüyecek ve benim etrafımda olan herkes bu çürük kokusunu tadacaktı.

Gözlerim yanı başımda duran Aral'a kaydığında bakışlarını karşındaki boşluğa diktiğini gördüm. İçimde büyük bir boşluk vardı. Eskiden o boşluk tamamen doluydu ve acı veriyordu ama şimdi de bu boşluk bana acı veriyordu. Hayatıma büyük harflerle kazınmıştı. 

ACI.

Acı çekmek ve hayatımdaki herkese acı çektirmek için gelmiş olmalıydım bu topraklara. Al sana para diye bağırıyordu hayatım, al sana herkesin hayallerinde kalan o miras! Birde o mirasın yanında kimsenin tahmin edemeyeceği acı. O kadar çok acı çekeceksin ki aldığın her nefes sana yük olacak, aldığın her nefeste kimsenin dibine giremediği okyanusa batacaksın. 

KABUS KÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin