Final: vedalar ve merhabalar

68 5 168
                                    

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

En mutlu günlerim yalnızca Mert ve teyzemin aynı anda benim oldukları zamandaydı. Bunu kabul etmek ne kadar zor olsa da gerçek buydu. Ben büyük bir yangında hasar almış bir kızdım. Ben büyük bir depremde yara almış bir kızdım. Ben büyük bir yıkımdım. Büyük bir hata. Tüm bunlarda sonra ne kadar mutlu olursam olayım yıllar önceki halimden oldukça uzaktım. Acılar insanı olgunlaştırır derler ama beni esir ediyordu kendine. Acı çekmediğimi sanırdım, büyük bir yanılgıydı.

Yedi yıl öncesinin sonrasında her gün acı çekmiştim. Hasta olduğumda da canım yanmıştı, düşündüğümde de yanmıştı canım. Acıya alışmış falan değildim aslında. Öyle bir kandırmıştım ki kendimi bunun yeni yeni farkına varıyordum. Eğer o zamanlar acı çektiğimi bilseydim Aral'ı hiçbir zaman hayatıma almazdım çünkü Mert'i bu yüzden bırakmıştım. Onu terk etmiştim, onu mahvetmiştim belki de onu öldürmüştüm. O an kalbim sızım sızım sızladığında canımın böyle yanmasını hiç ama hiç beklemiyordum.

Mert'in gözleri gözlerimden bir an bile ayrılmazken kendimi on altı yaşımdan alamadım. Kahverengi gözlerine büyük bir özlemle baktım. O özlemde herkes parçalanırdı. Bir kara delik gibiydi. "Deniz kızı," dediğinde dudaklarına buruk bir kıvrılış olmuştu. Onun aksine yüzüm kasıldı ağlamamak için. İki adımla arabanın önüne geçip bana kollarını açtığında düşündüğüm tek şey onun merhametini hak etmediğim oldu ama yüzsüzlük yaptım. Koşarak ona sarıldığım an zamanın kilit sesini duydum sanki kulaklarımda. Bir yandan geçmiş bağırdı, bir yandan geleceğim. Şimdim ise ikisini de duymazlıktan geldi. O kara delikte bende parçalandım.

Belki Mert'te.

"Çok şükür," oldu bana söylediği ikinci şey. "İyisin."

Beni en son gördüğünde o kadar çok mahvolmuştum ki şimdi onun için tertemiz bir sayfa olmalıydım.

"İyiyim." Dedim sessizce.

İyiydim. 

"Yeterince ağladığını düşünüyordum deniz kızı, yetmez mi?"

KABUS KÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin